Paylaş
Aslında bu hafta Funda İyce Tuncel’in “Fundamental” isimli sergisi ile Gülay Yüksel’in “Odaksız Düşler” sergisini okuyacaktınız bu köşede. Ama geçen cuma sabahı gelen ve acı haberi veren telefonla yıkıldım. Cuma sabah kahvaltıdayken kıymetli dostum Özgür Haşemoğlu’dan gelen telefonu, “Hayır olsun Özgürcüğüm” diye açtım. Sonrasında tek hatırladığım Özgür’ün “Erhan ağabeyi kaybettik, başımız sağolsun” sözleri ve benim telefon başında öyle donup kalmam.
Sanat ve sanatçı dostu, Ankara’nın çıkardığı tanınmış koleksiyonerlerden, benim ve birçok arkadaşımın özel hayatında da önemli yeri olan, dost, iş insanı Erhan Peker’i kaybettiğimiz haberini aldıktan sonra bu yazıyı yazmaya çalışıyorum. Gözümün önünden birçok ortak dostumuzla birlikte yaşadıklarımız film şeridi gibi geçiyor. Dört yıl önce 2018 Temmuz’unda kaybettiğimiz iş insanı Ayhan Bozkurt, Valör Sanat sahibi Serdar Kaya ve Erhan Peker ayrılmaz efsane üçlüydü. Resimle ilgilenmeye başlayınca bu “Üç Silahşörü” daha da yakından tanıdım. Harika bir dostluğumuz oldu. Özel yemeklerde, Ayhan Bozkurt’un dillere destan “Ayı Barı”nda, Serdar Kaya’nın Çeşme’deki yazlığında, Sakız Adası’na birlikte yaptığımız günü birlik seyahatlerdeki şamatalar, gırgırlar, karşılıklı işletmeler.... Hepsi teker teker gözümün önünden geçiyor. Üçü de keyif adamıydı. Kaliteli yerler, kaliteli içerlerdi.
Şık adamdı Erhan ağabey. Modayı yakından takip ederdi. Marka ve güzel şeyler giyerdi, yakıştırırdı da. Ayhan ağabeyle giyim konusunda didişirlerdi. Erhan ağabey için giyim kuşam ne kadar önemliyse, Ayhan ağabey için de yeme içme. Resimden iyi anlardı. Giyimiyle, “Sanat dünyasının Kontu”ydu. Kızı Hande, torunları Mevce ve Ata’ya çok düşkündü. Öylesine çok seviyordu ki resmi, İstanbul’a taşınana kadar “Peker Sanat”ın sahibiydi. Genç kuşak ressamları teşvik etmek, cesaretlendirmek için her yıl para ödüllü yarışmalar düzenlerdi. Serdar ağabey güzel bir resim geldiğinde, önce Erhan ağabeye haber verirdi. Kimi zaman da telefon açar, resimden bahsetmez “Şu kadar para yolla” derdi. Para göndermediği zaman kaçırdığı resmi görünce üzülür, Serdar ağabeye kızardı. O da, “Ben sana boşuna mı para gönder dedim, yollasaydın parayı” der iyice damarına basardı. Valör Sanat’ta haftanın 4-5 günü akşama doğru buluşurduk. Yoğun ve stresli iş ortamından sonra terapi gibi gelirdi bize bu buluşmalar. “Şamatanın, gırgırın dibi” denir ya, gerçekten onu yaşardık bu buluşmalarda. Erhan ağabey Ankara’dan ayrılıp İstanbul’a yerleşince, çoğunlukla o Ankara’ya gelince buluşurduk. Ama en az iki haftada bir telefonlaşmalarımız olur, hal hatır sorardık. Yalçın Gökçebağ’ın atölyesine birlikte gitmek için planlar yapıyorduk.
Yazacak çok şey var, ama elim gitmiyor artık. Arşivdeki resimlere bakıyorum da, neler neler yaşamışız. Önce Ayhan ağabey, şimdi de Erhan ağabey...Güle güle Kont...Işıklar içinde, huzurla uyu...
KENTTE NE VAR?
Hakan Arıkan-14 Nisan’da açılacak (Valör Art House/Ümitköy), Gülay Yüksel-23 Nisan’a kadar (Sevgi Sanat/Hilal Mahallesi), Funda İyce Tuncel-25 Nisan’a kadar (Canvas Art/Kavaklıdere), Rabia Çiloğlu-7 Mayıs’a kadar (Grup Sanat/Hollanda Caddesi), O! (Karma sergi)-19 Nisan’a kadar (Galeri Nev/Gezegen Sokak), Figen Rutkay-17 Nisan’a kadar (Fırça Sanat/Hilal Mahallesi), Reyhan Abacıoğlu-26 Nisan’a kadar (Arda Sanat/Yıldız), Sema Barlas-30 Nisan’a kadar (Plaform A/Taurus AVM), Ayla Seymen-20 Nisan’a kadar (Alev Sanat/Park Caddesi), Muhteber-Yusuf Demirtaş-30 Nisan’a kadar (Krişna Sanat/Kennedy Caddesi), Serdar Toka-20 Nisan’a kadar (Zülfü Livaneli Kültür Merkezi/Yıldız), Cebrail Ötgün-30 Nisan’a kadar (Detay Sanat/Kocatepe), Füsun Kavalcı-26 Nisan’a kadar (Fikret Otyam Sanat Merkezi/Eskişehir Yolu), Hasan Çağlayan-M.Ali Doğan-Gülşah Çağlan-27 Nisan’a kadar (Galeri Soyut/Yıldız), Mehmet Emin Erdoğdu-30 Nisan’a kadar (Nurol Sanat/Güvenevler), Önder Aydın-26 Nisan’a kadar (Medya Sanat/Çankaya), Çağdaş Sanatlar Merkezi etkinlikleri: Füsun Demiray-(19 Nisan’a kadar), Berrin Güngördü-(17 Nisan’a kadar), Janos Korodi-Andras Szigeti (19 Nisan’a kadar.)
Paylaş