Paylaş
Abartmayacağım ama bir kentin küllerinden yeniden doğmaya çalıştığını gördüm. 11 Eylül, İkiz Kuleler’e saldırıda da New York’daydım. Birkaç ayda kent toparlandı. Ama şimdi öyle değil. Caddeler yeni hareketleniyor. Pandemide sokaklar, kaldırım taşları, trafik ışıkları uzun günler, haftalar aylar dinlenmişler. Hala yollarda o eski trafik yok. Kalabalıklar yok. Bu yüzden New York sakinleri kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmeye başlamışlar.
Kentin sesinin parçası olan ambulanslar itfaiyeler eskisi gibi her dakika bağrışarak geçmiyorlar. Pandemi de çok can kaybı yaşanmış, hastanelik olanlar taşınmış. Ama şimdilerde çok insan evlerinde. Evde olanlar öyle ocağın altını yanık bırakıp bir yere çıkmadıkları için ev yangınları da azalmış. İtfaiyenin vahşi sirenleri bu yüzden yok. Ambulanslara da eskisi kadar fazla iş düşmüyor.
OTELLER KAPALI
Zenginlik şehrinin siniri bozulmuş. Devasa marka otellerin bazıları hiç açılmamış, bazıları ise birkaç katı açmışlar. Restoranlar ve kafeler açılmak için acele etmişler ama dolulukları çok düşük. Central Park bile insanlarını bekliyor. Mağazalara girdiğinizde stoklar çok azalmış. Belli ki yeni mal almıyorlar. Bir gömlek almak istedim, kaç dükkan gezdim ama bir çırpıda medium beden bulamadım. Bazı mağazaların hala bazı bölümleri kapalı tutuluyor.
İÇERİ TEK TEK ALINIYOR
Apple gibi mağazalarda önce dışarıda sokakta bir sıraya giriliyor. Öyle uzun kuyruklar olmuyor zaten. İstenen ürün mağaza içine anons ediliyor. Sonra içeri girilip satın alınabiliyor. Ama Microsoft gibi birçok yerde internetten sipariş veriliyor. Ancak sipariş almak için mağazaya gidiliyor. Yani dükkan içinde kalış süresi kısaltılıyor. Öyle bir mağazaya girip evirip çevirip ürüne bakılacak zaman tanınmıyor. Lokantaların birçok masası hala boş. Bazıları da işe boşvermişler. Sosyal mesafe tanımıyorlar, İsteyen istediği yer oturuyor. Soho’da bir kafe ise dış mekanda plastik çadırlar yaparak, konuklarını ikili-üçlü enterne ediyor. Öyle işi biraz abartmış. Sabaha kadar açık kahve falan satan yerler yok. Çoğu erkenden kapanıyor ve sabah 08.00’den önce açılmıyor. Ve kentte pahalılık almış başını gitmiş. Uzun yıllardır buralarda yaşayanlar yüzde 50 gibi bir pahalılıktan bahsediyorlar. Enflasyon tavan yapmış.
TÜRKEVİ İNŞAATI
Sokaklarda beklediğimden çok daha fazla maskeli insan var. Ama kapalı alanlara, örneğin bir kahve almak için bir yere girdiğinizde maske şart, zaten hemen ikaz ediyorlar. Serbestlik giderek artmış. Aşı sayısı ile birlikte kontrollerde azaltılmış. Ama bir yerde aşırı bir kalabalık belirlendiğinde hemen ekipler baskın yapıp, ceza yağdırıyorlar. Sonuçta onlarca örnek verebilirim. O eski New York değil artık. Bir şey olmuş. Şehrin ruhu kaçmış. Sanatla ilgili her yer açılmış. Müzeler, galeriler kentin sanatsal zenginliği yerinde. Ama konukları seyrek geliyor. Bizim tanınmış ressamımız Kezban Arca Batıbeki sürekli New York paylaşımları yapıyor. Sanat hareketini belgeliyor. Bu arada en Birleşmiş Milletler binası karşı köşesinde yapılan Türkevi gökdeleninin inşaatı hiç durmamış. Sanırım sonbaharda açılacak. Güzel bir bina. Diğer gökdelenler arasında kaybolmuyor. Bir başkaldırışı var, o da farkındalık yaratıyor.
AÇILIŞIN LİDERLERİ
İlk uçuş için Newark Havalimanı salonunda bir hat açılış töreni düzenlendi. Açılışı tanımaktan çok mutlu olduğum THY’nin İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Abdülkerim Çay, şirketin koruma kalkanı Basın Müşaviri Yahya Üstün ve tek başına bir tanıtım şirketi gibi çalışan THY New York Müdürü Cenk Öcal yaptı. Eski bir kabin memuru olan Cenk Öcal’ın Sofya müdürlüğünden tanırım. Bir gün böyle bir merkezi yöneteceğinden emindim. Türkiye’nin New York Başkonsolosu Reyhan Özgür açılış ekibini yalnız bırakmadı. Havalimanı otoritesinin tebrik ettiği ekip Newark uçuşlarında şimdiden doluluğu yakaladıklarını söylediler.
HER GÜN UÇUŞ OLACAK
THY Newark Havalimanı’na 13 Haziran’a kadar haftada 4 sefer yapacak. Seferler cuma, pazar, pazartesi ve çarşamba günleri gerçekleşecek. Daha sonra haftanın her günü uçulacak. 10 saat 55 dakika süren uçuşlar Boeing 787-9 uçakları ile yapılacak. Şimdilik en düşük ekonomi bileti 655, en düşük business bileti 3064 dolar. New York Newark Havalimanı’na yapılan uçuşlar United Airlines ve Jet Blue’nin birçok uçuşuna bağlantı verecek. Detroit’den Las Vegas’a, Seattle’dan Cleveland’a kadar 13 iç hat bağlantısı olacak. THY’nin New York JFK Havalimanı’na olan seferleri aynen devam edecek. Uluslararası Newark Havalimanı New York’un ikinci büyük havalimanıdır. Hem New York hem de New Jersey eyaletlerine hizmet veriyor. Kodu EWR olan havalimanı 1928 yılında kuruldu. O zaman tek pisti olan havalimanın şimdi üç pisti var. Hepsi de 46 metre genişliğindeki pistlerin en uzun olanı 3353 metre. Pandemi öncesi yılda 46 milyondan fazla yolcunun kullandığı havalimanı United Havayolları ve kargo şirketi FedEx ile United Parcel’in ana üssü. Havalimanı üç terminalden oluşuyor.
AŞI OLMAK İÇİN TATİLE GİDİYORLAR
Kentin en rahat yanı isteyen gidip aşı olabiliyor. Yerli yabancı, kentte oturan oturmayan bir randevu alıyorlar ve hemen Pfizer BioNTech ya da Jhonson & Jhonson aşısını oluveriyorlar. Aşıya olan ilgi giderek artıyor. Sadece aşı olabilmek için New York’a gelen yabancıların sayısı da hayli fazla. Türklerde özellikle aşı için geliyorlar. Hem tatil yapıyorlar, hem de aşılanıyorlar. Alışveriş hem kur yüksekliğinde hem de New York’daki ürün eksikliğinden çok da rağbette değil. Bilindik birkaç mağazada Türk turistler kümelenmişler ama çoğunda yoklar. Aşılanan insan sayısı arttıkça kentin aklı başına geliyor. Ama yine de New York’un New York olması için biraz daha zaman var.
NEWARK'A MÜTHİŞ İNİŞ
THY’nin yeni uçuş noktası Newark Liberty Havalimanı için alçalmaya başlıyoruz. Uçağımız TK 29 kodu ile yapılan sefer için Boeing 777-300. Bu uçak sadece ilk uçuş için planlanmış.Sorumlu kaptan pilotumuz Sinan Saran. Amerikan Deniz kuvvetlerinden yetişmiş bir pilot. Toplam uçuş saati 22 bin saat. 26 yılı THY’de geçmiş. Bir anons yapıyor, sanki iyi bir televizyon kanalının ana haberini okuyan bir anchorman. Anlaşılır, tane tane. İngilizcesi Beyaz Saray sözcülerinden daha iyi. Toplam 10 saat 38 dakikalık uçuş sona yaklaşıyor. Ünlü iş adamı Saadettin Saran’ın kardeşi. Ama kendi markasını yaratmış bir pilot olduğu ikisi de çok iyi birer sporcu. Kardeş olduklarını aslında yazmaya gerek yoktu. Neyse ikisi de dostum. Yazmadan edemedim. Newark’ın pistine teker koyuyoruz. Sonra reverse açıyor ve frenleme tam da kitabına uygun. Pistten çıkıyoruz. Köprüye giderken, havalimanı itfaiyesi uçağımızın iki tarafından su sıkıyor, bize ‘Hoşgeldiniz’ diyorlar. Kısa sürede köprüye yanaşıyoruz ve kapı açılıyor. Uçağımızın diğer pilotları Yavuz Açıkgöz ve ikinci pilot (First Officer ) Ozan Esendik. Uçuş boyu gözleri üzerimizde olan uçağın Purser’ı erkek kabin amiri Bülent Ersoy ve ekibi ile vedalaşıyoruz. Aslında THY uzun yıllar önce de Newark’a sefer yapıyordu. Şimdi alınan bağlantılarla bu hattın çok uzun süreli olacağını sanıyorum.
Paylaş