Paylaş
Dünya turizmcileri ağız birliği yapmış sabırsızca yetkililere; “Kapılarımızı turistlere hangi şartlarda ne zaman, nasıl açacağız?” diye sorarken, turizm sektörünün her kademesi kendi içinde “Yerli ve yabancı turistler ne zaman ve nasıl gelir, insanlar ne zaman gez-meye başlar?” sorusunu kıyasıya tartışıyor.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, belki de 2021 tatil özleminin yoğun bir şekilde geri döndüğü yıl olarak tarihe geçecek. Tur operatörlerinin, otellerin, uçak şirketlerinin başlattığı hijyenik hizmet anlayışı ve yeni servis modellerinin ilk defa denendiği ve fiyatlandırdığı deneyim yılı olacak. Nisan ayından itibaren müşteri talepleri şaşırtacak, bizleri sevindirecek. Son günlerde giderek artan koronavirüs ilacı ve aşısı ile ilgili haberler aynı zamanda sektöre umut aşısı olacak.
2021 yılında yaşadığımız yaşam korkusundan kaynaklanan travmatik süreç müşterilerin ruhunda ve beyninde çözülecek, sosyal yaşama hızlı ancak dikkatli geri dönüş başlayacak. Daha farklı, daha hassas, daha az tüketen- çevreyi kirleten, daha az yok eden bir toplum olma süreci turizmde israfı azaltacak. Belki de verdiğimiz hizmete karşılık veren daha saygılı bir müşteri kitlesi oluşa-cak. İşte bu noktada, bugün turizm sektöründe konusunda uzman isimleri sayfamıza davet ettik, ve değerli görüşlerini sayfamıza taşıdık. Bu hafta ki konuklarımız TÜRSAB-Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Eker, yurtdışından bir göz, New York Universitesi (NYU) Turizm ve Otelcilik Yönetimi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Karaburun ve Kültür ve Turizm Bakanlığı profesyonel turist rehberlerinden Adnan Düvenci…
Hasan Eker: TÜRSAB-Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi BTSO-Bursa Ticaret Sanayi Odası Meclis Üyesi
2021 TURİZM BEKLENTİLERİ
Yapılan akademik çalışmalara göre, salgının Dünyadaki pik tarihinin 2021 Ocak ayı olacağı ön görülmektedir. Bu tarihten sonra salgında düşüş beklenmektedir. Ayrıca yüzde 90 etkili aşıların üretime geçtiği ve nisan ayından itibaren piyasaya sürüleceği artık büyük oranda gerçekleşmesi muhtemel görünmektedir. Nisanda başlayan aşının dünya genelinde belli bir orana ulaşması en az 2-3 ay kadar süreceği açıktır.
Bu bilgiler ışığında turizm hareketi Haziran 2021’den itibaren artan ivmeye geçeceği, yıl sonuna kadar da her ay artan bir şekilde önemli bir gelişme kaydedeceği açıktır. Tabii bu tahmin virüsün mutasyona uğramayacağı veya yeni bir virüs çıkmayacağı varsayımına göre yapılmaktadır. Ayrıca 1,5 yıllık bir bekleme önceki yıllara göre aşırı bir talepte doğuracağı düşünüldüğünde 2021 yılının ikinci yarısında, 2019 yılı ikinci yarısı cirolarımızın en az yüzde 80’ini yakalayabiliriz diye düşünü-yorum. 2022 yılında ise turizm sektöründe 2019 a göre büyük bir artış olacağını düşünüyorum.
SEYAHAT ACENTELERİNİN TALEPLERİ
Covid19 salgınından en çok etkilenen sektörün turizm, turizm içerisinde de seyahat acentelerinin olduğu ülkemizde ve dünyada kabul görmüş bu gerçektir. Bu anlamda seyahat acenteleri özel bir desteği ve hibe desteklerini hakketmektedir. Seyahat acentelerine destek verirken şüphesiz kamu kendini güvence altına almak istemektedir.
Hakketmeyen bir kuruma gereksiz destek vermek istemektedir. Bu sorun için çözüm önerim şu şekildedir.
1) Kira desteği, seyahat acentesine değil, direkt yer sahibine ödenebilir.
2) Personel desteği, acenteye değil, direkt personele ödenebilir. Seyahat acenteleri KÇÖ den yararlandığı için bu desteği, kamu çok gündeme almamaktadır. Fakat birçok acente, iptaller, iadeler, gelecek işler için yazışmalar yapmak, iş olmasa dahi personelini çalıştırmak mecburiyetinde kalmaktadır. Hiç iş olmayan bir ortamda KÇÖ den faydalanan acentelerin yüzde 50 personel masrafı devam etmektedir. Bu yük acenteden alınmalıdır. Bunun da en güzel yolu, KÇÖ dışı acenteye kalan miktarın, kamu tarafından personele ödenmesidir.
3) Stopaj kaldırılmalıdır.
4) Geçmiş vergi borçları ötelenmelidir.
5) Geçmiş kredi borçları ötelenmelidir. Bu destekler 2021 Mayıs ayına kadar ilk etapta verilebilir. Gerekirse uzatılabilir.
Prof. Dr. Recep Karaburun:
New York Üniversitesi (NYU) Turizm ve Otelcilik Yönetimi Fakültesi Öğretim Üyesi New York, Amerika Birleşik Devletleri
Öncelikle, tüketicilerin pandemi sonrasında tekrar rahat seyahat edebilmeleri için gerekli en önemli unsur tüketici güveninin sağ-lanması, yani bireylerin seyahatleri sırasında kendilerini hijyen anlamında güvende ve huzurlu hissedebilmeleridir. Bu bağlamda, turizm sektöründe yer alan tüm paydaşlara – havayollarından otellere, restoranlardan tur operatörlerine, otobüs şirketlerinden rehberlere- önemli görevler düşmektedir.
Bu konudaki en iyi örneklerden biri sivil havacılık sektöründen gelmektedir. Sektör pandemi sürecinde başarılı bir iletişim politi-kası izleyerek, yolculara uçak içerisinde virüs bulaşma ihtimalinin çok düşük olduğu mesajını, filtrasyon sistemlerinin çalışma prensipleri gibi bilimsel açıklamalara da dayandırarak, çok başarılı bir şekilde iletmiştir.
Bunun yanı sıra, Türkiye’de yeni başlatılan “Güvenli Turizm Sertifikası” uygulaması da turizmin açılması ve tüketici güveninin tesisi açısından bence çok faydalı olacaktır. Bu sertifikaların uluslararası pazarlamada çok ama çok iyi kullanılması gereklidir. Kanımca rakamların 2019 seviyelerine gelmesi uzun bir zaman alacaktır. Korona aşısı deneylerinin tamamlanıp dağıtılması, nüfu-sun çoğunluğunun aşılanması ve insanların tekrar güvenle seyahat etme psikolojisine kavuşmaları zamana yayılacak olgulardır.
Bununla beraber, bazı ülkelerde uygulanmaya başlayan, Covid-19 seyahat sigortası Türkiye’de de kısa vadede kullanıma sunula-bilir; ki bunun güven artırma yönünde önemli bir etkisi olacağını düşünüyorum. Kaldı ki, 2021 “pent up demand” dediğimiz birik-miş talep, yani seyahat özleminin yoğun bir şekilde hissedileceği bir yıl olacak gibi görünüyor. Dolayısıyla, strateji belirlerken bu faktörü de göz önüne almakta önemli fayda olduğunu düşünüyorum.
Pandeminin önemini gözler önüne serdiği konulardan biri de yerli turizm oldu. Amerikan havacılık sektörünün önemli zararlara rağmen hala operasyonlarına devam etmesinde önemli rol oynayan yurtiçi turizm hareketliliği, Türkiye gibi geniş coğrafyalı, uy-gun altyapılı ve değişik tatil seçeneklerinin bulunduğu bölgelere sahip bir ülke için önemli bir koz olabilir. Özellikle yurtdışı desti-nasyonların kapalı olduğu bir dönemde iç turizme yönelik olarak yapılacak pazarlama çalışmaları tüm sektör için akıllı yatırımlar olacaktır.
Pandeminin yol açtığı en önemli değişikliklerden biri rezervasyon eğrisinin (booking window veya booking curve) kısalmış olması. Bu nedenle turizm sektöründeki tüm işletmelerin bunu anlamaları ve bu doğrultuda pazarlama stratejileri geliştirmeleri çok bü-yük önem arz etmektedir. Tüketiciler seyahat planlarını yapmak için son ana kadar bekleyeceklerdir.
Bu sebeple ben 2021’deki büyük hareketi Mayıs sonu, hatta yaz başına kadar göremeyeceğiz diye düşünüyorum. Fakat çok yoğun bir sonbahar sezonu olacağını da tahmin ediyorum. Bu arada, tüketicilerin destinasyon seçimleri ülkelerin pandeminin üstesinden nasıl geldiklerine bağlı olarak şekillenecektir. Bu yüzden ülkelerin turizm performansları biraz da pandemi ve aşı dağıtımı kontrolü ile bağlantılı olacak gibi görünüyor.
Gündemde olan bir diğer uygulama da biyometrik sağlık pasaportu. Bu da 2021’de seyahat planlarımıza dahil etmek zorunda kalabileceğimiz uygulamalardan biri. Bunun yanı sıra, Avustralya’nın bayrak taşıyıcı havayolu şirketi Qantas’in kısa bir süre önce duyurusunu yaptığı, uluslararası uçuşlara kabul edilecek yolculardan Covid-19 aşı sertifikası isteneceğine dair politikası da diğer havayolları tarafından adapte edilme potansiyeli olan bir uygulama olarak görülebilir.
Adnan Düvenci: TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Profesyonel Turist Rehberi Gezgin
Zaten çok popüler bir seyahat destinasyonu olan ülkemiz, Göbeklitepe gibi yeni arkeolojik keşifler ve Türk dizilerinin dünyanın ücra köşelerinde bile izleniyor olması ülkemize olan ilgiyi daha da arttırdı. Türk Hava Yollarının geniş uçuş ağı ve İstanbul’un bir hub olması da gezginlerin ülkemize ulaşmasını çok daha kolay hale getirdi.
Son 4-5 yılda bölgemizdeki istikrarsızlıktan ve yaşanan terör olaylarından dolayı turizm büyük düşüş gösterdi. Biz rehberleri ilgi-lendiren kültür ve kruvazör turizmi durma noktasına gelmişti. Bu yıllarda biriken talep tam 2019 da turizmin bir sıçrama göster-mesine yol açtı birçok kültür turizmi grupları yeniden gelmeye ve uluslararası kurvaziyer şirketleri Türk limanlarını programları-na koymaya başladılar. Tam her şey yoluna girerken bu sefer turizmcileri pandemi vurdu; ama aşılanma geniş çapta başarılı olur-sa aşıların çoğunu satın alan gelişmiş ülkelerden yoğun bir talep geleceği ve yıllardır ertelenen seyahat planlarının gerçekleşeceği fikrindeyim.
Çoğunlukla ABD’den gelen misafirleri gezdiren bir rehber olarak, benim için en iyi gösterge Amerika’nın en büyük 5 tu-rizm/seyahat şirketlerinin borsadaki hisselerinin aşı sonrası yüzde 30-50 arası artmış olması. Aylar süren pandemi stresinden sonra seyahat meraklıları daha öncesinde olduğu gibi gezmeyi ve yeni ülkeler keşfetmeyi dört gözle bekliyor.
Ancak bunun gerçekleşmesi için aşılanmanın ülkemizde de mümkün olduğunca çok kişiye uygulanması ve bunun sonucu olarak da pandemi önlemlerinin hafiflemesi, restoranların açılması ve seyahat sınırlamalarının kalkması şart gözüküyor.
Paylaş