Paylaş
Küresel Servet Raporu’na göre; son bir yılda küresel servet miktarı 3.5 trilyon dolar artarak 256 trilyon dolara çıkmış. Bu artış, nüfus artışı kadar olduğundan, kişi başı servette reel artış olmamış. 2013’den bu yana servet artışında bir patinaj gözleniyor. Reel büyüme yok.
Küre o kadar yoksul ki; kişi başı servet ortalama 52 bin 800 dolar olarak hesaplanmış. 2007’de 52 bin 500 dolar olduğu dikkate alınırsa ilerleme yok demektir. Avrupa’da, 2008 krizi sonrasında düşüş olurken, ABD’de ılımlı bir yükseliş gözleniyor. Kişi başı servet artışı sadece Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik bölgesinde sağlanabilmiş, diğer bölgelerde düşmüş.
Rapora göre 2008’den bu yana hep finansal varlıklar artarken, bu yıl ilk defa, konut gibi finansal olmayan varlıklar artış göstermiş.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişen ülkelerin, 2000’de küresel servetin yüzde 12’sini oluştururken, küresel büyümeye yüzde 25’lik bir katkı verdiği, bugün ise küresel servetin yüzde 18’ini oluşturduğu vurgulanıyor.
Rapora göre; Türkiye’deki milyarder sayısı 2016’da geçen yıla göre 2 kişi artarak 29 kişiye çıkmış. Yine kur etkisi; durgun seyredince Türkiye’deki ultra zengin sayısını artırmış. Ancak milyarder sayısında küresel çapta 2013’te 7. sıraya yerleşip Almanya dışında tüm Avrupa’yı ve Japonya’yı geride bırakan Türkiye, 2014’te 10., son iki yıldır da 15. sırada duruyor.
Bu yılki rapor da, her yıl olduğu gibi farklı yerlere ışık tutmaya çalışıyor. Rapor, servet dağılımının alt yarısındaki tabloyu hesaplamış. Buradan çıkan sonuçlar, küresel adaleti derinden sorgulatıyor. Madalyonun yoksul yönü ortaya çıkıyor.
Birincisi, dünyada yetişkin nüfusun negatif servete sahip kısmı yüzde 9 olarak hesaplanmış. 4 milyar 841 milyon kişi olarak hesaplanan küresel yetişkin nüfusunun yüzde 9’unun, borçları varlıklarından fazla, yani net olarak borçlu. Kabaca 436 milyon yetişkin kişi güne borçlu olarak uyanıyor. Bu oran en düşük Çin’de yüzde 6, en yüksek Latin Amerika’da yüzde 11.
İkincisi, servetinizin ederi; ev, araba, bankada para her ne ise eğer toplam 71 bin 600 dolar ise en müreffeh yüzde 10’luk nüfus içindesiniz demektir. Bu, madalyonun diğer yüzünde dünyadaki yoksulluk ve gelir dağılımının ne kadar kötü olduğunun da iz düşümü aslında. Dünyadaki tüm yetişkinlerin yarısının serveti 2 bin 222 doların altında. Hindistan’da yetişkinlerin yüzde 80’i bu grupta. Türkiye’de ise yüzde 36’sı.
Üçüncüsü, Eğer dilimi biraz daha daraltırsak; buradan çıkan sonuca “korkunç” demek gerekir; alt yüzde 20’nin, yani 968 milyon kişinin serveti 248 doların altında. Bu kişilerin neredeyse dörtte biri Hindistan’dan; 246 milyon kişi. Bu, Hindistan’daki yetişkin nüfusun yüzde 31’i. Türkiye için ise 8.3 milyon kişi olarak hesaplanmış. Oranı ise yüzde 15.
Dördüncüsü, işte servet piramidi şunu söylüyor; küresel yetişkin nüfusunun yüzde 73.2’si yani 3 milyar 546 milyon kişinin serveti 10 bin doların altında. Bu devasa sayıdaki kişinin toplam serveti 6.1 trilyon dolar ediyor; bu da küresel servetin sadece ve sadece yüzde 2.4’ü.
Oysa en üst dilim, serveti 1 milyon dolardan fazla olanlar, küresel yetişkin nüfusun binde 7’sini oluşturuyor, sayıları 33 milyon kişi; bunların toplam serveti 116.6 trilyon dolar. Küresel servetin yüzde 45.6’sı.
2017 ilginç bir yıl olacak; olasılıkla varlık fiyatları tüm dünyada ayrışacak. Zenginler sıralaması değişecek. Ancak şurası kesin, yoksulların fotoğrafı öyle kolayca değişmeyecek.
Paylaş