İnadına sanat

Geçen haftaki yazının duyuru bölümünde, Ankara’da 25 Ekim’e kadar sürecek, ünlü ressamlarımız Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Abidin Elderoğlu’nun eserlerinden oluşan sergiye yer vermiştim.

Haberin Devamı

Her iki sanatçının eserlerinin büyük çoğunluğu kağıt üzerine, suluboya, guaj, çini mürekkebi veya kara kalem çalışmalardan oluşuyor. Geniş bir salonda sergilendikleri için eserleri yakından incelemek de son derece rahat.
Ankasanat’taki sergiyi gezmek benim için bir keyifti. Ancak sergiyi gezerken, biraz üzüldüğümü belirtmek zorundayım. Nedeni ise, Türk resminin bu iki önemli isminin eserlerinden oluşan bir sergiye benim tasarladığım düzeyde yeterli ilginin gösterilmemesi.
İnanın herhangi bir Avrupa ülkesinde, o ülkenin iki önemli sanatçısının birlikte sergisi açılsa, o serginin önünde kuyruk oluşur, insanlar haftalar öncesinden söz konusu sergiyi gezmeyi günlük programlarına dahil ederlerdi.
Aslında bu durum Türkiye’de sanatsal etkinlikler açısından uzun bir süredir şikayet konusu. Tamam, İstanbul’da ses getiren etkinlikler oluyor ve sanatseverler bunlara gereken ilgiyi gösteriyorlar. Ancak Türkiye’yi, genelde ait olduğunu iddia etti Batı dünyasındaki diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda çok geride kaldığımızı görüyoruz.
İnsan ister istemez düşünüyor, Bedri Rahmi ve Elderoğlu gibi iki ustanın sergisi açılmış, nerede güzel sanatlar okuyan öğrenciler, nerede amatör olarak resime ilgi duyanlar?.. Herhangi bir sergiye gittiğinizde illaki eser alacaksınız diye bir şart yok. Herşeyden önce resim bilginizi ve görgünüzü artımak için sergi gezmek şart.
Toplum olarak sanata çok düşkün değiliz ama devlet olarak da toplumu sanatsal etkinliklere teşvik eden bir şey yapmıyoruz. Ben, son dönemde bunun daha da geriletildiğini düşünüyorum. Gencecik beyinleri ilime, bilime, sanata teşvik edeceklerine, çocuk yaştakilerin başını örtmekle meşguller. Böyle bir anlayışın hakim olduğu ülkede inanın ileriki yıllarda sanatsal etkinliklere ilgi daha da azalacaktır. Bu durumda, bu ülkeden çıkmış önemli değerler eserlerini kendi topraklarında değil, sanata her türlü imkanı sunan ülkelerde sergileyeceklerdir.
Sanatı ileriye götürmek, güçlendirmek ve yaşatmak için anne babalara olduğu kadar, gençlere de önemli görevler düşüyor. Dayatmalara, özgürlükleri kısıtlamalara karşı “inadına sanat, inadına çağdaşlık, inadına özgürlük” demekten asla vazgeçmeyin.
Vazgeçtiğiniz takdirde zamanla başınıza nelerin gelebileceğini görmek için çok uzaklara değil, Güney sınırımıza bakmanız yeterli olacaktır.
Hepinize iyi bayramlar.

Haberin Devamı

MÜTHİŞ KATALOG

Haberin Devamı

Ankaralı sanatseverlerin yakından tanıdığı RC Sanat ve Bilkent Sanat Sokağı’nın sahibi Rahmi Çöğendez’in hazırladığı “Uluslararası Suluboya Ressamları Topluluğu” kataloğunu görünce, suluboya çalışan sanatçılara ve eserlere gerçekten haksızlık yapıldığını düşündüm. Malumunuz yağlıboya eserler, suluboyadan daha çok ilgi görür. Oysa suluboya çalışma hata affetmez. Baş edilemeyecek bir hata durumunda o ana kadar yaptığınız çalışmayı yırtıp çöpe atar, her şeye yeniden başlamak durumunda kalırsınız. Türkiye’den de usta ressamların eserlerinin tanıtıldığı kataloğu görünce gerçekten suluboyayı daha çok seveceğinizi düşünüyorum. Çöğendez’in, kataloğun tanıtım yazısındaki “Suluboya sanatı, kendine has naifliği ve özgürlüğü ile bir başyapıtın başlangıcı ve deseni olabilme özelliğini taşır. Bu nedenledir ki suluboya, koleksiyonerler için bir başlangıç olabilecek nitelikte bir değerdir” sözleri doğru bir tespit. Yolunuz Bilkent Center’a düştüğünde söz konusu kataloğu RC Sanat’ta temin edebilirsiniz.

Haberin Devamı

KENTTE NE VAR?

Vedat Hazneci-15 Ekim’de açılacak(Armoni Sanat/Yıldızevler), Hüseyin Sartaş-11 Ekim’de açılacak(Emin Antik/Kale), Tülin Demir-17 Ekim’de açılacak(Gözde Sanat/A.Ayrancı), Elif Aydoğdu Ağatekin-16 Ekim’de açılacak(Nurol Sana/K.dere), tSait Rüstem-11 Ekim’de açılacak(Platform A/ Taurus AVM), Recep Tanıtkan (Fotoğraf)-11 Ekim’de açılacak(Galeri Z/Samanpazarı), Karma sergi-15 Ekim’de açılacak(TCDD Galeri/Gar).

Yazarın Tüm Yazıları