Şu Türbülans dedikleriPek çok kişinin hava boşluğu olarak bildiği türbülansın çelik kuşları ne zaman, nerede yakalayacağı belli olmuyor. Türbülans nedeniyle rotalarından bir anda metrelerce savrulan uçaklarda yolcular arasında yaralananlar hatta ölenler bile oluyor.Türbülansı oluşturan birkaç neden var. Bunların arasında en önemlisi ısı farkı. Çeşitli coğrafik veya meteorolojik nedenlerden dolayı bir bölge daha fazla ısınıyor. Sıcaklığı artan hava kütlesi de yükselmeye başlıyor. Yükselen sıcak havanın yerini soğuk hava alıyor. Yani basitçe rüzgar oluşuyor. Sıcaklık farklarının çok fazla olduğu yerlerde rüzgarın şiddeti giderek artarak fırtına haline geliyor. Bu hava kütleleri arasında geçen uçaklar hava akımları nedeniyle sarsılmaya başlıyor. Ancak hava akımları çok hareketli. Daha birkaç dakika önce türbülans olduğu rapor edilen bölgeden aynı yükseklikte geçen başka uçak sakin bir havada uçuşuna devam edebiliyor.DAĞ DALGALARIBir diğer türbülans çeşidi ise dağ dalgaları. Dağları aşan rüzgar, zirveyi geçtikten sonra arka tarafta rotor denilen bir hava sirkülasyonu oluşturuyor. Bu hava kütlesine rotor denmesinin sebebi ise kendi içinde dönmesi. Rotorun üzerinde ise lentikular yani mercek bulutlar bulunuyor. Rüzgar hızının 35 kilometreyi aşmasıyla oluşmaya başlayan dağ dalgaları özellikle küçük uçakları birkaç yüz metre yukarı veya aşağı fırlatabiliyor. Planörcüler bu dağ dalgalarından yararlanarak çok yüksek irtifalara çıkıyor ve rekor uçuşları yapıyorlar.Kimi zaman da özellikle yükselen nemli hava, kümülüs adı verilen bulutların oluşmasını sağlıyor. Bu tür bulutlar yağmur getiriyor. Kümülüslerin civarından geçen uçaklarda ufak sarsıntılara neden oluyor. Havacılıkta bu tip türbülanslar 'hafif türbülans' olarak adlandırmakta. Isının yükselmesi, dağ dalgası ve kümülüs bulutlarının oluşturduğu türbülans uçakları dikey olarak etkiliyor. Yani yukarı-aşağı sallantılara neden oluyor.AÇIK HAVA TÜRBÜLANSITürbülansın en tehlikelisi ise Açık Hava Türbülansı. Uçakları 9-12 bin metre yükseklikte yakalayan rüzgarlar uçağı bir anda yüzlerce metre savurabiliyor. Açık Hava Türbülansı'nın oluşma nedeni ise atmosfer tabakalarından troposfer ve strotosfer arasındaki basınç farkları. Oluşan türbülans bir anda koca bir uçağı sağa sola yatay olarak savrabiliyor.TÜRBÜLANS NEREDEÖzellikle büyük fırtına yakınlarında uçmak türbülans açısından oldukça tehlikeli. Çünkü alçak ve yüksek hava basıncından dolayı her an büyük bir türbülansla karşılaşmak mümkün. Ayrıca kümülüs bulutların oluşmaya başladıkları bölgelerde yapılan uçuşlarda hafif şiddette sarsıntılarla karşılaşılabiliyor. Uçuş nasıl planlanıyorUçuş öncesi brifing yapan pilotlar, uçacakları rotalarda hava durumlarına dikkat ederler. Meteoroloji haritalarında işaretlenmiş cepheler, pilotlara türbülansın aşağı yukarı nerede oluşacağı hakkında bilgi verir. Küçük uçaklar içinse dağlar üzerinde ve büyük fırtınaların yakınlarında uçuş planlanırken oldukça dikkat etmek gerekiyor.Meteoroloji uzmanlarının yaptıkları ölçümlere göre türbülans genelde bin metre boyunda ve 300 metre eninde bir alanda oluşuyor. Ancak hava şartlarının özelliklerine bağlı olarak etki alanları 40 kilometreye kadar da ulaşabilmekte. En son United Havayolları'nın kazasından sonra incelenen meteoroloji uydularının verilerinde uçağın rotasında çok büyük bir türbülans kütlesinin oluştuğu ortaya çıktı. Aynı irtifadan birkaç dakika önce geçen Japon ve Northwest Havayolları'na ait uçaklar ise herhangi bir türbülans rapor etmemişlerdi.Geçen yıl 252 kişi yaralandıUçaklar çok ağır türbülanslara dayanabilmekte. Peki ya yolcular? Amerikan sivil havacılık otoritesi FAA'in verdiği bilgilere göre geçen yıl rapor edilen türbülans kazalarında 252 kişi yaralandı, iki kişi de hayatını kaybetti. Türbülansı en az zararla atlatmanın tek şartı ise kemerleri bağlı tutmak. En çok kabin memurları yaralanıyorTürbülans sırasında en çok yaralananların başında kabin memurları geliyor. Geçen yılki türbülans kazalarında yaralananların yarısını kabin memurları oluşturuyordu. Türbülans genelde kabin memurlarını ayakta servis yaparken yakaladığı için en ağır yaralanan da onlar oluyor. Yolcular açısından uçuş sırasında koltukta oturmak ve kemerleri bağlamak türbülansın kötü etkilerini azaltabilecek bazı önlemler. Ayrıca yolcu uçaklarının arka tarafında oturanlar türbülanstan daha fazla etkileniyor. Eğer uçuş sırasında sarsıntılar sizi etkiliyorsa, check-in sırasında koltuğunuzu orta taraftan isteyebilirsinizDOKTOR YOLCU ÖNCEDEN BİLİNMELİBen Prof. Dr. Atıf Akdaş. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı ve öğretim görevlisi. 29 yıllık hekimim. Mesleğim gereği kongrelere katılmak için Atlantik aşırı uçak seyahatlerim oldukça fazladır.Sayfanızda 'Dikkat Doktor yolcu' başlıklı yazınızdaki önerilerinize gönülden katılıyorum. Size başımdan geçen bir olayı nakletmek istiyorum. THY ile New York-İstanbul seferini yaparken bir meslektaşımın uyarısı ile hostes hanım yanıma geldi. Bir yolcunun idrar yapamadığını ve çok rahatsız olduğunu söyledi. Hemen uçağın arkasına gittim ve perdeyi çekerek hastayı muayene ettim. Hasta sıkıntı içindeydi. Hostes hanımın kendisine bol su verdiğini söylüyordu. 1.5 litrelik bir pet su şişesi içine sıcak su koyarak karın bölgesine yerleştirdim. Kısa süre içinde idrar yapamazsa bana haber vermelerini söyledim. 30-35 dakika sonra yolcunun idrar yapamadığını öğrendim. Uçağın arkasına yere battaniye serdik. Başının altına yastık koyup hastayı yere yatırdık. Sağlık çantası oldukça yetersizdi. Şansıma 12 numara bir sonda vardı. (Bu numara yetişkin insanlar için küçüktür.) En önemli malzeme olan steril eldiven yoktu. Mecburen ellerimi sabunla yıkadım ve arkasından da Betadine antiseptik krem ile kremledim. Aynı krem ile sonda temizliğini de yapıp sondayı koydum. İdrar boşalıyordu. Sondanın torbasında kalabilmesi. Sağlamak için ucunda bulunan balonun steril serum ile şişirilmesi gerekiyordu. Ama serum olmadığı için balonu musluk suyu ile şişirdim. İdrar torbası olmadığı için oksijen maskesinin hortumunu kesip antiseptik krem ile silerek sondanın dışında kalan ucuna taktım. Hortumun ucunu 1.5 litrelik pet su şişesinin içine uzattım. Su şişesini de gazlı bez ile bağlayıp hastanın tutabileceği hale getirdim. Sonra hastayı tekrar giydirerek yerine oturttum ve yanımda bulunan antibiyotikten de içirdim. Malzemesizlik nedeniyle doğabilecek enfeksiyona karşı yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Hastamız bir hafta sonra İstanbul'da kontrole geldi. Sondayı çektik, rahat idrar yapıyordu. Yani eski sağlığına kavuşmuştu. Atlantik aşırı bu yolculukta beyefendinin rahatladıktan sonra bana bakışlarını unutamam. Böylesine bir mutluluk hiçbir şekilde maddi değerle ölçülemez. Görevini karşılık beklemeden her ortamda yapabilen bir hekimin gurur ve mutluluğunu bir arada yaşamıştım.Sonuçta: 1.Uçuş ekiplerinin sağlık konusunda iyi ilk yardım eğitimi alması ve zaman zaman bilgilerinin yenilenmesi,2.İlk yardım çantalarının yeniden gözden geçirilerek ihtiyaçları karşılayacak şekilde güncel hale getirilmesi,3.Doktor yolcuların uçuş öncesinde belirlenmesi ve kendilerine yolculuklarda kolaylık sağlanması benim naçizane önerilerimdir.Umuyorum ki bu olay uzun uçuşlarda karşılaşılacak ve basit müdahaleler ile düzeltilecek durumlar için gerekli önlemler alınmasına ışık tutar.Prof. Dr. Atıf AkdaşMarmara Üniversitesi Tıp Fatkültesi Üroloji Anabilim Dalı BaşkanıA3XX'in içi ortaya çıktıDünyanın en büyük uçağı olacak A3XX'in kabini şekillenmeye başladı. İki katlı,dört motorlu,dünyanın en büyük uçağının içinde yolcular karşılıklı da oturabilecekler. Özel jet yolcu uçakları içindeki rahat dizayndan etkilenen tasarımcılar A3XX'in First Class bölümünde bunu uyguladılar.Airbus firmasının 2004 yılında ilk uçuşunu yapmasını planladığı A3XX sadece en büyük uçak olma özelliğini ile kalmayacak. Aynı zamanda dünyanın en lüks yolcu uçağı da olacak.