Paylaş
O şimdi bir kentimizin vali yardımcısı. Makamındaki son gününde, ARENA için röportaj yaptığımızda, İstanbul'un büyük bir ilçesinde kaymakamdı. Bürokraside yaklaşık 30 yıllık, başarılı bir geçmişe sahipti. Öğrencilik yaşamı da pırıltılarla doluydu. Polis kolejinden yatay geçişle girdiği Mülkiye'de, hocalarının takdirini kazanmayı başarmıştı.
KANARYA MUHABBETİ
Yaz ayları boyunca adeta arı gibi çalışan ve sezona haber bombalarıyla girmeyi planlayan ARENA ekibi, bu kaymakamı, bir lokal sahibinden binlerce dolar alırken görüntüledi. Hem de birkaç kez!..
Dernek statüsünü alabilmek için ‘‘Ötmeyen Kanaryaları Koruma, Ötmelerini Sağlama ve Yaşatma Derneği’’ gibi uyduruk bir tabelayla faaliyet gösteren lokalin açılışını, bizzat kaymakam yapmıştı. Lokalde tabela bahane, kumar şahaneydi! Gece yaşamına düşkün kaymakam, kumar oynatan dernek(!) yöneticisiyle ahbaplığı ilerletmiş ve onun rehberliğinde İstanbul'un renkli yaşamına balıklama dalmıştı. (Bundan sonrası özel yaşam kapsamına girdiği için, bu gecelerde hangi serüvenlerin yaşandığı bizi ilgilendirmiyor.)
Başlangıçta kaymakama yaranabilmek için her türlü kıyakçılığı yapan ve bir anlamda onun baştan çıkmasına neden olan lokal sahibi, bu gebelikleri fırsat bilip, günün birinde ona ‘‘ıhh’’ demeye kalkınca da, kapısına kilit vuruluvermişti.
Gerekçe çok sağlamdı: Kaymakamın emriyle dernek binasını izlemeye alan polis, üye olmayan kişilerin lokale giriş çıkış yaptığını ve kumar oynatıldığını belirlemişti.
DOLAR PAZARLIĞI
Lokal sahibinin iddiasına göre; kaymakam, 15 günlük kapama cezasının kaldırılması ve bir daha böyle bir işlem yapılmaması için 5 bin dolar istiyordu.
İstenen paranın 2.500 dolarlık bölümü verildi ve lokal ‘‘şıp’’ diye açıldı. (Bu süreç içinde yaşanan ve toplumun gerçekleri öğrenme hakkı adına kamuoyuna yansıtılması gereken tüm aşamalar, ARENA ekibince görüntülendi...)
Çekimler sırasında dolarların numarasını alıp, suçüstü yaptırmak, hatta 30 yıllık başarılı bir geçmişe sahip olan kaymakamı, demir parmaklıklar ardına göndermek işten bile değildi. Ama ARENA ekibi, sansasyonel bir yaklaşım sergilemek yerine, bunca yıldan sonra hangi koşulların, bu önemli bürokratı namerde avuç açar duruma getirdiğini araştırmayı yeğledi.
İBRET BELGESELİ
Zihnimizi kurcalayan soru şuydu: Acaba gece hayatındaki görüntüleriyle tanıdığımız kaymakamı, tüm ahlaki ve mesleki kuralları bir yana iterek, kumarcı dernek sahibinden para almaya mecbur kılan bilemediğimiz başka nedenler olabilir miydi?
Sorunun yanıtını almak için, kaymakamlıktaki son gününde, onun makamına gittik. Önce lokalin sahibini tanımadığını söyledi ve para aldığını inkár etti.
Bakışlarımdan içimin ‘‘cız’’ ettiğini anlamış olmalı ki, birdenbire değişti ve gerçeğin ta kendisini anlatmaya başladı.
Dikkat ederseniz yazımın başından beri ‘‘rüşvet’’ sözcüğünü hiç kullanmadım. Rüşvetin felsefesini yapan hukuk bilginleri, bunun bir ahlak sorunu olduğunu söylerler.
Ama ‘‘Türkiye'de rüşvet bir ahlak sorunudur’’ deyip geçmek mümkün mü? Enflasyonu, gelir dağılımındaki adaletsizliği ve sistemdeki kokuşmayı gördükten sonra bu soruya ‘‘Evet’’ yanıtını vermek, kolaycılığa kaçmak olmaz mı?
İyisi mi, 5 Ekim Salı akşamı bir ibret belgeseli görünümündeki ARENA'yı izleyelim ve bu sorunun yanıtını hep birlikte vermeye çalışalım.
Tabii, onca güçlüğe karşın, dürüst ve namuslu kalabilen binlerce isimsiz kahramanı unutmadan ve onların hakkını yemeden...
Paylaş