Kokpit

Boeing 767’yi uzattıUçaklar da kuşlar gibidir. Doğduklarında bir bebektir onlar. Doğan ilk modeller genellikle 100 serisi diye adlandırılır. Yani 737-100, ya da A320-100 gibi. Sonra büyürler, gelişirler. Aynı aileden olmakla birlikte gelişmişlik numaraları büyür. Bugün 737'nin 900 modeli üzerinde çalışılıyor. Airbus 340'ın 500-600 serisi tasarlanıyor.İşte Boeing, iri kuşlarından 767 ailesinin yeni bir modelini hazırladı. Gelecek yıl üretimine başlanacak uçağın ilk uçuşunu Eylül 1999'da yapması planlanıyor. Birçok havayolunun orta-uzun menzilli filolarını oluşturan Airbus A300/310, DC-10 ve L-1011'lerin yerini alması planlanan iki motorlu B767-400ER'lerin ilk müşterisi ise Delta Havayolları oldu. Yapılacak testler sonrasında yeni 400ER (Extended Range) modelinin teslimatları Mayıs 2000'de başlayacak. Uçak sınıf olarak B767-300 (252 koltuk, 6 bin 115 km menzil) ve B777-200 (305-328 yolcu, 13 bin 390 km menzil) arasında olacak. B767-400ER, Boeing-Douglas birleşmesi sonrasında tasarlanmaya başlanan ilk uçak. Ocak 1997'den bu yana her iki şirketin tasarım grupları B767'nin uzatılmış modeli üzerinde ortaklaşa çalışıyor. İki ekibin tasarım merkezleri farklı şehirlerde olduğu için yapılan çizimler internet yardımıyla aktarılıyor.245 YOLCU KAPASİTELİBir önceki 300 modelinden B767-400ER'nin en büyük farkı arttırılmış yolcu kapasitesi ve kalkış ağırlığı. Yeni 400ER modeli 3 sınıfta 245 yolcu taşıyabiliyor. B767-300ER'de koltuk kapasitesi ise 218'di. B767-400ER'de kabin tasarımı yeniden yapıldı. Yeni tasarımla kabin daha rahat ve estetik hale getirilirken yolcuların teknolojik gelişmelerden de yararlanması sağlandı. B767-400ER'nin kabininde her yolcu koltuğunda likit kristal ekranlar bulunacak. Bu ekranlardan film seyredilebileceği gibi internet bağlantıları sağlanacak ve şans oyunları oynanabilecek.Yolcu kapasitesinin arttırılabilmesi için uçağın gövdesi 6.4 metre uzatıldı. Kanatlar ise yeniden tasarlandı. Yaklaşık 4.35 metre büyütülen kanatların uçlarında modern yolcu uçaklarında kullanılan ve kuyruk rüzgarı türbülansını önleyici yukarı doğru kıvrık parçalar bulunuyor.B767-400'ün artan ağırlığını taşıyabilmek için özel bir iniş takımı da geliştirildi. Yeni ana iniş takımları eskisine oranla 46 santimetre daha uzun. Daha iyi frenleme için iniş takımındaki fren sistemi, ana aksam ve lastikler B777'lerle aynı. Uçak ağırlığının artmasına rağmen B767-300ER'ye oranla daha kısa mesafede durabilecek.YENİ KOKPİTYeni modelin kokpit yapısı B777 ile büyük benzerlik gösteriyor. Pilotlar kısa bir eğitim sonrasında B777'ye geçiş yapabilecekler. Kokpitte tüm uçuş verileri 8 adet likit kristal ekrandan izlenebiliyor. Ayrıca kokpit yapısı B757 ve eski nesil B767'lerle de uyumlu. Kokpitte yeni nesil yolcu uçaklarında kullanılan gelişmiş avionik sistemler bulunuyor.Uçakta General Electric yapımı CF6-80C2 veya Pratt and Whitney'in PW 4062 motorlarından biri kullanabiliyor. GE'in motoru 63.500, PW'nin motorunun itiş gücü ise 63.300 libre. Her iki motorun da yakıt sarfiyatları düşük ve ekonomik bir uçuş sunabiliyor.Başta Delta olmak üzere çeşitli havayollarından sipariş alan B767-400ER'nin katalog satış fiyatı 110 milyon Amerikan Doları.Lufthansa Türkiye yatırımı büyüyecek Lufthansa'nın sahibi olduğu dünyanın en büyük havacılık ikram şirketi LSG (Lufthansa Service Holding AG) Sancak şirketlerinden Sancak Catering ile birlikte Türk sivil havacılığına 35 milyon dolarlık yatırım yaptı.LSG'nin ve Sancak Catering kuruluşlarının yüzde 50-50 ortak oldukları ikram şirketi, Türkiye'deki 6 havalimanında havayollarına ikram vermeye başladı. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bodrum ve Dalaman'da faaliyete geçen kuruluş, Adana'daki tesislerini de üretime hazır duruma getirdi. Türk sivil havacılığının ikram ihtiyacını önümüzdeki 10 yıl karşılayabilecek kapasitedeki tesisler sektörün en büyüğü.Halen 6 havalimanında 40 tarifeli ve charter uçuş yapan havayolu şirketlerine hizmet veren LSG-Sancak Catering'in 7 tesisinin yıllık kapesitesi 35 milyon tepsi yemek. Kuruluş, üretiminin yüzde 95'i dış hatlara sefer yapan uçaklara verdiğinden önemli miktarda da ihracat gerçekleştiriyor.Ülkemizde Sancak Catering ile ortaklaşa faaliyete giren LSG, dünya havayolları ikram hizmeti pazarında yüzde 33'lük paya sahip. LSG, Beş kıtada 194 uluslarası haavalimanında 250 havayolu şirketine yıllık 330 milyon tepsilik üretim kapasitesi ile hizmet veriyor.Rüzgar tüneli tekrar çalışacakTam 48 yıl önce yapılan ancak kullanılmayan Ankara Rüzgar Tüneli (ART) tekrar çalışır duruma getiriliyor. TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'ne bağlı olan tesis Avrupa'nın en büyük rüzgar tünellerinden biri.Rüzgar tünelleri teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin havacılık sanayiinin vaz geçilmez test araçlarından biri. Rüzgar tüneli içinde pervaneler yardımıyla oluşturulan havayla aerodinamik etkenlerin test edildiği özel merkez. Uçağın ölçekli modelleri imalat öncesi rüzgar tünellerinde deneniyor. Gövde ve kanatları çevresinde oluşan hava kütleleri ölçülerek aerodinamik yapısıyla ilgili sorunlara tasarım sırasında müdahale edilebiliyor. Bu tüneller sadece havacılıkta değil otomotiv, inşaat, şehir planlama gibi bir çok alanda kullanılabiliyor. Hatta Almanya-Hollanda ortak rüzgar tüneli DNW'de kayakçıların yüksek hızda kayarken en düşük hızdaki hava sürüklenmeleri hesaplanıyor.Ankara Rüzgar Tüneli (ART) 1950 yılında havacılık sanayiinin geliştirilmesi için hizmete sokuldu. Uçak ve motor fabrikasıyla birlikte havacılık üzerine eğitim verecek teknik bir üniversite ve Aerodinamik Araştırma Merkezleri kurulması planlanmıştı. Proje kapsamında Türk Hava Kurumu'na (THK) ait motor ve uçak fabrikası da genişletilecekti. Ama Ankara'daki teknik üniversitenin kurulamayacağı anlaşılınca İstanbul Teknik Üniversitesi'nde 'Uçak Şubesi' açıldı. Tüneli İngilizler yaptı ve inşaat 1950 yılında tamamlandı. Toplam 3 milyon liraya maloldu. THK'nın uçak fabrikası Makina Kimya Endüstrisi'ne devredildi. Tünel ne yazık ki tüm girişimlere rağmen bir türlü çalışır duruma getirilemedi. Yemekhane ve depo olarak kullanıldı.Şu anda ART'nin yeniden yapılanma çalışmaları Üsteğmen Burhan Şahin ve Yüzbaşı Tolga Yıldız tarafından sürdürülüyor. Gerekli finansman kaynağı bulunursa yıllardır kullanılmayan tesis hizmete geçirilecek. Yapılan harcamalar tesisin çalışmasıyla kısa sürede geri dönecek. Almanya-Hollanda ortak rüzgar tüneli DNW'de basit bir test 700-800 bin Alman Markı'na yapılıyor. Başta Boeing olmak üzere bir çok firma da sırada bekliyor. ART tekrar çalıştırılırsa bu tür testler Türkiye'de çok daha ucuza gerçekleştirilecek. ART devreye girince uçak sanayimizin yanı sıra otomotiv sanayiinin de çeşitli testleri yapılabilecek. Doğuştan havacı Haydar GürsanBazıları doğuştan havacı oluyorlar. Onlar için uçmak sadece bir özgürlük değil bir tutku haline geliyor. Uçmadıkları zaman soluk alamıyorlar, yaşadıklarını hissedemiyorlar. Haydar Gürsan da doğuştan bir havacı. Tam 32 ayrı tipte uçakla uçmuş. Ciddi bir kaza geçirmemiş. Geçirdiği tek önemli kaza bir trafik kazası. Bütün yaşamı boyunca uçuşun kurallarını uygulamış. O artık havacılık dünyamızda bir portre. Bir duayen. Evet Haydar Gürsan 1919 yılında Manisa Alaşehir'de doğdu. 1938'de liseyi, 1941'de Harp Okulu'nu bitirdi. Pilotaj eğitimini 1943 yılında İngiltere'de Royal Air Force'da tamamladı. Hava Harp Akademisi'ni 1952'de, Yüksek Kumanda Akademisi'ni 1957'de bitirdi. Refah Faciası'ndan (yüzerek) kurtulanlar arasında yer aldı.Tam 19 yıllık askerlik hizmeti var. Bunun iki yılı Paris'teki NATO Başkumandanlığı Karargahı'nda (SHAPE) geçti. Silahlı Kuvvetlerin çeşitli kademelerinde görev aldıktan sonra, 1960 yılında emekli oldu. Ve Emekli Ticaret'i kurdu. Yedi yıl F-84 tipi jet uçaklarla olmak üzere Spitfire, Focke Wulfe 190, Thunderbolt, Hurricane dahil 32 tip uçakla uçtu.Halen havacılık dalında faaliyet gösteren Ankara merkezli Emair Havacılık ve Ticaret
Yazarın Tüm Yazıları