Paylaş
1997 yılında yoğun desen çalışmalarıyla resim dünyasına adım atan Demirhan, geçirdiği aşamalar sonunda kendine özgü bir resim dünyası kurmayı, biçimini farklı kılmayı, kendine uygun ve özgün resim dilini oluşturmayı başarmış bir sanatçı. Demirhan, desen çalışmalarından edindiği birikimi yağlıboya eserlerine kendine özgü anlayışla yansıtıyor.
RENKÇİ ÜSLUP
Yurtiçi ve yurtdışında toplam 17 kişisel sergi açmış olan ressam, çalışmalarını kendi atölyesinde sürdürüyor. Demet Demirhan çalışmalarında dokuların içine gömülmüş mitsel anlatımlara eşlik eden figürlerle renkçi bir üslup kullanmasıyla dikkat çekiyor. Seramik etkisi veren kalın bir doku ve karışık teknikle yaptığı çalışmalarında, figürleri saran sert konturların boyanın dokusu içinde eriyerek lekeler haline gelmesi ve figürlerin mekansızlığı öne çıkıyor. Hemen her tabloda karşımıza çıkan kendi “avuçiçi” ise bir imza niteliği taşıyor.
KADINLAR ÖN PLANDA
Demirhan’ın eserlerinde kadınlar hep ön planda yer alıyor. Çağdaş yaşamın sevgisizlik ortamlarında buza kesmiş kadınlardır bunlar. Sanatçıya göre, buz renginin ağırlığı, resim izleyicisinin kanını donduracak etkiler oluşturuyor. Çıplak kadınlardır hepsi; doğallıklarını yitirmemek için direnen, kendisi olmaya, birey kalmaya çabalayan, donarak, buzlanarak, bir anlamda uykuya yatarak, üzerlerindeki baskılara, sınırlamalara, yasaklamalara boyun eğmeyen tutumlar sergiliyorlar. Başlarının ve yüzlerinin olmayışı, onları bireysel düzlemden daha yukarılara taşıyıp doğanın ve toplumun temel parçası, temel ölçeği durumuna yükseltiyor. Yazgısı benzeşen, yüzleri ve adları farklı olan kadınlar, kendi bedenlerine bile bakamayan, soğuk duruşlu nesnelere dönüştürülmüşlerdir ama derinlerdeki ışık, çevrelerindeki ışıltılı aydınlık, devinime açık duran gizli güç, her birinin içindeki patlamaya hazır buzdan yanardağın varlığını sezdiriyor.
Ölçülü bir meydan okuma, patlamaya hazır duran birikimiyle, yaratıcılığı ve üretkenliğiyle yaşamı değiştirme gücüne sahip eyleme geçmeye hazır kadın figürleridir bunlar. Kadın figürleri çoğu zaman yalnızlığa itilen yaşamları, kompozisyona karışan şaman inancına ait imgelerle kalabalıklaşıyor.
ŞAMAN RİTÜELİ
Demirhan, kadının önde gelen figür ve motif olarak yer aldığı resimlerinde Şaman ritüelinin geçerli olduğu toplumlarda, günümüzdekilerden farklı anlayışlar nedeniyle farklı ve özgün anlamlar taşımış olan simgeler kullanıyor. Günümüz dünyasındaki kadın gerçekliği bağlamında, resimlerine kattığı o eski simgeler aracılığıyla hem resimsel gerçekliğe hem de yaşama alanlarındaki ilişkilere, tutum ve davranışlara farklı ve dolayımlı anlamlar kazandırmayı deneyen Demet Demirhan, böylelikle kendine açtığı özgün yolu ilginç kılıyor. Demirhan’ın resimlerinde işlev kazandırılmış simgeler Şamanizm’den aktarılmış, “güneş, kaplumbağa, çift başlı kartal, dokuz dallı hayat ağacı”dır çoğunlukla. Yukarıda vurguladığım “avuçiç” ise imza işlevini üstlenmiştir ve resimlerde kadının adı, kimliği olmadığı için yer almaktadır.
KENTTE NE VAR?
Akdoğan Topaçlıoğlu-7 Aralık’a kadar (Kent Sanat/Yıldız), Ekrem Yalçındağ- 28 Kasım’a kadar (Galeri Nev/GOP), İbrahim Örs-18 Kasım’da açılacak (KAV Sanat/Yıldız), Işıl Özışık-Yarın açılacak (Armoni Sanat/Yıldızevler), Osman Arık-19 Kasım’da açılacak (Peker Sanat/Yıldız), Erol Pelioğlu-Bugün açılacak (Jan Sanat/Yıldız), Ali Osman Coşkun-Bugün açılacak (Galeri Çankaya/Çankaya), Turgut Akan-9 Aralık’a kadar (Medya Sanat/Çankaya), Vedat Örs-Şahin Demir-Çağlar Öztürk-25 Kasım’a kadar (Galeri Soyut/Yıldızevler), Ayla Aksoyoğlu-3 Aralık’a kadar (Krişna Sanat/Kavaklıdere), Necati Seydi Ferahoğlu-24 Kasım’a kadar (Kursart/Dikmen), Yusuf Tarım-18 Kasım’da açılacak (Stillife/Yıldızevler), Tayyar Eren-30 Kasım’a kadar (Galeri Gözde/Y.Ayrancı), Ahmet Dalkıran-11 Aralık’a kadar (Galeri N/Çankaya), Erkan Yaprakkıran-Musa Güney- 3 Aralık’a kadar (Platform A/Taurus AVM), Mandela’nın Bavulu ve iki kişi-30 Kasım’a kadar (Galeri Foyart/Çankaya), Cam ve Seramik sergisi-5 Aralık’a kadar (Nurol Sanat/Güvenevler).
Paylaş