Paylaş
Kimi bankalar, Soma'da ölen madencilerin 'bankalarına olan kredi borçlarını sileceklerini' açıklamaya başladılar sırayla...
Bu satıları yazarken banka sayısı 7'yi bulmuştu.
Önce şunu not edeyim; asgari ücret seviyesinde olan banka müşterileri çoğunlukla hayat sigortası eşliğinde bu kredileri kullanıyorlar. Yani başlarına birşey gelirse bu poliçelerden borç tahsil ediliyor. Bankaların 'kaybı' olmuyor.
300'ü aşkın madenci yaşamını yitirmiş görünüyor. Sayı artabilir de. diyelim ki 300.
Bankaların bu elim facia üzerinden 'iyi birşey yapıyormuş' havasına girmesi, 'ölen işçilerin kredi borçlarını siliyoruz, Somalı yurttaşların kredi borçlarını da erteliyoruz' açıklaması dikkatimi çekti.
İyi niyetli de olsa nihai olarak 'fırsatçı' bir görünüm var. Üzüm yemekse oradaki şubeleri kanalıyla borçlulara ulaşıp bu bilgiyi vermeleri o kadar kolay ki. Yok 'iyilik yapıyoruz' ambalajı ise çok fena bir halkla ilişkiler fırsatçılığı bu.
Böyle bir karar alınıp, davul-zurna ilan ediliyorsa, yapılan 'iyilikten' daha yüksek bir 'reklam eşdeğeri' düşünülmüş olmalı.
İyilik yapmaksa basit bir yol var; ölen madencilerin eşleri ve çocukları için bir fon havuzu oluşturursunuz, bunu Türkiye Bankalar Birliği çatısı ile ilan edersiniz. Epey de işe yarar.
Sorum şu; ölen (şimdilik) 300'e yakın kaç maden işçisi bu bankalara borçludur? Sayı kaçtır? Borçlu oldukları miktar nedir? Kaçının hayat sigortası ile zaten karşılığı vardır?
Amaç üzüm yemekse buyrun, açın şu kampanyayı, oluşturun fonu. Muğlak sayılar, en küçük banka için 'çerez parası' sayılacak 'silinmiş' kredilerden bahsetmeyin...
Paylaş