Paylaş
1. Güvenlikte aranmak!
Türkiye’de ve birkaç ülkede terminale hem girişte hem de arındırılmış alana geçişlerde yolcular manyetik kapıdan geçiyor. Metal eşyalar, kemer hatta ayakkabılar çıkıyor. Alınan tüm önleme rağmen kapı uyarı verdiğinde görevliler yolcuyu elle arıyor. İşte bu yolcuyu çok kızdırıyor. Ama kural böyle.
2. Elektrik prizi nerede?
Aktarmalı uçağınız var. Birkaç saat daha havalimanındasınız. Ama dizüstü bilgisayarınızın veya cep telefonunuzun şarjı bitmiş. Havalimanlarında elektrik prizi bulabilmek hiç de kolay değil. Bulsanız bile sıraya girmek zorunda kalabilirsiniz.
3. Oturacak koltuk yok!
Bazı havalimanlarındaki dar salonlar nedeniyle bekleme alanlarında pek fazla koltuk olamayabiliyor. Ama havalimanı işletmecileri bunu kasti olarak da yapabiliyor. Amaç yolcuyu restoran ve kafeteryalara yönlendirip para kazanmak.
4. Rötar anonsları
‘Uçağınız geliş noktasından geç kalktığı için havalimanımıza rötarlı inecektir’. Yolcular hem bu anonsa inanmıyor hem de nefret ediyor. Bazen hiç gecikme anonsu olmaması da yolcuları çıldırtıyor.
5. İnternete ücret
Ağır bir cep telefonu faturasıyla karşılaşmamak için cepten internete kablosuz ağlar üzerinden girmek istiyorsunuz. Buldunuz, ama ücretli… Bazen paraya da kıydınız fakat bağlanamadınız!
6. Yeterli sayıda eleman veya polis olmaması
Check-in yaptırmak için sıradasınız. Tek bir personel uçaktaki 150 yolcuya hizmet verebilir mi? Veya onlarca pasaport bankosundan yeterli polis olmadığı için sadece ikisi açık. Bu sıra nasıl ilerleyecek?
7. İnternet veya makineden check-in
Yolcular check-in’i internetten veya terminallerdeki makinelerden yapmaya çok alıştılar. İşlemler hem pratik, hem de sıra beklemeden gerçekleştirebiliyorsunuz. Ama bunları yapamadıysanız? Makineler bozuksa? Kontuarın önünde metrelerce kuyruk varsa?
8. Bu mağaza neden var?
Terminalin gümrüksüz satış mağazaları işletmecinin en büyük gelir kaynağı. Ama aralarında öyleleri var ki astronomik fiyatları gören yolcu ‘buradan kim alışveriş yapıyor’ diye soruyor. Genellikle boş olan bu mağazaların kuşkusuz müşterileri var ve para kazanıyor. Ama ortalama gelire sahiplere hitap etmiyor.
9. Bagaj arabasına, kilitli poşete para vermek
Yolcu birçok aldığı şeye para ödemeye hazır. Ama öyle konular var ki bunlara para verirken çıldırıyor. Bunların başında ücretli bagaj arabaları geliyor. Birçoğunda amaç arabaların dağılmadan bir noktada toplanmasını sağlamak. Zaten yolcuların yüzde 80’i arabayı geri götürüyor, parasını alıyor. Yanınızda taşıdığınız sıvıları koymak için ağzı kilitli plastik poşete para vermek istemiyor.
10. Her alışverişte biniş kartı göstermek
Check-in işlemini tamamladınız. Güvenlikten de geçtiniz. Zamanınızı alışveriş yaparak geçirmek istiyorsunuz. Ama her alışverişte ister pahalı bir parfüm veya gazete alın, uçağa biniş kartınızı kasaya göstermek, kasiyerin de bunu not etmesi veya sisteme okutması gerekiyor.
Bunlar da Türk yolcuyu çıldırtıyor
Yukarıdaki maddelerin çoğu Türk yolcu için de geçerli. Ama bazı konular var ki, Türk yolcu bunlarla karşılaştığında hemen sinirleniyor:
Temiz olmayan tuvaletler: Çoğu havalimanında hijyen standartları yüksek ama bazı terminallerde hem kirlilik hem de az sayıda tuvalet özellikle uçaktan inen yolcuyu çıldırtıyor.
Mağazada pazarlık yapamamak: Özellikle içki, sigara limitleri konusunda şikâyet geliyor. Daha fazla almak için duty free mağazasında pazarlık eden çok sayıda yolcuya rastlanıyor.
Çok soğuk veya sıcak terminal: Kışın soğuk, yazın aşırı sıcak terminal, yolcu memnuniyetini aşağıya çekiyor.
Ücretli Otopark: Birçok yolcu aracını otoparka koymak istemiyor. Psikolojik olarak çok para ödeyeceğini düşünüyor. Bu nedenle havalimanlarının etrafında bekleyen bazen yüzlerce araç trafik yoğunluğu oluşturuyor. Aynı zamanda çok dolu otopark da yolcuyu daha terminale girmeden sinir ediyor.
Paylaş