Paylaş
İstanbul’da doğan ve ancak çocukluk yıllarını Almanya’da geçiren Pamuk, kendisi için Ankara’nın ayrıcalıklı bir şehir olduğunu, “Ankaralı sanatseverlerin, resme yönelik duru ve içten ilgisini her zaman yüreğimde hissetmişimdir. En son 2019 yılında ArtAnkara Çağdaş Sanat Fuarı’nda çalışmalarımla yer aldım. Ayrıca yine aynı yıl Port ART Gallery’de Portakal Çiçeği Uluslararası Plastik Sanatlar Kolonisi Sergisi’nde yer almaktan gurur duydum” sözleriyle dile getiriyor.
Nazan Pamuk’un eserlerine baktığınızda onu neden “Atlara fısıldayan kadın” diye tanımladığımı anlayabilirsiniz. At, Pamuk’un eserlerinde kadınla birlikte öne çıkan figürdür. Pamuk “Neden at ve kadın?” sorusuna şu geniş yanıtı veriyor:
“Kendimi ifade edebildiğime inandığım tek yolun resim olduğunu Almanya yıllarımda keşfettim. Bu ülkede sanatsal özgürlüğün ve resme verilen değerin o yaşlarda farkına varmam, ruhumda çiçekler açtırmıştı. Duygularımda şahlanan o atlar, şimdi tuvallerimde dörtnala koşuyorlar. Onlar, dizginlenmeyi, eyer vurulmayı reddeden yılkı atları. Onları kadınlarla bütünleştirerek, harmanlayarak betimlemeyi ise güzel ülkemde öğrendim. Sanatseverleri atların büyülü dünyasında yolculuğa çıkarırken, aslında kendi iç dünyamda açtığım küçük pencerelerden ben de onlara bakıyorum. Doğanın saflığından beslenip, özgürlüğün sınırsızlığını tuvallerime yansıtmaya çalışıyorum. Sürrealist ve fantastik tarzda çalışıyorum ve resimlerimde ağırlıklı olarak figüre yer veriyorum. Benim için son derece önemli olan hassas noktalarım var; kadının özgürleşmesi, doğanın korunması başta olmak üzere beni etkileyen toplumsal durumları ve etkisinde kaldığım olguları kendi perspektifimden tuvalime aktarıyorum. Bu benim yaşam biçimim. Resimlerimdeki ana temalar atlar, kadınlar, doğa unsurları... Atlarım özgür yılkı atları. Eyersiz, gemsiz, dizginsiz. Ülkemizde kadınların içinde bulunduğu kısıtlı özgürlüğe tepki olarak benim kadınlarım, zihnimdeki yılkı atlarıyla bütünleşerek kâh okyanuslarda, kâh ağaç yapraklarında, kâh rüzgarın esintilerinde harmanlanıyor. Resimlerimde sıklıkla kendine yer bulan kadınların gözlerinde sessiz çığlıklar, mutluluklar, hüzünler var. En çok da duru bir özgüven. Hesapsız, çıkarsız, korkusuz. Özgürlük coşkusu zaman zaman sığmıyor içlerine ve zihinlerinden taşarcasına yılkı atlarına dönüşüyor saçlarında. Her biri kendine has, her biri kendi iç sesiyle yaşıyor tuvallerimde. Çalışmayı seven biri olarak iç dünyamda dizginlenemeyen yeni fikirler, fırçamdan tuvallerime akmaya hazır sayısız yılkı atları, gözlerindeki bakışlarla haykıran kadınlar benim sesim, benim kelimelerim oluyor.”
Nazan Pamuk, 30 yıla yaklaşan sanat kariyerinde 16 kişisel sergi açarken, 18 karma sergide de eserleriyle yer almış. Pamuk, son 8 yıldır sosyal sorumluluk projelerine de ağırlık vermeyi kendime görev edinmiş. Kan ve Kök Hücre Gönüllüleri Derneği yararına çeşitli etkinliklerde yer alan sanatçı, 2015’te de Ege’de çıkan orman yangınında zeytinliklerin büyük zarar görmesinden çok etkilenerek doğanın korunması ve ağaçlandırma çalışmalarına destek olmak için TEMA Vakfı yararına “Nefes” adlı kişisel sergisini düzenlemiş.
KENTTE NE VAR?
Raif Gökkuş-Murat Erkan-31 Mart’a kadar (Emin Antik/Kale), İmren İyem Aslan-29 Mart’a kadar (Zülfü Livaneli Kültür Merkezi/Yıldız), Gültekin Serbest-29 Mart’a kadar (Medya Sanat Galerisi/Üsküp Caddesi-Çankaya), Fırat Engin-5 Nisan’a kadar (Siyah Beyaz Galeri/Şili Meydanı), Şaylan Özyılmaz-25 Mart’a kadar (Fırça Sanat/Hilal Mahallesi), Baran Kamiloğlu-Ali Herischi-Hazal Aksoy-10 Mart’a kadar (Galeri Soyut/Yıldız), Hasan Kırdı-19 Mart’a kadar (Sevgi Sanat/Hilal Mahallesi), Cüneyt Er-10 Mart’ta açılacak (ÇSM/Çankaya), Ankara Tabip Odası Hekimlerin Sergisi-15 Mart’a kadar (ÇSM/Çankaya), Papirüs karma sergi-26 Mart’a kadar (Arkadaş ArtCenter/One Tower AVM), Karma Sergi-15 Mart’a kadar (Armoni Sanat/Yıldız), Karma sergi-31 Mart’a kadar (Valör Sanat/Yıldız), Karma sergi-31 Mart’a kadar (Çankaya Sanat/Yıldız).
Paylaş