Paylaş
Ankara doğumlu sanatçı, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Tezhip Ana Sanat Dalı’ndan mezun olduktan sonra yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamlamış.
Esas dalı tezhip olmasına rağmen Alakuş, okul yıllarında müzelerde, derslerde klasik minyatürleri görünce bu sanata yönelmeyi tercih etmiş. Minyatürün tezhip gibi katı kurallarla çerçevelenmemesi ve günümüze rahat uyarlanması da Alakuş’un tercihinde önemli rol oynamış. Sanatçı, “Minyatür sanatının ülkemizde hak ettiği yerde olmadığını, diğer Türk sanatlarında olduğu gibi modern sanatların gölgesi altında ezildiğini” düşünüyor. Minyatürü, insanımıza tanıtmak, Batı dünyasına değişik bir sanat tadı olarak sunmak için bu misyonu üstlendiğini söylüyor.
Alakuş, minyatürü “Yedinci yüzyıldan bu yana bir süreç yaşayan, farklı coğrafyalardan ve kültürlerden etkilenerek günümüze gelen bir sanat. Çok ince işlenmiş küçük boyutlu resimlere verilen isim” olarak tanımlıyor. Uygurlarla başlayan, sınırından geçerken Çin’den etkilenen, Osmanlı’yla Anadolu’ya yerleşen minyatürün her döneme göre form alıp, evrildiğini belirten Alakuş, kendi çalışmalarıyla ilgili şunları anlatıyor:
“Kader, aşk ve sanat gayret ister. Sanatın güçlü bir inançtan ve büyük bir istekten doğduğunu düşünürsek, minyatür sanatı bana daima bu hissiyatları yaşatmaktadır. Geçmişten gelen bu sanatı yeniden yorumlamaya çalışmaktayım. Bu yorumlamalarımın zaman içinde yaygınlık kazanacağı, doğruluğuna değil, gücüne bağlıdır. Ben sonuç odaklı bir sanatçı değilim, çok fazla içselleşen süreç odaklı bir sanatçıyım. O yüzden özgür ve özgün denemeler yapmaktan hiçbir zaman kaçınmıyorum. Eleştiriler benim için sadece farklı bir gözün, beni dışarıdan görmesidir. Olumlu taraflarını alır, olumsuz taraflarına da ancak saygı duyabilirim. Ne istediğimi çok iyi bilirim. Minyatür sanatı benim için geçmişten gelen bir hediye, geleceğe bırakacağım bir izdir. Her zaman bu sürece bir anlam yüklemeye çalışır ve keyif alırım.”
KENTTE NE VAR?
Ankara’da birçok galeride yaklaşan yeni yıl nedeniyle açılan, farklı sanatçılardan küçük ebatlı karma resim sergileri devam ediyor. Eğer yakınlarınıza yeni yıl hediyesi olarak resim düşünüyorsanız, bu sergileri kaçırmayın. Kentteki diğer sergiler de şöyle:
Mustafa Ayaz- 19 Ocak’a kadar (M.Ayaz Müzesi/Balgat), Lütfü Günay-22 Aralık’ta açılacak (Kayıhan Keskinok Vakfı/Çankaya), Micha Kloth-20 Ocak’ta açılacak (Krişna Sanat/Kavaklıdere), Canan Atalay-22 Aralık’a kadar (Atlas Sanat/Çankaya), Daniele Sigalot-1 Ocak’a kadar (Siyah Beyaz/Çankaya), Cebrail Ötkün- 26 Aralık’a kadar (Aysel Gözübüyük Sanat Evi/Alacaatlı), Saffet Aykanat-29 Aralık’a kadar (İsmail Altınok Sanat Merkezi/Kolej), Ahmet Kanneci-25 Aralık’a kadar (Türk Amerikan Derneği/Çankaya), Gafur Uzuner-28 Aralık’a kadar (Armoni Sanat/Yıldız), Şeref Arman-21 Aralık’a kadar (Altı+Bir Sanat/ Çankaya), Pelin Özgeçen-6 Ocak’a kadar (Nurol Sanat/Güvenevler), Ahmet Telli-26 Aralık’a kadar (Zülfü Livaneli Kültür Merkezi/Yıldız), Serap Selçuk Atabaş-21 Aralık’ta açılacak (Fırça Sanat/Hilal Mahallesi), Nur Gökbulut-25 Aralık’ta açılacak (Çağdaş Sanatlar Merkezi/Çankaya, RC Müzayede-24 Aralık’ta (Bilkent Center).
Paylaş