Paylaş
Ama işte o sürprizi açıklayacak zaman geldi çattı. Yalçın Gökçebağ, Ankaralı sanatseverler için 2020 yılına muhteşem bir sergiyle girecek. Gökçebağ’ın 1955 yılından başlayıp günümüze kadar uzanan, açılış tarihi 14 Ocak 2020 dikkate alındığında tam tamına 65 yılı bulan ressamlık hayatındaki dönemlerini göreceğiniz “Retrospektif sergisi” Ulus’ta Türkiye İş Bankası’nın tarihi müzesinde açılacak.
Gökçebağ 29 Mart’a kadar sürecek bu sergisi için gerçekten çok titiz bir çalışma yürüttü. Kendisinin, çalıştığı Armoni Sanat Galerisi’nin koleksiyonları ile önem verdiği bazı koleksiyonerlerin elinde bulunan resimlerini tek tek inceleyerek, sergide yer alacak eserleri belirledi. Bu çalışma bittikten sonra Gökçebağ’a, “Hocam, yılın son yazısını sizin retrospektif sergisine ayırmak istiyorum. Bu sergi için bir değerlendirme yaparsanız, ben de köşeye aktarırım” dedim. Sağolsun, beni kırmadı. İşte Gökçebağ’ın takviminize not etmenizi önereceğim sergisiyle ilgili söyledikleri:
“Retrospektifin ‘Meydana gelmiş olayların gerisine, geçmişine bakmak’ anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Sanat hayatınızın da geçmişini tanıtmak için yerinde bir kelime. Ben ilk profesyonel resim çalışmalarımda, İstanbul Çapa İlköğretmen Okulu’na girdiğim 1958 yılını baz alırım. Elbette daha önceleri de resim yapıyordum ama bunun çok azı ressam olmak içindi. Daha çok ödevler, boş zamanlarda yaptığım resimlerdi bunlar. Bu resimlerin bazılarını Çapa’ya götürmüşümdür ve o resimlerin yapılış yılı 1955’dir. Dolayısıyla 1955 yılı ile serginin açılacağı 2020 yılını dikkate aldığımızda, 65 senelik sanat hayatımı izleyecek sanatseverler.
Bu sergi benim değişik ebatlı tablolarımdan oluşuyor. Bu kadar zaman aralığında ne yaptıysam, görmek mümkün olacak. Ayrıca sergiyi görenlerin benle ilgili değerlendirme yaparken, eskiden yaptıklarımı da dikkate alacaklarını, böylece geçmişi ve şu anki sanat hayatımı mukayese edebileceklerini, kafalarında oluşan bir çok soruya da bu sergi sayesinde yanıt bulabileceklerini düşünüyorum.
Açık söylemem gerekirse bu sergiyle ben de kendimi geçmişimden bugüne kadar aynada görmüş gibi oldum. Eski ve yeni eserlerin buluşması bana da büyük mutluluk verdi. Sergiyi hazırlarken biranda kendimi sınava tabi tutmuş gibi düşündüm. Sergilenecek resimleri de birarada görünce ‘Evet Yalçın, işte şimdi sanırım sınavı geçtin’ dedim. Bakalım izleyiciler ne diyecek?
Tabii ki eski dönem resimlerimden çok sevdiklerim var. Sanırım o zamanlar daha özgür ortamda, istediğim konularda resim yapıyordum. Neden derseniz, galeri olmadığı için, sergi açma kaygısı taşımadığım için, hiç bir şekilde strese girmiyordum, olumsuz bir şeyden etkilenmiyordum. Özü itibariyle ne istiyorsam, onu resime yansıtıyordum. Bu söylediklerim sakın yanlış anlaşılmasın. Hayatın o dönemki sadeliğini ve naifliği anlatmak istedim sadece.
Bu sergide benim geçiş dönemlerimi ve sonrasında-kimse kusura bakmasın açıkca söyleyeceğim- ustalaştığım ve birçok genç kuşak ressama ilham kaynağı olduğum ‘Tepeden bakış’ çalışmalarımı da görecekseniz. Elbette tüm bunları severek yaptım ve yapmaya da devam ediyorum. Zaten istesem de artık çok eskiden yaptığım resimlerin birebir aynısını yapmam mümkün değil. Konu başlığı aynı olsa bile resmin tuvale yansıması bugünkü anlayışımla olacaktır. Dikkat edilirse geçmiş ve şu anki konu üslubumda çok büyük değişiklik yok. Ancak bir sanatçı olarak her resmimi hem bakış, hem malzeme, hem de teknik açıdan daha yenilikçi bir anlayışla yaptığım bir gerçektir. Yaşamın her alanında olduğu gibi sanat da hep ileri gidecektir.”
Yeni yılın herkese sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum.
KENTTE NE VAR?
Kadir Öztoprak-18 Ocak’a kadar (Nurol Sanat/Kavaklıdere-Güvenevler), Aslı Kutluay-20 Ocak’a kadar (Deppo29/Çankaya), Svetlana İnaç-15 Şubat’a kadar (Sevgi Sanat-Hilal Mahallesi), Hyeseung Lee-31 Ocak’a kadar (Kore Kültür Merkezi/Kavaklıdere), Altın Çağ-18 Ocak’a kadar (Galeri Nev/Kırlangıç Sokak), İsmail Tetikçi-20 Ocak’a kadar (Artsürem/Hilal Mahallesi), Nevzat Sayın-13 Ocak’a kadar (Siyah Beyaz/Kavaklıdere).
Paylaş