Paylaş
Pazar gününe kadar AB’den Çipras’a yeni bir teklif gitmezse Yunanistan 5 Temmuz Pazar günü halk oylamasına gidiliyor.
Önceki anlaşmanın süresi dün dolduğundan, ödeme de yapılamadığından Yunanistan teknik olarak iflas etmiş sayılacak.
Neyin oylaması yapılacak?
Referandumda sorulacak soru şu; “Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve IMF’den tarafından 25 Haziran’daki Euro Grup toplantısında sunulan iki kalemden oluşan anlaşma teklifi kabul edilmeli mi?”
Oylama için hazırlanan pusulada iki şık var; önce ‘hayır’, altına da ‘evet’ seçeneği konulmuş. Pusuladaki bu önceliği belirgin tercih, iktidar partisi Syriza ve Başbakan Aleksis Çipras’in ‘hayır’ oyu kullanmaya çağırmasıyla da uyumlu.
AB liderleri ise yaptıkları açıklamalarda iki şey söylüyor; ‘hayır derseniz bu eurodan çıkış oyu demektir’; ikincisi de ‘evet derseniz halk oylaması sonrasında görüşme yapılabilir’.
Masanın ortasında euro var ve tam bir poker oyunu oynanıyor.
Halk oylamasında hayır çıkması, Yunanistan’ın hemen eurodan çıkacağı anlamına gelmiyor. Bu bir ‘euroda kalalım- çıkalım’ oylaması değil. Ama sonuçları kapı açabilir.
Peki, Yunan hükümeti ne yapmaya çalışıyor?
Yunan halkı ‘Hayır’ derse eurodan çıkışın da eşiğinde gelip durarak, AB’ye şunu ima etmiş olacak; ‘Yunan halkı daha fazla kemer sıkmak istemiyor, anlaşmada uygun koşullar getirin’. ‘Evet’ sonucu çıkarsa bu defa Yunanistan’da hükümet kalamaz değişir, Troyka’nın koşullarına yaklaşan ve anlaşmaya imza atacak bir hükümet ortaya çıkar.
Aslında Çipras ve Syriza kurmaylarının güçlü biçimde yaslandıkları payanda şu; ‘Biz eurodan çıkarsak bu bir başlangıç olur, domino etkisiyle euro çöker. İspanya, Portekiz, hatta İtalya eklenir. Bu, AB liderlerinin asla yaklaşamayacakları bir eşik”. Bu yüzden, hayır sonucuyla Troyka yeni teklif yapabilir.
Peki, Hayır çıkarsa ne olur?
İki senaryo var; biri Troyka tarafından Yunanistan’a tavizli biçimde ‘AB’nin geleceğini düşünerek’ yumuşatılmış yeni bir anlaşma teklifinin sunulması. İkincisi de, Yunanistan’a mali olanak sağlayan tüm mekanizmaların kısıtlanması ve kaldırılması.
Birincisinde yeniden işler yoluna sokulur, ortaya çıkan hasarlar onarılır. İkincisinde ise Yunanistan eurodan çıkmak zorunda kalır.
AB, ECB ve IMF’den oluşan Troyka, Pazar günkü halk oylamasına kadar tüm mali olanakları devam ettiriyorlar; ECB’nin Yunanistan Merkez Bankası’na sağladığı acil likidite olanağı (ELA) 89 milyar euroluk limitte ve hala kullandırılıyor. Ama yeni bir limit ilavesi yapılmadığı için, bankalar ilave mevduat çekilişini karşılayamayacaklarından banka tatili ilan edildi. ATM’lerden para çekilişlerinde 60 euro sınırı konuldu. 5 Temmuz’a kadar bu devam edecek. ELA mekanizması, AB’deki mevduat garantisi sistemine likidite desteği sağlayan bir mekanizma olduğundan, halk oylaması sonrasında nasıl yürütüleceği soru işareti.
Referandumda ‘hayır’ çıkar, Troyka da taviz vermez pozisyonunu korursa ne olur?
Yunanistan, teknik iflas durumunu devam ettirir; borçlarının yüzde 65’i Troyka’ya, yüzde 25’lik bölümü tahvil olan ve bunların önemli bölümü ECB’de olan Yunanistan, borçlarını ödemez. Sermaye kontrolleri artarak genişletilir. Mevduat ödemeleri, dışarıya para transferleri, kredi kartı alışverişleri, özel kesimin borç ödemeleri kısıtlanır. Hatta mevduatlar dondurulabilir.
Hangi koşulda eurodan çıkar?
AB ya da Troyka Yunanistan’ın mevcut likidite olanakları kapatırsa ya da Yunanistan kendi başına temel kamusal faaliyetleri yürütmez hale gelirse maaş ödeyemez duruma gelirse eurodan çıkıp kendi parasına geçiş gerçekleşir.
Tüm bu kriz içinde, Yunanistan hükümeti her koşulda kamu maaş ve emekli maaş ödemelerini yapmaya çalışacaktır. Bu yüzden, kamu nakit kaynaklarını tüketene kadar oyun devam edebilir. Teknik olarak iflas etmiş, borç ödeyemeyen, borç alamayan ülke; elindeki kaynaklar sıfırı tükettiğinde, maaş ödeyemez hale geldiğinde euroyu terk etmek, kendi ulusal parasına yani Yeni Drahmi’ye geçmek zorunda kalacak. Bu, bir süre merkez bankasının basacağı drahmilerle maaş ödeyebilme olanağı anlamına geliyor.
Yeni Drahmi’ye geçiş kolay mı?
Yeni bir para birimine geçiş sadece banknot matbaasında para basmaktan ibaret olsaydı; evet kolaydı. Ancak yeni para halk için yeni sıkıntılar; devalüasyon ve enflasyon demek olacak. Ayrıca teknik iflasta olan bir ülke olarak başlangıçta kamu harcamaları para basarak yapılacağından enflasyon patlayacaktır. Öte yandan bir ekonomideki sözleşmelerin de uyarlanması gibi hemen olması zor, zamana yayılması gereken bir süreç de gerekiyor. Örneğin özellikle yabancılar, euro cinsi bir sözleşmenin daha olasılıkla çok değersiz bir drahmi ile değiştirmek istemeyeceklerdir. Bankacılık sistemi de bu geçişle yeni bir darbe alacaktır.
Yunanistan terk ederse gerisi gelir mi?
Eurodan ilk çıkış olursa Avrupa’da ortak paranın geleceği kalmaz. Bulaşıcılık etkisi, ‘sıradaki kim?’ sorusunu sordurur. Bu şimdiden başladı bile. İspanyol, Portekiz, İtalyan bankaları zorlanır. Bu ülkeler de baskı altına girer. Orta vadede bu ülkelerin de Yunanistan’ın patikasına girmesi sürpriz olmaz.
Paylaş