Paylaş
Baysar, 3 Ocak’a kadar sürecek olan sergisini, modern yaşamın kişisel mücadelesine dair bir avlanma ritüeli olarak kurgulamış. Sanatçıya göre avlanma, insanın avcı toplayıcı zamanlarından bu yana bilinçaltında devam eden, çağdaş bilincimizin kabul edemeyeceği kadar dürtüsel bir eylem.
Ancak Baysar çalışmalarıyla, ilk bakışta vahşice ve itici gelen av ritüelini, eylemin amacına odaklanıldığında modern insana çok da uzak bir eylem olarak görmediğini ortaya koyuyor. Av mevsimi, karmaşık bir bütün olan insanın çoklu yapısında varlığı sorguluyor.
CerModern’in sergi manifestosundaki bilgilere göre Baysar, av dürtüsünü şöyle açıklıyor: “İlkel yaşam doğanın saflığını ve bilgeliğini taşır. İlkel insan bu saflığa, saflığıyla karşılık vermiş doğanın sert, acımasız kuralları karşısında kendi dürtüsel varlığıyla uyum içinde yaşayabilmiştir. Ancak günümüz insanı kendisini korumaya aldığı sentetik bir yaşam alanı içinde doğanın kurallarına yabancılaşmıştır. Onu varoluşuyla tanıştıracak bir uyum denge mekanizması olmadan kendine yapay bir değerler bütünü icat etmiştir. Bu varlık alanı insanı kendisi ve yakın çevresi ile çevrili sınırlar içinde, kazanma ve kaybetme dürtüsüyle sınırlı bir ilişkiler bütününde tutar. İlkel dürtüler yerli yerindedir, ancak hedef değişmiştir. Avlanma artık 2 milyon yıl önce olduğu şekliyle kolektif ve eşitlikçi bir yapıya sahip değildir. Çünkü avlanma dürtüsüyle dikkatimiz yemek bulmak amacıyla diğer hayvanlara değil, güç ve statü amacıyla birbirimize doğru yönelmiştir.”
Sergideki çalışmalar insanın hayatta kalma amacı taşıyan en temel, en dürtüsel olan varoluş kodlarının izini sürerken, insana ait izlenimleri, kent yaşamının geleneksel kodlarını ve rutin yaşamın görüntülerini insanın ilkel varlığıyla çarpıştırıyor. Serginin ana meselesini oluşturan “günlük” düzenlemesi, sergiye adını veren bir özelliğe sahip olmakla, aslında kişisel anlamda modern yaşamın mücadelesinin ve sanatsal serüvenin başarı ve başarısızlıklarının izini sürüyor. Bu aynı zamanda bir avlanma serüveni olarak tasarlanmış. Yaratım sürecindeki ön çalışmaların yanı sıra, güne dair düşünsel izler de görsel alt metinlere dönüşüyor. Sergideki heykel ve resimler, günlüklerde paylaşılan duygusal ve düşünsel sürecin sonucu olarak ortaya çıkıyor.
Sergide yer alan tuval resimlerinin ana yapısı Baysar’ın “Bilinç Katmanları” adlı serisinin plastik kurgusuyla temellenmiş. Bilinç katmanlarında mesele edinilen insana ait duygu durumlarının üst üste karmaşık doğası ve bunların gerçek yaşamla çatıştığı örtüştüğü durumlar, burada daha spesifik bir olgu olan avlanma ve av olma durumuna indirgenmiş. Bu resimlerde insanın bu karmaşık duygu durumlarını ve rollerini önceleyen katman katman bir süreklilik ve geçirgenlik bulunuyor. Eş zamanlılık ve geçirgen mekânlar birbirini etkileyen ve anlamı çoğaltan derinleştiren bir yapıya sahip. Sergideki üç boyutlu çalışmalar da eş zamanlı var oluşlardan yola çıkılarak kurgulanmış. Resimlerdeki katmanlı eş zamanlı görüntüler, heykellerde bir arada bir anlam bütünlüğü içeren grup figürlerine dönüşüyor.
Baysar’ın sergisini izlemek için CerModern’e gittiğinizde, Aykut Öz’ün 24 Ocak’a kadar sürecek olan “Eğleniyor muyuz?” isimli sergisini de görme imkânına sahipsiniz. CerModern’in hediyelik eşya satan dükkânında sanat ağırlıklı yeni yıl hediyeleri bulabileceğinizi de hatırlatmak isterim.
KENTTE VAR?
Yılbaşı için açılmış uygun fiyatlı resimlerin satıldığı hediyelik sergiler: Küçük işler resim sergisi (Sevgi Sanat/Hilal Mahallesi), Armoni ve Platform A desteğiyle Ustalar ve Gençler (Arkadaş Kitabevi-One Tower AVM/OrAn), Sanatla büyük buluşma-2 (Valör Sanat/Yıldız), Frekans ve Genç Aralık (Galeri Soyut/Yıldız), Güzel işler (Fırça Sanat/Hilal Mahallesi), Yeni yıla yeni resimler (Çankaya Sanat/Yıldız), Ritim (Grup Sanat/Hollanda Caddesi), Yılbaşı özel sergisi (Emin Antik/Kale). Diğer sergiler de şunlar: Tahassüs ve heyecan-9 Ocak’a kadar (Galeri Nev/Kırlangıç Sok. GOP), Mustafa Ayaz-31 Aralık’a kadar (Mustafa Ayaz Müzesi/Balgat), Devrim Erbil-28 Şubat’a kadar (Ziraat Sanat/Next Level AVM), BRHD 50. yıl büyük sergisi-30 Aralık’a kadar (ÇSM/Çankaya), Hüseyin Yıldırım-2 Ocak’a kadar (Zülfü Livaneli Kültür Merkezi/Yıldız).
Paylaş