Paylaş
Arena ekibinin Kızılay konusunda peş peşe ekrana getirdiği programların sergilediği fotoğraf çok net:
Kızılay'a yıllardır egemen olan çağdışı zihniyet, bu güzide kurumda çürümeye, hatta kokuşmaya neden olmuş.
Kamuoyu artık Kızılay'da radikal bir değişim bekliyor. Bu gerçeği programlarımızın ardından ARENA'ya yağan ihbarlardan anlıyoruz. Bunların bir bölümü çok ciddi ve mutlaka araştırılması gereken ihbarlar. Aynı duyumların hükümete de ulaştığını ve Kızılay'ı büyüteç altına alan Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişlerinin, incelemeyi derinleştirerek, yıllardır üst yönetimde görev alan bazı kişilerin görkemli mal varlıklarının kaynağını soruşturacaklarını umuyoruz. Kamuoyu özellikle multitrilyoner yaşamı sürdüren eski Genel Başkan Kemal Demir'in oğlunun, Kızılay'la bağlantılı işler yapıp yapmadığını öğrenmek istiyor. Ayrıca Kızılay'a bağışlanan bazı gayrimenkullerin akıbeti merak ediliyor. Aralarında çok kıymetli taşınmazların bulunduğu bu bağışların nasıl ve kimler aracılığıyla değerlendirildiği de merak konusu.
TARİHİ FIRSAT
ARENA'ya karşı iyi niyetli yaklaşım sergileyen yeni Genel Başkan Prof. Dr. Yüksel Bozer, olağanüstü kongrenin kasım ayı içinde yapılacağını açıkladı.
Kanımızca bu genel kurul toplantısı, güzide kurum Kızılay'ın enkaz altında kalan itibarını kurtarmak için, tarihi bir fırsat olarak görülmeli...
Eğer bu kongrede dernek statüsündeki Kızılay'ın tüzüğü değiştirilir ve Genel Merkez Kurulu ile Genel Merkez Yönetim Kurulu'na gençlerin girebilmeleri sağlanabilirse, çağdaş yenilenme yolunda önemli bir adım atılmış olur... Bugünkü yapılanma içinde Kızılay yönetimi ‘‘Peki üst karar kurullarında niçin kadın üye yok?’’ sorusuna yanıt vermekte zorlanıyor.
ÇAĞDAŞ HEDEFLER
Uzmanlar, gençler ve kadınlarla birlikte TÜSİAD'ın, Türkiye Odalar Borsalar Birliği'nin ve savaş halinde Kızılay'ın üstleneceği sorumluluklar da göz önünde bulundurularak, Genelkurmay Başkanlığı'nın kurum yönetiminde mutlaka temsil edilmesi gerektiği görüşündeler.
Atılacak bu adımın yanı sıra Kızılay'ın yöneldiği hizmet alanları yeniden gözden geçirilip şu aşamalar gerçekleşmeli:
1- Kızılay felaketler karşısında daha süratli ve etkin hareket kapasitesine mutlaka kavuşmalıdır.
2- Ülke ihtiyaçlarına göre faaliyet alanları yeniden yapılanmalıdır.
3- Kızılay, dünyadaki başarılı uygulamaları Türkiye'ye yansıtıp, uluslararası kalite standardını yakalamayı hedeflemelidir.
Marmara Depremi'nin hemen sonrasında, Kızılay bölgede 10 ayrı merkezden, uydu bağlantılı bilgisayar sistemiyle ve internet yoluyla dünyaya açılarak, ihtiyaçları tek elden duyurabilmiş olsaydı, fiyasko belki de hiç yaşanmayacaktı. Yeni Genel Başkan Bozer, bilgisayar uygulamasına yani çağdaş teknolojiye geçileceğini söylüyor. Ama bu arada Kemal Demir'e özgü bir tavırla daha 4 yıl bu görevde kalacağını belirtiyor.
Çağdaşlık arayışının boyutları kasım ayındaki kongrede belli olacak. Kızılay, köhnemiş zihniyetin egemenliğinden ya kurtulacak, ya da yıllardır alışageldiğimiz gibi, dağ yine fare doğuracak.
Paylaş