Kokpit

Özel terminal dönemiTürkiye'de özel sektör tarafından işletilen ilk terminal açılalı hayli zaman oldu. Hemen gidip görmedim. İstedim ki terminal yaşamaya başlasın.İstanbul'dan Bayındır Grubu'nun Falcon 50 uçağı ile havalandık. Yol boyunca grubun patronu Kamuran Çörtük ile sohbet ettik. Bu inatçı, tuttuğunu kopartmaya alışmış genç adam, Türkiye'deki bir ilke imza atmanın zorluğunu anlattı. Bütün anlattıkları yakınmadan çok, birilerinin bunu yapması gerektiğini vurgulama niteliğindeydi.Bürokrasinin oluşturduğu bir mayın tarlasında, özel bir terminal binasını ortaya çıkartmak, işletmeye almak ve yaşatmak sanırım çok güçtü. Her neyse bütün güçlükler aşılmıştı.Toplam 54 bin metrekare kapalı alanlı Dış Hatlar Terminal Binası, tropik bölgelerin mimari çizgilerini taşıyor. Çok büyük bir çadır gibi de görünüyor ama taşıyıcıların heybeti ona olan güveni arttırıyor. Girişin üstünde uzun bir 'Dış Hatlar Terminali Binası' yazısı bulunuyor. Devletin şart koştuğu biçimde yazılmış. Okunması da yazılması da zor. Bana göre bu haliyle bir demirperde ülkesi yazısı izlenimi veriyor. Örneğin, '1 numaralı terminal' dense daha iyi olurdu. İçeri adım attığımda, karşımda terminalin sivil ve de özel otoritesini buldum. Bayındır Antalya Havalimanı, Uluslararası Terminal İşletmeciliği şirketinin Genel Müdürü Samim Aydın, Cenevre Havalimanı'nda karşıma çıkan havalimanı otoritelerinden farklı değildi. Her soruma net ve açık cevaplar verdi.Bir hayal gerçek olduAntalya'nın yeni Dış Hatlar Terminali su, elektrik, soğuk hava için gerekli soğutulmuş su için DHMİ'ye bağlı. Bayındır kendi çıkardığı suyu yüzde 20 fark ödeyerek geri alıyor. Yani devlet tam anlamıyla elini çekmemiş. Ama bu sorunlar katlanılmayacak cinsten değil. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Mesut Yılmaz, Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Süreyya Yücel Özden bu ilk özel terminal binasının başarısı için büyük çaba göstermişler. Yakın gelecekte AntalyaHavalimanı'nın 3 bin metrelik yeni bir pisti daha olacak. İç hatlar yeniden inşa edilecek. Sonunda uluslararası ve belki tümüyle özel işletme olan bir havalimanı ortaya çıkacak. Bayındır Grubu'nun bürokrasiyle zaman zaman karşı karşıya, zaman zaman da yanyana verdiği savaş hedefine ulaşacak. Şimdi sıra Atatürk Havalimanı yeni Özel Dış Hatlar Terminali’nde. İnşaatı hızla ilerliyor. Tepe-Akfen-Vie grubunun yaptığı özel terminal de 2 bin yılında bitecek. İnanıyorum o da çok başarılı olacak. Hong Kong İstanbul’a bağlanıyorAsya'nın en prestijli havayollarından Cathay Pacific, yeni uçuş hattı için Atina ve Kahire gibi merkezlerin arasından İstanbul'u tercih etti. 8 Ağustos'tan itibaren İstanbul'a uçma kararı aldı. Cathay Pacific'in Hong Kong-İstanbul uçuşları çarşamba ve cumartesi olmak üzere haftada iki gün yapılacak. Non-stop seferlerde A340-300 uçakları kullanılacak. Saat 21.20'de İstanbul'a varacak olan uçak, yolcusunu alıp saat 23.20'de Hong-Kong'a uçacak. İstanbul'dan Hong Kong'a gidiş yaklaşık 10 saat sürecek. Bilet fiyatı henüz belirlenmemekle birlikte, Cathay Pacific kabiniçi hizmet farkını tanıtmak amacıyla ilk seferlerde özel fiyat ve promosyon kampanyası düzenleyecek.Hürriyet'i ziyaret eden Cathay Pacific Havayolları Başkanı David M. Turnbull, Hong Kong-İstanbul hattında kısa zamanda başarılı olmayı hedefliyor. Şirketin hedef müşterisi işadamları. Araştırmaya göre Türkiye'den Hong Kong'a haftada 80 kişi gidiyor. Diğer taraftan da kişi başına düşen yıllık gelirin 25 bin doları aştığı Hong Kong'da yaşayanlar, seyahat ve alış verişi çok seviyorlar. Bu nedenle Cathay Pacific turizm şirketi, Cathay Holidays Türkiye'nin turizm potansiyelini öne çıkararak, Hong Konglu turistlere tatil paketleri hazırlayacak.Cathay Pasific non-stop uçuşlara başlarken THY ile anlaşma yapılacak. Henüz görüşmeler sürüyor. THY'nin Cathay Pasific'in uçaklarında belirli sayıda koltuğu satın alması bekleniyor. THY Genel Müdürü Yusuf Bolayırlı ile yapılan görüşme olumlu sonuçlandı.Türkiye pazarına güveniyorlarCathay Pacific Havayolları Başkanı David Turnbull (solda) ile Satış ve Pazarlama Müdürü Peter Buecking, Türkiye pazarına güvendikleri için Asya’nın kriz döneminde olmasına rağmen İstanbul'a uçuş kararı aldıklarını söylediler.Terminalin Artıları - EksileriHem gidiş hem de geliş salonlarının çatıları yüksek. Bu da inanılmaz bir rahatlık sağlıyor. Çatı kaplamaları arasındaki cam bölümler gün ışığını içeri taşıyor. Sert güneş ışınları dar cam aralıklardan girdiğinde salonda görüşü güçleştirmekle birlikte yolculuk stresini azaltıyor. Gece ve gündüz aydınlatma iyi. Gözler ışığa doyuyor. Terminalde uzun süre kalmak sıkıntı yaratmıyor. Havalandırma iyi. 35 adet klima ve 12 basınçlandırma santralinden verilen hava, modern görünümlü 197 fan-coil'den üfleniyor. Esinti dağılarak geldiği için aynı noktada beklerken insanı rahatsız etmiyor. Yeterli check-in yeri var. Bu bölümler üzerindeki ekranlar, her şirketin logosunu renkli olarak veriyor. Tüm bilgiler bir bakışta görülebiliyor. Terminalin her köşesinde kalkış ve inişleri gösteren yeterince monitör bulunuyor. Yaklaşık 30 dakika içinde check-in yapıp körüğe ulaşmak mümkün.Pasaport kontrol noktalarının sayısı yeterli. Umarım polis personel vermekte zorlanmaz. Bir çok ülkedeki gibi pasaport kontrolü yapılırken, kuyrukta arkanızda bekleyen kişinin duracağı son noktayı gösteren kırmızı çizgi ihmal edilmemiş. Ama pasaport kontrol bölümlerinin bulunduğu salonlar sıkışık.Yolcu bavulunu verdikten sonra bavul barkod okuma ile trasfer ediliyor. Yolcu çıkış kapısına geldiğinde boarding kartında da barkod okuma yapılıyor. Böylece yolcu uçağa bindiği takdirde bavulu da yükleniyor. Bu sistem kendi içinde ciddi bir güvenlik imkanı yaratıyor.Bütün terminal, renkli 12x zoom yanısıra 4x digital zoom yapabilen 360 derece hareketli 62 kamera ile ölü nokta olmadan izlenebiliyor. Bu bir tehlike anını ya da kaybolan bir çocuğu çok kısa sürede belirlemeyi sağlıyor.Ana salonlarda sayıları yeterli olmamakla birlikte son derece rahat bekleme koltukları var. Koltuklara çok yakın mesafelerde tuvaletler ve telefonları görmek mümkün. 7 tane özürlü tuvaleti var. 21 erkek tuvaletinden bazılarında çocuklar düşünülüp, pisuvarların bir tanesinin seviyesi düşük tutulmamış. Yangın söndürme ve alarm sistemleri iyi. Yangın dolapları irilikleri ile gözü rahatsız ediyor. Bütün salonların taban döşemesi mermer. Derinlik vermesi için araya konan koyu renk parçalar terminal içindeki ihtişamı arttırıyor.Gidiş ve geliş kolay kullanımlı. Gelenler kolayca bagajlarına ulaşıyor. Gidenler körüklerin bulunduğu 'gate'lere ulaşmakta güçlük çekmiyorlar. Normal merdivenlerin eğimleri iyi. Yürüyen merdivenler terminal içinde hareketi rahatlatıyor. Terminalin hareketli noktalarında 4 kafeterya, bar, lokanta ve satış noktası var. USAŞ ürün yelpazesi iyi. Ama çok meşhur üzümlü kekini esirgemiş. Ne yazık ki bir eczane yok. Eczacılar Odası, eczanenin dışarıya yani sokağa açılan kapısı olmayacağı için izin vermiyormuş. Duty Free mağazaları büyük. Ürün yelpazeleri iyi. Fiyatlar Avrupa fiyatlarının altında.12 adet teleskopik yolcu köprüsü bilgisayar kontrollü. Uçakların modellerine göre yaklaşım, yükseklik ve açılarını ayarlıyorlar. Uçakla körük birleşmesi rahat, zaman kaybı olmuyor. Terminalin her tarafına yerleştirilen saatler kolaylık sağlıyor. Terminal içindeki fıskiyeli havuz çok hoş bir görünüm sunuyor. Terminal binalarının katı çizgilerini yumuşatıyor. Heykellerin sergilendiği bölüm bir sanat galerisi havası veriyor. Tavan yüksekliğinin burada düşük olması sıkıntı yaratmıyor.Hemen her noktasında iyi teknoloji kullanılmış. Bilgisayarlı kontroller terminali akıllı hale getirmiş. 12 milyon yıl yolcu kapasitesinde bile zorlanma olmayabilir. Havayolu şirketi personelinin hızlı çalışması, terminalin sirkülasyonunu daha da arttırabilir.Gidiş ve geliş salonlarındaki modern elektronik panolarda, tüm uç
Yazarın Tüm Yazıları