Paylaş
Paylaşılan karelerle bazen acımazsızca eleştirilen bazen de yüceltilen bu doğa harikası göl hakkında o kadar çok şey yazıldı çizildi ki, adeta efsane oldu. Efsanelerle yaşamaya başlayan göle ziyaretçi yoğunluğu da artmaya başlayınca ve en sonunda Orman Bakanlığı ciddi şekilde gölün durumuna el attı. Geçtiğimiz hafta sonu Salda Gölü’nü tekrar ziyaret etme, son durumunu görme fırsatım oldu. Bundan 7-8 sene önce göle ilk uğradığımda daha bakir, kendi halinde bir göl ile tanışmıştım ama her doğal güzellikte olduğu gibi burada da karşıma çıkan çöpler beni üzmüştü.
TEMİZ VE DÜZENLİYDİ
Beni üzen, göl civarındaki piknik alanları ve kumsalındaki çöp yığınları, çöp bidonlarından taşmış dökülmüş, sağa sola atılmış piknik artıkları ve meşrubat şişelerini bu ziyaretimde bulamadım, aksine göl ve çevresini çok temiz ve düzenli buldum. Gölde karşılaştığım ziyaretçi sayısındaki artış, bakanlığın göl çevresinde yaptığı düzenlemeler sonrası yaya olarak girmek isteyenlerden bile para alması onca kıyamet gürültüden sonra normal karşıladığım bir durumdu. Değişen iklim şartları, dünyanın her yerinde ve ülkemizde yakın zamanda yaşadığımız büyük orman yangınları, hafta içinde yine ülkemizin Batı Karadeniz bölgesinde yaşadığımız sel felaketi, can kayıpları doğa ile mücadelemizin bundan sonra çok kolay olmayacağını gösteriyor bize. Bu noktada Salda ve benzeri göllerin korunarak geleceğe taşınması çok önemli.
SALDA GÖLÜ’NÜN ÖZELLİKLERİ
Yıllardır kendi halinde dururken birden ön plana cıkan Salda Gölü, Burdur’un Yeşilova ilçesinin kuzey batısında, ilçe merkezine 4 km. uzaklıkta, ormanla kaplı tepeler, kayalık araziler ve küçük alüvyonal ovalarla çevrili hafif tuzlu tektonik bir göl. Göller Bölgesi içinde yer alıyor ve 185 metreye varan derinliği ile Türkiye’nin birinci, dünyanın üçüncü en derin gölü unvanına sahip.
“Türkiye’nin Maldivleri” benzetmesiyle gündeme gelen Salda Gölü, ülkemizin en temiz, en berrak özelliklere sahip gölü olarak da tanınıyor. Suyunun temizliği ve turkuaz rengiyle oluşan güzel manzaranın yanı sıra, güneybatı ve güneydoğu kıyılarında yer alan küçük kumsallar alanın turizm amaçlı kullanımına imkan veriyor. Her yaz göl içindeki suların çekilmesiyle görülmeye başlayan yedi beyaz ada, gölün güzelliğine bir başka güzellik katar.
Göl suyunun terkibinde magnezyum, soda ve kil bulunması bazı cilt hastalıklarının tedavisinde yararlı sonuçlar veriyor.
MARS BENZETMESİ
Salda Gölü ve çevresi 1989 yılından beri birinci derece doğal sit alanı olarak korunuyor. Salda Gölü’nde bundan birkaç sene önce araştırmalar yapan, İskoçya’nın Glasgow Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mike Russel, İngiliz yayın kuruluşu BBC’den üç kişilik ekiple Salda Gölü’nde televizyon çekimleri yapmış ve gölü dünyaya duyurmuştu. Prof. Russel, dünya üzerinde, Mars’ın yüzey özelliklerini taşıyan iki yer bulunduğunu, bunlardan birisinin Kanada’nın kuzey bölgesinde, diğerinin de Salda Gölü olduğunu vurgulamış, gölde bulunan magnezyum yüklü beyaz kayaların Mars’ta da bulunduğunu anlatarak, bu durumun Mars’taki bölgenin de eskiden deniz ya da göl olabileceğini ve burada da güneş enerjisi ile kimyasal moleküllerin birleşmesiyle hayatın başlayabileceğini gösterdiğini iddia etmişti..
ÇEVRESİYLE YAŞAYAN GÖL NEDEN BEYAZ?
ÇEVRESİNDEKİ alan sadece Salda Gölü’ne özgü endemik bitki ve hayvan türlerine sahip. Göl içinde 3 endemik tatlı su balığı, göl çevresinde ise yaban domuzu, tilki, kaplumbağaların değişik cinsleri var. Burası, kışın da soyu tükenmekte olan dikkuyruk ördeklerinin yaşam alanı oluyor.
NASA’YLA ÜNÜ DAHA DA ARTTI
Ayrıca geçtiğimiz aylarda Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)’nin Salda Gölü ile Mars’taki Jezero Krateri arasında coğrafi benzerlik olduğunu duyurmasının ardından ününü arttırdı. Ülkemiz turizmi açısından önemli bir reklam. Salda Gölü’nün en dikkat çekici yanı görenlerin gözlerini alamadığı beyaz kumsallar. Hatta öyle ki bu beyaz kumsallar sayesinde adı “Türkiye’nin Maldivleri” olarak biliniyor. Bu beyaz kumlar, göldeki magnezyumu bakterilerin emmesi, hidromenyezit minerali olarak çökelmesi sonucu oluşmuş. Bu yapı taşları hidromenyezit minerali olan bakteriler stromatolitleri (sığ sularda oluşan genişleme eğilimli katmanlı yapılar) oluşturmuştur. Çevrenin ve zamanın etkisiyle bu stromatolitler ayrışarak bu beyaz kumu meydana getirmiştir. Bir diğer söylemle, bu beyaz kumlar aslında bir fosil. Yani binlerce yıllar önce yaşamış bakterilerin bugüne olan kalıntıları. O halde biz bugün Salda Gölü’ne bakıyorsak şayet bundan binlerce yıl öncesini görmekteyiz.
Ayrıca Salda Gölü’ndeki beyaz kumsallarda halen reaksiyon oluşturabilecek algler ve canlıların olduğu biliniyor. Bunlar mavi ve yeşil algler adı verilen ilkel canlılardır. Bazı bilim adamları bu kumlara basmanın beyaz kumların oluşmasını engellediğini ve kesinlikle basılmaması gerektiğini vurguluyor.
KORUMAK İÇİN ÖNLEMLER
Bembeyaz kumsalları en net görebileceğiniz alan Beyaz Adalar Plajı artık ziyarete kapalı. Plajlarda çamur çukuru vs. açmak yasaklanmış durumda. Hatta çamur çukuru açıp çamur banyosu yapanlara idari para cezası uygulanacak. Salda Gölü plajlarında sigara içmek Ağustos 2020 tarihi itibarıyla yasaklandı. Alınan bu kararla Salda Gölü Türkiye’deki ilk dumansız plaj unvanına da sahip oldu. Plajlara araç girişi yasaklandı ki bence bu en önemli kararlardan biri. Ziyaretçilerin plajlara araçlarıyla girememeleri için göl çevresine ağaç çitler yapılmış durumda. Salda plajlarında ateş yakmak da yasaklandı. Göl çevresinde yapılaşma durduruldu, hiç bir yapıya izin verilmiyor. Daha da önemlisi alınan kararların titizlikle uygulanması için özel güvenlik güçleri görevlendirildi. Halk plajı bölgesinde Burdur İl Emniyet Müdürlüğü polisleri tarafından oluşturulan ‘Bisikletli Martı Timleri’, Beyaz Adalar Plajı’nda Nevşehir Jandarma At ve Köpek Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda görevli iki binici atlı jandarma görev yapıyor.
ZİYARETÇİ MERKEZİ
Salda Tabiat Parkı Plajı’ndaki bütün ahşap masalar yenilenmiş ve bu masalar alana uygun aralıklarla yerleştirilmiş, Salda Gölü Tabiat Parkı Plajı işletmesi geçtiğimiz yıla kadar şahsa kiralanmıştı ve bakımsız haldeydi. Bu alan için bu yıl yeniden ihaleye çıkılmadı ve işletme Burdur İl Özel İdaresi tarafından ele alındı. Alana plastik ve metallerin geri dönüşümü için, Özel İdare tarafından konmuş geri dönüşüm kutuları da gözümden kaçmadı. Salda Gölü Tabiat Parkı Plajı içerisinde yeni yapılan Salda Gölü Tabiat Parkı Ziyaretçi Merkezi 7 gün açık olacak şekilde hizmet veriyor. Girişlerin ücretsiz olduğu ziyaretçi merkezinde; Salda Gölü ve çevresinin coğrafi yapısı, toprak ve kayaç çeşitliliği, hayvan ve bitki varlığı gibi konularda minyatür ve görseller kullanılarak açıklayıcı bilgiler veriliyor.
SALDA TABİAT PARKI GİRİŞ ÜCRETLERİ
Meraklısına “Salda Gölü Tabiat Parkı 2021 Yılı Giriş Ücretleri” belirlendi. Belirlenen bu ücret tarifesi, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından her yıl güncelleniyor;
Yaya : 5 TL
Bisiklet : 5 TL
Motosiklet : 10 TL
Otomobil : 15 TL
Minibüs : 45 TL
Midibüs : 75 TL
Otobüs : 150 TL
Paylaş