Paylaş
BÖYLE olduğunu sanmıyordum.
Yolcuların havalimanlarındaki kontrollerden bıkıp usandıklarını düşünüyordum.
Yanılmışım.
Uluslararası Hava Yolu Taşıyıcıları Birliği IATA’nın 10 binden fazla yolcu ile yaptığı ankette ilginç sonuçlar çıktı.
Yolcular, güvenlik kontrollerinin daha da artırılmasından yanalar. Çok gelişmiş teknolojiler istiyorlar. Yüz, iris ve parmak izi gibi güvenilir tanımlamaların yaygınlaşmasını isteyen yolcular, pasaportların da dijital ve daha güvenilir olmasından yanalar. Ve de çok haklılar.
Yolcular havalimanlarında uçaklarına giderken birçok işlemi de kendileri yapmak istiyorlar. Herhangi bir güvenlik görevlisinin birebirden çok teknolojik kontrolleri isteyen yolcular, bu otomatik sistemlerin bir an önce her yerde ve aynı standartta hayata geçirilmesinden yanalar.
IATA’nın Havalimanı, Yolcu, Kargo ve Güvenlik Sorumlusu Kıdemli Başkan Yardımcısı Nick Careen, ‘IATA’nın One ID’ Projesini şöyle anlatıyor:
“Teknoloji var. Havacılıkta kullanımı hızlandırılmalı. Hükümetler, güvenilir bir çerçeve oluşturmak ve teknolojiyi kullanmak için gerekli olan küresel standartları ve güvenlik protokollerini kabul etmek için endüstri ile birlikte çalışarak önderlik etmelidir. Biometrik tek tanımlama olan bir kimlik, yolcular için süreci daha verimli hale getirmekle kalmaz aynı zamanda hükümetlerin değerli kaynakları daha etkili bir şekilde kullanmalarını sağlar.”
EN ÇOK ŞİKÂYET AYAKKABIDAN
YOLCULARIN güvenlik kontrolleri sırasında en çok şikâyet ayakkabıların çıkarılmasından kaynaklanıyor:
- Yüzde 80: Ayakkabı çıkarmaktan şikâyet ediyor.
- Yüzde 10: Sıvı kısıtlamaları tartışma yaratıyor.
- Yüzde 8: Kemer çıkarılması yolcuyu bıktırıyor.
- Yüzde 2: Cüzdanların çıkarılması.
YAŞ İLERLEDİKÇE
Ayakkabı çıkarılmasından en çok orta yaş üstü ve göbekli yolcular şikâyet ediyorlar. Ancak bunun dışında özellikle yere basma konusunda titiz, ağırlıklı kadın yolcular ise yaşa bakmaksızın şikâyet edenler arasında. Birçok havalimanında galoş olmaması da şikâyetleri arttırıyor.
Güvenlik aramalarının yoğunlaşması, yolcuları da yeni önlemler almaya yöneltti. Bazı yolcular belden bağlı pantolon, eşofman altı ile seyahati alışkanlık haline getirdi. Böylece kemer çıkarma derdinden kurtuluyorlar. Bunu yapan yolcuların yüzde 75’i de mutlaka bağcıksız ayakkabı giyerek hayatlarını kolaylaştırıyorlar.
Diz üstü bilgisayarların geçiş öncesi ayrı konması artık şikâyet sıralamasından çıkmış durumda.
KOÇ’UN FALCON 8X’İ GELDİ
KOÇ Grubu’nun yeni uçağı Fransız Dassault imalatı Falcon 8X, İstanbul’a geldi. Filosunda bulunan Falcon 900LX’i verip ultra uzun menzilli, üç motorlu Falcon 8X’i alan grubun yeni uçağı 14 koltuklu. Dassault Aviation Türkiye Temsilcisi Alişan Soylu’nun ABD’nin Little Rock şehrindeki imalat üssünden teslim aldığı uçak, Koç Grubu Onursal Başkanı Rahmi Koç’un isminin harflerinden oluşan ‘TC-RMK’ olarak tescil edildi. Böylece Koç Grubu filosundaki Falcon 900LX uçağı ise satılmak üzere fabrikaya verildi. Grubun havacılık şirketi portföyünde, bir Falcon 8X, bir Falcon 7X, iki adet AW139 helikopter ise bir Cessna Caravan Amfibik deniz uçağı bulunuyor. Menzili 11 bin 945 kilometre olan uçak, İstanbul’dan kalkıp ABD’nin batı yakasında bir çok noktaya duraksız uçabiliyor. Uçak 4 yolcu ile İstanbul’dan Los Angeles’a duraksız gidebiliyor. Standart donanımlı Falcon 8X iş jetinin katalog fiyatı ise 58 milyon dolar.
Gövde uzunluğu: 24.46 metre
Kanat açıklığı 26.90 metre
Maksimum kalkış ağırlığı: 33 bin 113 kg
Kalkış pist uzunluğu: 1792 metre
İniş pist uzunluğu: 680 metre
Seyir yüksekliği:
51 bin feet yani 15 bin 545 metre
Seyir hızı:
960 Km/saat
MAKAU’YU DA DÜŞMAN ETTİK
1999’a kadar Portekizli vali tarafından yönetilen Makau’ya Hong Kong üzerinden feribotla bir saatlik yolculukla gittim. Artık Hong Kong gibi Çin’in özerk bölgesi haline gelen kumarhaneleri ile ünlü Makau, Türklerden vize istemiyor. Uzakdoğu’nun küçük Las Vegas’ı, her gidişte vizesiz 30 gün konaklama izni veriyor.
Ama Hong Kong ile kurallar aynı olmasına rağmen uygulamada işler değişmiş. Adaya girişteki havalimanının yanındaki deniz terminalinde ciddi bir Türk düşmanlığı başlamış. İstanbul’dan gelen gençlerin uyuşturucu sokarken yakalanması ilişkileri çok zedelemiş.
Paylaş