Paylaş
Türk Hava Yolları’nda 7 bin kabin memuru var.
Genellikle kabin memurlarına ‘hostes’ deniliyor.
Ama doğrusu ‘Kabin Memuru’dur.
Uçakta neredeyse pilot kadar önemli bir sorumluluk taşırlar.
Sadece ikram değildir görevleri.
Uçuşun güvenliğinin önemli bir bölümünden de onlar sorumludur.
Türk Hava Yolları gibi çok yoğun ve çok noktaya uçan bir havayolunda, kabin memurları şirketin imajının da önemli sorumlularıdır.
Yolcu ile birebir ilgi sırasındaki bir memnuniyetsizlik çok önemlidir.
Neyse ki bizim kabin memurlarımız, erkek-kadın çoğu işlerini iyi yaparlar. Geleneksel Türk konukseverliği içlerine işlemiştir.
Şimdi diyeceksiniz ki, hepsi de iyi mi? Elbette istisnalar vardır. Ama birçok yabancı havayolu ile uçan birisi olarak neler gördüğümü anlatsam şaşkınlık yaşarsınız.
Şimdi THY’de 7 bin kabin memurunun dörtte üçü kadın. Geri kalanı ise erkek.
Erkek kabin memurlarına ‘Steward’ deniliyor.
Bu kadar büyük bir grubu bir kadın mı yönetmeli yoksa bir erkek mi?
Geçtiğimiz günlerde THY Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Kahraman görevden alındı.
Tam 7 yıl bu işi yaptı. İyi de yaptı…
Yerine bir atama yapılacak.
Bence elbette yine bir kadın göreve gelmeli. Kabin Hizmetleri Başkanı yine bir hostes olmalı.
Olmalı ki, çoğunluğun sorunlarını iyi anlasın, iyi çözsün.
Peki, Kabin Hizmetleri Başkanı uçmalı mı?
Evet uçmalı.
Uçmayıp ‘Başkan oldum’ diye bir makam masasına bağlandığında, yukarıda olup bitenleri anlama kabiliyetini kaybediyor.
Uçmalı her hatta ve bizzat görevli olarak uçmalı.
Öyle kontrole gider gibi değil. Müfettiş edası ile değil…
Yolcuya hizmet ederek uçmalı. Yani asıl işini uygulamalı.
THY, yeni Kabin Hizmetleri Başkanı’nı seçerken hem bir kadın seçmeli, hem de uçan bir kabin amiri ya da ‘purser’ı bu işe atamalı.
Yoksa aşağıda oturup yukarısı unutulduğunda sorunlar katlanıyor ve altından kalkılmaz oluyor.
Paylaş