Paylaş
Uçağa atlayıp İstanbul’dan Batum’a uçtum. Vize derdi yok. Kimlikle gidiyorsunuz. Çıkışta verilen mühürlü kağıdı aman kaybetmeyin. Dönene kadar yanınızda olması lazım.
TK 390 sefer sayılı uçuş sabahın erken saatinde ama size Batum’da bütün günü yakalama şansı veriyor. Bizden bir saat ilerideki Gürcistan’ın harika kenti Batum’a yine sabah saatlerinde iniyorsunuz. Hem THY hem de Pegasus bu kente yoğun uçuyor. Tek yön ekonomi sınıfı bilet 4200-4500 TL civarında.
Benim bindiğim uçak biraz yorgun ama iyi bakılmış bir A320-200’dü. Wi-Fi falan yoktu ama iyi bir ekip vardı. Kaptan Murat Ogan ve ‘first officer’ yani 2. Pilot Sedat Yılmaz güzel bir uçuşla 2 bin 500 metrelik asfalt kaplamalı piste harika iniş yaptılar. İstanbul’dan kalkış biraz gecikse de, planlanana yakın sürede Batum’a indik. Uçuş 1 saat 45 dakika deniliyor ama daha kısa sürüyor. Kabin Amiri İlgin Çelenk kabin sıcaklığını hep 22-23 derecelerde tutmaya özen gösterdi. İnsanlar temiz bir havada, serinlikte uçtular.
IATA adı BUS olan Batum Alexander Kartveli Uluslararası Havalimanı aslında iki ülkenin de havalimanı gibi. Türkiye ve Gürcistan için önemli bir ortak merkez. TAV Georgia bir TAV Havalimanları Holdingi ortak kuruluşu. Ben de buraya TAV’ın Kurumsal İletişim Direktörü Erhan Üstündağ’la gittim. Misafirperverliği doruktaki bu genç adam, önceden bana Batum Havalimanı’nı uzun uzun anlattı.
YEŞİL ÖTESİ YEŞİL
Hava 26 derece. Elbette bu sahilde nem var. Biraz daha sıcak geliyor. Yemyeşil kuşağın ortasındaki gökdelenlerin sisteme kafa tuttuğu kentte dünü ve bugünü birlikte yaşıyoruz. Yeşilin de ötesinde bir yeşillik olduğunu keşfediyorsunuz. Sovyet döneminden kalmış binalar, küçük evler, yükselen gökdelenler ve her köşede sanat var. Heykeller Ali ve Nino’nun dışında da kentin sanatsal mobilyasına katılmışlar. Oteller geceliği 500 TL’den 7 bin TL’ye kadar fiyat aralığında hizmet veriyor. Genellikle temiz ve iyi döşenmiş odalar sunuyorlar.
Plaja yakın oteller daha revaçta. Ama denizden 600-700 metre içeride olanların da harika havuzları var. 1 Gürcistan Lari’si artık 10 TL’den pahalı. Her yerde Türklere rastlarsınız. Türk plakalı araçlar her sokakta. Restoran, kafe işleten Türk çok. Batum hâlâ ucuz. Kumar ülke turizminin önemli bir parçası. Bu yüzden özellikle İsrail’den akın akın geliyorlar.
HAVALİMANININ GENÇ LİDERİ
TAV Batum Havalimanı Müdürü Ali Özgür Pehlivan, 39 yaşında ve aslen Artvinli. Makine mühendisliği okumuş, şimdi de işletme yüksek lisansı yapıyor. 2019’dan bu yana da Batum’da.
Gürcistan TAV Havalimanları’nın yurtdışında büyüme hamlesinin ilk adımıydı. Başkent Tiflis’in ardından Batum’da 2007’de operasyona başlandı. Terminal kapasitesi yıllık 1.2 milyon yolcuya çıkarıldı. TAV’dan önce Türkiye’den Batum’a sefer yoktu. Şimdi THY haftada 12, Pegasus da dört sefer düzenliyor. TAV devraldığında 40 bin olan yıllık yolcu sayısı bu yıl yaklaşık 700 bine ulaşacak.
Batum, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle en önemli iki pazarını büyük ölçüde kaybetti. Ruslar Türkiye üzerinden geliyor. Yılın ilk altı ayında toplam yolcunun yüzde 44’ü İsrail’den geldi. İkinci sırada trafiğin yüzde 30’unu oluşturan Türkiye var. Üçüncü sırada yüzde 9 ile Belarus geliyor, onu İran izliyor.
110 YILLIK BOTANİK BAHÇESİ
Dünyanın en büyük botanik parklarından bir Batum’da. Mutlaka görülmeli. Elektrikli araçlarla dolaşılabiliyor. Elbette yürüyerek daha da güzel. 2 bin 100’ü ağaç olmak üzere 5 binden fazla bitki var. Ve bunlar dünyanın dört bir yanından getirilmiş. Batum’un ikliminde yaşıyorlar. 110 yıldan fazla bir zamandır bir bitkinin solmasına bile izin verilmiyor. İster Meksika, ister Avusturalya, İster Japonya ya da bir Kuzey ülkesinin ağaç ya da bitkisi Karadeniz sahilinde büyüyüp asırlık oluyor.
Fransız Asilzade Michael D’Alfons 1880’lerde ilk bitkileri dikmiş. Rus Botanikçi Andrey Nikolayevich Krasnov’un çalışmaları ile 1912’de bahçe kapılarını açmış.
Bu büyük özenle korunan 1 milyon 110 bin metrekarelik botanik bahçesini ikinci kez heyecanla gezdim. Bana Bursa’da Uludağ Üniversitesi’nde tıp eğitimi alan Gürcü öğrenci Nato eşlik etti. Beni bahçenin en ilginç ağacına götürdü. Bir fırtınada devrilen ağacın gövdesinden tam 15 ağaç çıkmış. İnanılmaz bir görüntü. Çocuklarını asla bırakmayan bir annenin şefkatini temsil ediyordu sanki.
MUHTEŞEM BİR ZİYAFET
Batum’a gelince Deniz Restoran’a uğramadan dönmeyin. Suat Özgenç 25 yıl önce Gürcistan’a gelmiş. Tüm ürünleri kendi eliyle seçiyor ve hazırlıyor. Aslında bir balık meraklısı ama bir et ustası. Süt danasından hazırlayıp doğru ateşte pişirdiği etleri dünyanın başka yerinde zor bulursunuz. Özel olarak seçtiği domateslerle hazırladığı salatayla birlikte nirvanaya ulaşıyorsunuz.
RİZE AÇILDI HOPA TARİH OLDU
Batum iki ülkeye hizmet veren dünyadaki birkaç havalimanından biriydi. Batum’a uçup apronda sizi alan Havaş otobüsüyle doğrudan Hopa’ya geçebiliyordunuz. Rize-Artvin Havalimanı’nın geçen yıl devreye girmesiyle bu uygulama son buldu. Batum’un diğer IATA kodu olan XHQ (Artvin-Hopa) da tarihe karıştı. Kısa bir Doğu Karadeniz turu yapmak isteyenler Batum’a uçup Rize’den geri dönebilir. Sarp sınır kapısına taksiyle 15 Lari’ye (150 TL) ulaşmak mümkün. Türkiye’ye geçince Rize’ye taksi 700-800 TL tutuyor. Ya da Hopa’dan Havaş otobüsüyle gidebilirsiniz.
DÖNÜŞ BİRAZ ÇİLELİ GEÇTİ
Karayolu ile Rize’ye gidip Rize-Artvin Havalimanı’ndan uçarak İstanbul’a döndüm. Ama dönüş biraz çileli oldu. Çünkü benim döneceğim gün yurtdışından alınan cep telefonlarına ödenen vergi 6 bin 91 liradan 20 bin liraya çıkarıldı. Telefonlarını kaydettirmek isteyen çevre illerden herkes Sarp sınır kapısına hücum etti. Sarp sınır kapısından girişten sonra bir buçuk saatten fazla gittik. Ve elbette çok meşhur olan Hüsrev’e oturduk. Üç kişi etli kuru fasulye, pilav ve bir porsiyon da köfte için 700 TL civarında ödedik. Köfte bana göre en iyi anne köftesiydi bu arada.
Saat 20.00‘deki TK 2541 uçağına yer almıştım. Uzun bir süre bu yüzden Rize-Artvin Havalimanı’nda bekledim. Dışarıdan estetiği olmayan bir yapı ama içi güzel. Aydınlık ve ferah. Uçağımız zamanında kalktı.
Paylaş