Paylaş
- Başbakan Erdoğan, “600 trilyon lira harcanan Türk Telekom Arena’da Galatasaray’ın tek kuruşu yoktur” dedi. Fenerbahçe taraftarları da, “Şükrü Saracoğlu”nu bize verin, çünkü stadımızı kendimiz yaptık. O kadar parayı kendi kaynaklarımızdan bulduk” diye kampanya başlattı. Ne dersiniz, haklılık payları var mı?
Bu çok haklı bir talep. Zira Fenerbahçe Kulübü, Şükrü Saracoğlu’nu, devletten tek kuruş yardım almadan, öz kaynakları ve Fenerbahçeli sponsorların maddi desteğiyle yaptı. Bugünkü değeri yaklaşık 500 milyon doları bulan ve Türkiye’nin ilk büyük modern stadyumu olarak tarihe geçen bu eser, tümüyle, bir Aziz Yıldırım ve benim de yer aldığım dönemin Yönetim Kurulu projesidir. İşin mimarı Aziz Yıldırım’dır ve her santimetre karesinde emeği vardır. Ancak ne yazık ki, görkemli stadyumu inşa edip bunun gururunu yaşayan kulüp, burada devletin kiracısı konumunda... Geçen yıl devlete 822 bin, bu yıl 846 bin Dolar kira ödendi. 49 yıllık sözleşme döneminde ise toplam 61 milyon Dolar kira ödenmiş olacak... Ali Sami Yen’in mülkiyeti de biraz farklı bir statüde olmakla birlikte, yine devlette... Türk Telekom Arena’yı, inşa edip, kasasından kuruş harcatmadan Galatasaray’a sunan devletin, şimdi Fenerbahçe’ye de Şükrü Saraçoğlu’nun tapusunu vermesini beklemek, camianın en doğal hakkıdır. Aksi takdirde Fenerbahçe’ye büyük haksızlık yapılmış olur. Sanırım Başkan Aziz Yıldırım önümüzdeki günlerde Başbakan Erdoğan’a bu haklı beklentiyi anlatacak.
Büyük kulüpler statlarını kendi yapmalı
- Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, “Stat yapmanın kriteri nedir? Devlet mi yapmalı, kulüp mü?” diye sordu. Sizce böyle bir kriter var mıdır? Sağlıklı biçimde uygulanıyor mu?
Büyük kulüplerin stadyumlarını kendilerinin inşa etmeleri ve mülkiyetine sahip olmaları gerekir. Ancak ülkemizde öyle kulüpler var ki, bırakın kendi stadyumunu yapmayı, yayıncı kuruluştan gelen paralar olmasa, çoktan kapılarına kilit vururlardı. Devlet işin içine girdiğinde de yolsuzluk iddialarının yanısıra, bazı “ucubeler” de ortaya çıkabiliyor. İstanbul ve İzmir’deki Olimpiyat Stadyumlarında doğru dürüst maç seyredilemiyor olması, bu görüşü doğrulamıyor mu? Halen Süper Lig maçlarının oynandığı pek çok Anadolu kenti stadyumuna gerçekten “stadyum” diyebilmek için bin tanık gerekir!
Derbileri kazanabilir ama şampiyon olamaz
- Diyelim ki, Aykut Kocaman görevde kaldı. Sizce Fenerbahçe’yi bu sezon ligde şampiyonluğa, gelecek sezon da Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde başarıya taşıyabilir mi?
F.Bahçe takımı, tek tek iyi oyunculardan oluşuyor. Bu takım bireysel başarılarla çok önemli maçlar kazanabilir, hatta tüm derbilerde galip gelebilir, ama şampiyon olamaz. Çünkü F.Bahçe takım oyunu oynamadığı için bir derbi zaferinin ardından sıradan bir takıma yenilebilir! Liderle arada 9 puanlık bir farkın bulunduğunu da unutmamalı. Kanımca Aykut hoca, futbolcularını kamuoyuna şikayet ederek çok büyük hata yaptı... Bir teknik direktörün buna hakkının olmadığına inanıyorum.
Demirören Beşiktaş Jimnastik Kulübü!
- Quaresma, Guti derken Simao, Almeida ve Fernandes gibi üçü de birbirinden yetenekli ve pahalı futbolcular alındı. Beşiktaş nereye koşuyor?
Nereye koştuğunu sezon sonunda hep birlikte göreceğiz. Dileriz kulübün ağır borç yükü altına girmesine sebep olan bunca pahalı transfer, arzulanan başarıyı getirir. Bu durumda sorun çıkmaz. Aksi takdirde Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün adını, “Yıldırım Demirören Beşiktaş Jimnastik Kulübü” olarak tescil ettirme ihtimali de gündeme gelebilir!
Kötü futbol üzülmekle düzelmez
- Herkes Fenerbahçe’nin yaşadığı başarısızlığın ardından Aykut Kocaman’ın istifa etmesini ya da Aziz Yıldırım tarafından gönderilmesini bekliyordu, fakat ikisi de olmadı. Kocaman ve Yıldırım’ın bekledikleri bir şey mi var?
Bu konuda görüşümü açıkladım ve Aykut Kocaman’ın Antalya Kampı öncesinde görevi bırakmasının doğru olacağını söyledim. Samsunspor’la oynanan hazırlık maçını televizyondan seyrederken arada bir, Trabzonspor-Malatyaspor Ziraat Türkiye Kupası karşılaşmasını seyrettim. Fenerbahçe’nin maçı, diğerinin yanında ağırlaştırılmış çekim gibi kalıyordu. Bu tablonun Aykut hocayı kahrettiğinden hiç kuşkum yok. Ama kötü futbol üzüntüyle düzelmiyor!
Paylaş