Kuzeyi gösterdi güneyden vurdu

İşte böyle dev bir sistemin hiperaktif adamı Sani Şener, geçtiğimiz günlerde kuzeyi gösterirken güneyden vurdu. Sanılıyordu ki, önce İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nı alacak. Ama o gitti. Antalya Havalimanı işletmesini aldı. 7 yıllık işletme süresi için tamamı yurt dışından getirilen 360 milyon Euro ile tam anlamıyla bir şok yarattı. Bu yurt dışı kredisi, Türkiye’ye olan güveni de kanıtlıyordu. Hem rekabet kurulu hem de DHMİ onaylarından geçen Antalya Havalimanı’nın yüzde 50’si TAV, doğal olarak ADP’nin  oldu.

SABİHA GÖKÇEN’DEN VAZGEÇMEDİ
Sani Şener, İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’ndan vazgeçmiş değil. Tamamı Malezyalılara ait Sabiha Gökçen Havalimanı’na satışa çıktığı gün talip olacak. Aslında Malezyalılar Sabiha’yı yönetiyorlar ama biraz başıboş da bırakmışlar. O eski düzeni yok. Limak’ın kadın gücü Ebru Özdemir’in hakim olduğu yıllardaki zarafet havalimanında artık yok. Sani Şener, 3. Havalimanı ihalesini bilerek kaybetmişti. Yani Fransız ortakları 22 miyar Euro gibi bir riski fazla bulmuşlardı. Bana göre Sani Şener’e kalsa bir dozer gibi girerdi.

Yine de şöyle diyor: “Akıllı büyüme peşindeyiz. Küresel marka olabilmek için önce evimizde büyüdük. Evde iyi olunca sokağa çıktığında çok daha tecrübeli ve güçlü oluyorsun. Dünyanın çeşitli yerlerinde havalimanı, özel yolcu salonları, ikram üniteleri, yer hizmetleri işletiyoruz. Hepsi birer marka oldular. Tabii Atatürk Havalimanı ile duygusal bir bağım var. Daha yeni bir ek terminal yaptık. 8 köprüsü var. Ek terminale büyük dört uçak çift ağızlı köprüye 4 yanaşarak çok hızlı yolcu indirip bindirebilir. Kenya’dan Washington’a ve Şili’ye kadar yayıldık. Ama gideceğimiz daha uzun bir yol var. Sadece Havalimanı işletmecisi değil, yeme içmeden duty free’ye, yer hizmetlerinden özel yolcu salonlarına kadar hizmet çeşitliliğinde marka yaratarak doruğa tırmandık. Bazı markalarımız havalimanı dışına çıkarak çok daha geniş alanda çalışmaya başladı. Örneğin BTA, Türkiye’deki birçok ünlü zincire, uluslararası markaya yiyecek içecek sunuyor”

YENİ MERKEZ VADİ İSTANBUL’DA
TAV taşınma ile ilgili bütün hazırlıkları yapmış. Holding’in genel merkezi için Vadi İstanbul’da 10 bin metrekarelik bir binaya yerleşecekler. Komuta merkezi orası olacak. 3. Havalimanı’nda işletmeye alınma aşamasında olabilecek gecikmelere karşıda Atatürk Havalimanı bütün tedbirleri almış. Türkiye’den çıkıp bir dünya zinciri havalimanı işleticileri arasında TAV ciddi bir yere sahip. Ne güzel değil mi?

YETİŞMİŞ PERSONEL İÇİN İKİ TARAF DA GÖRÜŞÜYOR
3. Havalimanı için acil yetişmiş personele ihtiyaç var. 29 Ekim’de açılması planlanan 3. Havalimanı için alınacak personelin eğitimleri ve belli bir tecrübe kazanmaları için zaman yok gibi. En doğru yolu seçtiler ve Atatürk Havalimanı işletmecisi TAV Holding İnsan Kaynakları ile 3. Havalimanı İnsan Kaynaklarının tepe isimleri bir araya geldiler. Yetişmiş havalimanı güvenlik personelinden başlayarak, köprü kullanıcısından ramp tower’da çalışan personele kadar 3. Havalimanı’na transfer edilecek çalışanlar için şimdiden bir portföy oluştu. Böylece hem Atatürk Havalimanı’nda çalışan personel işsiz kalmayacak hem de yeni havalimanında uzmanlaşmış eleman sıkıntısı yaşanmayacak. 3. Havalimanı’nda açılan servis ihalelerine de TAV portföyündeki şirketler de katılıyor.

BÜYÜK ORTAKLIK
TAV Havalimanları Holding içinde yer aldığı eski adı Aeroports de Paris, yeni kısa adı Groups ADP ile olan Fransız ortaklığı sayesinde yolcu değerleri zinciri oluşturdu. Bir sistem koruma kalkanı yaratılan birleşmelerde iş ortaklıkları şöyle: Fransız ADP, TAV ile ortak. TAV Antalya Havalimanı’nda Alman Fraport ile ortak. Uluslararası ortaklara sahip VINCI, ADP’nin ortağı. ADP, Hollandalı Schipol’ün ortağı. Bu şirketler Avrupa’nın en büyük 5 işletmecisi. Dev zincir, dünyada 23 büyük havalimanı işletiyor ve yılda 228 milyon yolcuya hizmet sunuyor.