Paylaş
ARENA ekibi, tefeci Nesim Malki cinayetine adı karışan ve Erol Evcil'in sağ kolu olarak bilinen eski Emniyet Müdürü Yusuf İlhan'ın kardeşinin yerine, sahte bir mahkûmun cezaevinde yatırıldığını ortaya çıkardı.
‘‘RÜŞVETLE HAPİS YATTIM’’
Sahte mahkûm Vedat Erdoğan, ARENA'ya yaptığı açıklamada, Yunus İlhan'ın yerine hapse girdiğini itiraf ederek şunları söyledi:
‘‘Yunus İlhan, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nde çalışırken ihtilasen zimmet suçundan Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 11 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. Kamu görevinden uzaklaştırıldıktan sonra Ankara'nın Keçiören Semti'nde beyaz eşya satıcılığına başlıyor. Ben de onun yanında çalışıyordum. Hapis cezası kesinleşince, kendisinin yerine cezaevine girmemi istedi. Bunun karşılığında bana daire, otomobil alacak ve 40 bin dolar verecekti. Teklifi kabul ettim. Daha sonra birlikte Bursa Emniyet Müdür Yardımcısı olan ağabeyi Yusuf İlhan'ın makamına gittik. Yusuf Bey de bana takım elbise hediye etti. Böylece onların himayesinde, 20 Nisan 1993 tarihinde Bursa E Tipi Cezaevi'ne girip tam 28 ay 1 gün hapis yattım ve infaz yasasından yararlanıp tahliye oldum. Cezamın ilk 4 ayı Bursa'da, kısa bir bölümü Bilecik'te ve 20 ayı da Mudanya bağlantılı İmralı Yarıaçık Cezaevi'nde geçti.’’
EVCİL'İN YANINDA ÇALIŞTI
Sahte mahkûm Vedat Erdoğan, Yunus İlhan'ın Ankara'da çekmesi gereken cezayı ağabeyinin torpiliyle Bursa'ya aktardığını ve bu süre içinde hiç sıkıntı çekmediğini belirtti.
Sahte mahkûm Vedat Erdoğan'ın itiraflarından yola çıkan ARENA ekibi, bu kişinin cezaevine teslim olduğu sırada Yunus İlhan'ın kimliğindeki fotoğrafın, kendi fotoğrafıyla değiştirildiğini belgeledi.
Sahte mahkûmluk için verilen sözlerin tutulmaması nedeniyle ARENA'ya itiraflarda bulunduğunu söyleyen Vedat Erdoğan, tahliyesinden sonra, bir yıl süreyle Erol Evcil'e ait Eze Zeytincilik Şirketi'nin Ankara temsilciliğinde çalıştığını ve bu işe Yusuf İlhan'ın yardımıyla girdiğini açıkladı.
KAYBOLAN BORÇ DEFTERİ
Bilindiği gibi Yusuf İlhan, rüşvet almakla suçlanan Bursa Emniyet Müdürü Ahmet Demir'in yardımcılığı görevini sürdürürken meslekten ayrılmış ve ‘‘Zeytin Kralı’’ olarak ünlenen Erol Evcil'in yanında çalışmaya başlamıştı. Tefeci Nesim Malki Bursa'da öldürüldüğünde, Yusuf İlhan, Evcil'in başdanışmanlığını yapıyor ve sağ kolu olarak biliniyordu. Adı Nesim Malki'nin öldürülmesine karışan Yusuf İlhan'ın, Malki'ye ait çok önemli bir defterin cinayetten hemen sonra kaybolmasında, dönemin Emniyet Müdürü Ahmet Demir'le birlikte hareket ettiği öne sürülmüştü. Tanıklar, Malki'nin para verdiği kişilerin adlarını yazdığı bu defterin, daha sonra müteveffa tefecinin eşi Meri Malki'ye teslim edilen bond çantada yer almadığını iddia etmişlerdi. Meri Malki de bu doğrultuda ifade vermişti. Soruşturmayı yürüten İstanbul Organize Suçlar Müdürlüğü'nün tüm çabasına karşın bu defter bulunamamıştı.
ARENA ekibi, gerek eski Emniyet Müdürü Yusuf İlhan, gerekse cezaevinde sahte mahkûm yatırdığı öne sürülen kardeşi Yunus İlhan'la görüştü. Yusuf İlhan bu olaydan haberi olmadığını söylerken, kardeşi Yunus ise ‘‘Ben cezamı çektim!’’ dedi ve şöyle konuştu:
‘‘Vedat'la bu planı yaptığımız doğrudur. Onun yatmasına karar vermiştik. Ama sonradan vazgeçtim ve cezaevine girdim.’’
Yunus İlhan ‘‘Peki Ankara yerine niçin Bursa'yı tercih ettiniz?’’ sorusunu ise ‘‘Düşmanım çok. O nedenle tanıdıklarımın bulunduğu kent olan Bursa'yı istedim’’ diyerek yanıtladı.
FOTOĞRAFLAR VE GERÇEK
ARENA ekibi, araştırmasını Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özler'in bilgisine sundu. Derhal olaya el koyan Başsavcı Emin Özler, tüm sanıklar ve sahte mahkum olayına bilerek göz yuman Yusuf İlhan hakkında soruşturma başlattı. Bu görüşmede cezaevi kayıtlarında bulunan fotoğrafla Vedat Erdoğan'ın fotoğrafı karşılaştırıldı ve ikisinin de aynı olduğu ortaya çıktı.
ARENA ekibi, 1995'te yaptığı bir araştırmayla da Bursa Cezaevi yetkililerinin bir bölümünün, memuriyet geliriyle izah edilemeyen büyük mal varlıklarına sahip bulunduklarını ortaya çıkarmıştı.
Paylaş