Kentucky’de Comair Havayolları’na ait CRJ100 tipi bölgesel yolcu uçağının yanlışlıkla girdiği kısa pistten kalkmaya çalışırken düşmesiyle gözler yeniden uçuş ve pist emniyetine çevirdi.
Son yıllarda bu tür olaylarda artış yaşanması nedeniyle uzmanlar havayolları, pilotlar, hava trafik kontrolörleri ve havacılık otoriteleriyle birlikte harekete geçilerek yeni düzenlemeler yapılmasını öneriyor.
Blue Grass Havalimanı’nda Comair’a ait CRJ100 uçağı 47 yolcu ve üç mürettebatıyla Atlanta’ya 5191 sefer sayılı uçuşu yapmak üzere hazırlıklarını tamamlamıştı. Motor çalıştırdıktan sonra pilotlar kalkış yapacakları 2300 metrelik 22 pistine doğru ilerlediler. A7 taksi yolu kapalı olduğu için A6 taksi yolundan 22 pistine girecek, kalkış gerçekleştirilecekti. YANLIŞ PİST
Pilotlar yanlışlıkla 22 yerine sadece bin metre uzunluğundaki küçük uçaklar tarafından kullanılan 26 pistine döndüler. Ancak kuleye 22 pist başına geldiklerini rapor ettiler. 26 pisti, CRJ100’ün ancak yolcusuz ve çok az yakıtla havalanabileceği uzunluğa sahipti. İki pist birbirini kesiyordu.
Son uçuş için gaz kolları tam sabah 06.00’da açıldı. Pist sonunda güçlükle yerden kesilen CRJ100’ün uçuşu ne yazık ki uzun sürmedi. Süratsiz kalan uçak pist yakınlarındaki alana düşerek yanmaya başladı. Kazada 50 yolcu ve mürettebattan kurtulan tek kişi ağır yaralanan ikinci pilottu.
KONTROLÖR UYKUSUZDU
Amerikan Ulusal Taşımacılık Emniyet Dairesi NTSB kazadan sonra hemen detaylı bir araştırma başlattı. İncelenen kule kayıtlarında sabahın erken saatlerinde zaten düşük görüş şartlarında pilotların yanlış 26 pistine girmelerine rağmen 22’de olduklarını zannederek kuleye rapor verdiklerini ortaya koyuyordu. NTSB kontrolörle yaptığı görüşmede ikinci bir aksaklığı ortaya çıkardı. Kontrolör, tam 14 saat mesai yapmış ve son 24 saat içinde sadece iki saat uyuyabilmişti. Pilotların yaptığı hata ne yazık ki yorgun olan kontrolör tarafından görülememişti. Pilotlar yanlış piste girmişti.
OLAYLAR ARTIYOR
Bu tür kazalar ne yazık ki son yıllarda giderek artıyor. Ekim 2000’de Singapur Havayolları’nın Boeing 747’si Taipei’de yanlış piste girmiş, kalkışta inşaat çalışmalarında kullanılan vince çarpmıştı. Olayda 83 kişi hayatını kaybetmişti.
Çin Havayolları’na ait Airbus A340 2002’de, EVA Havayollları’na ait MD11 de 2005’te Alaska Anchorage’da, Air France’a ait A320 ise 2002’de Lizbon’dan taksi yolundan kalkmak üzere gaz açmış, kulenin uyarısı ile durabilmişti.
Uzmanlar bu kazalar sonrasında pistlerdeki uyarı işaretlerinin, aydınlatma sistemlerinin tekrar gözden geçirilmelerini istiyor. Görüş şartlarının düşük olduğu havalarda kule-pilot arasında konuşmaların daha dikkatli yapılması öneriliyor. Yanlış pist kadar bir başka sorun da yanlış havalimanına yapılan iniş.
En son gündeme Sky Havayolları’nın Polonya’da yanlış meydana inmesiyle gelen olayın yanı sıra son aylarda Nordic Havayolları’nın MD81’i, Eirjet’in A320 uçakları İspanya ve Kuzey İrlanda’da yanlış meydanlara indi. Uzmanlar, bu konuda pilotların iniş yapacakları meydanların chart olarak adlandırılan iniş haritalarını iyi çalışmalarına ve seyrüsefer hatalarını en aza indirmeleri gerektiğine dikkat çekiyor. Havayollarının ise uçuş planlamalarında pilotları sık sık farklı havalimanlarına uçurarak bu meydanları unutmalarını önlemeleri gerekiyor. Tolga ÖZBEK
P&W’den casusluk korkusu
Atatürk Havalimanı Kargo Terminali’nde 24 Mayıs’ta çıkan yangında kullanılamaz hale gelen Pratt&Whitney’e (P&W) ait 300 bin Dolar değerindeki PW6000 uçak motorunun modeli ihaleyle diğer hurdalarla birlikte satılınca şirketin avukatları harekete geçti. P&W, modelin üzerinde gerçek uçak motoru parçalarının bulunması nedeniyle sanayi casusluğu korkusu yaşamaya başladı.
P&W, motor modelini Haziran ayında Atatürk Havalimanı’nda yapılan Uluslararası Airex Sivil Havacılık Fuarı’nda sergilenmek amacıyla yangından bir gün önce Cargolux hava kargo şirketinin Boeing 747’siyle İstanbul’a getirmişti. Uçaktan indirildikten sonra motor modeli gümrük işlemleri sırasını beklemek üzere Sistem Lojistik’e ait antrepoya alınmıştı. Üzerinde gerçek motor parçalarının da bulunduğu model, daha gümrük ve ithalat işlemleri yapılmadan çıkan yangında kullanılamaz hale geldi.
DHMİ, yangın sonrasındaki tüm hurdanın temizlenmesi için ihaleye çıktı. Kazanan şirket, yangın alanındaki hurdayı DHMİ’den satın aldı ve bölgeyi temizledi.
P&W şirketi, henüz gümrüklemesi yapılmamış, ata karnesine sahip yani fuar sonrasında tekrar yurtdışına çıkartılacak uçak motor modelinin de satıldığını öğrenince devreye avukatlarını da sokmak üzere hazırlıklara başladı. P&W’nin bir başka korkusu da model üzerinde gerçek uçak motoru parçalarının akıbeti. Uzmanlar, bu parçaların satın alınarak uçaklarda kullanılması durumunda sorumlunun DHMİ olacağına dikkat çekiyor.
Hitit’ten Mısır Havayolları’na yazılım
Hitit Bilgisayar Hizmetleri, Mısır Havayolları’na özel yolcu programı yazılımı sattı.
Sistemin, THY’de 2000 yılından bu yana başarıyla kullanıldığını belirten Genel Müdür Nur Gökman, halen müşterileri arasında İzlanda, Kuveyt, Katar, Virgin Blue ve Ürdün Havayolları’nın bulunduğunu açıkladı.
Hitit Bilgisayar Hizmetleri, önümüzdeki yıllarda havacılık sektöründe ürün portföyünü genişletmeyi ve farklı pazarlara açılmayı hedefliyor.
Biletler ucuzlayınca Türkiye güvenli mi oluyor
Türkiye’nin turizm cennetlerinde bombalar arka arkaya patladı. Terör, masum insanlarımıza, tatilini ülkemizde geçirmeye gelen turistlere kirli yüzünü bir kere daha gösterdi.
Hem içerde, hem de dışarıda prim verilmeyen saldırılar sonrasında bu sefer bazı yabancı tur operatörleri çirkin yüzlerini sektöre göstermeye başladı. Havayolları, oteller kıskaca alındı. Sektöre hemen "Fiyatları indirin, yoksa turist yollamayız" mesajı gitti. Zaten beklenen turist sayısını yakalayamayan Türk turizmi, bu tehditlerle daha da köşeye sıkıştı.
Bazı tur şirketleri işi daha da ileri götürdü. Yazın bu yoğun döneminde sektörün önüne uygulamak üzere düşük kış fiyatları kondu. "Turist İspanya’ya, Yunanistan’a gidiyor, rezervasyonlar iptal oluyor" diye aba altından sopa gösterildi.
Sıkça sahnelenen bu oyun yine oynanacak. Fiyatlar mecburen inecek. Tur şirketleri bu indirimleri hiçbir şekilde müşterilerine yansıtmayacak. Farklar şirketlerin "tatlı kár" hanelerine yazılacak.
Peki, biletler, turlar ucuzlayınca, Türkiye daha mı güvenli olacak? Graham’dan özel saat
Graham, İkinci Dünya Savaşı’nın ünlü uçağı Spitfire ve pilotları için üretilen Chronofighter Overlord modelini Türkiye için sınırlı sayıda üretti. Kadranında Türkiye haritası ve askeri uçaklarındaki ülke tanıtma işaretine sahip saatin 001 numaralı ilk modeli Hava Kuvvetleri’ne hediye edilecek.
Yabancı pilot işkencesi
Yabancı uyrukluların çalışma şartlarıyla ilgili yapılan yeni düzenlemeler, havacılık sektöründe sıkıntıya yol açtı. Özellikle farklı uçak tiplerinin bulunduğu hava taksi işletmelerinin ihtiyaç duyduğu kısa vadeli yabancı pilot konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından en az 20 gün bekleme süresi konulması, bazı şirketleri uçuş yapamaz hale getirdi.