Hafif uçaklar dönemi başlıyor

Arka arkaya gelen krizlerden ağır yara alan Boeing ve Airbus, tasarladıkları yeni nesil uçaklarla pazarı tekrar canlandırmayı hedefliyor.

İki katlı, 555 yolcu kapasiteli, uçan transatlantik Airbus A380'in rakibi 250 koltuklu, çok uzun menzilli ve ekonomik Boeing 7E7. Bu iki farklı konsepteki uçağın tek ortak yanı gövde ve kanat yapıları. Gerek A380, gerekse de 7E7'de yüksek oranda kompozit olarak adlandırılan özel plastik bazlı malzemeler kullanılıyor. Ağırlıktan büyük tasarruf sağlayan, korozyon derdi olmayan kompozit malzemeler uçakları hafifletiyor, daha az yakıtla daha uzağa uçmalarını sağlıyor.

YENİ NESİL MALZEMELER

Aslında 'kompozit' kelime olarak iki veya daha fazla malzemenin bir arada kullanılarak değişik özellikte malzeme elde edilmesi olarak tanımlanıyor. Kompozitin ana yapısını elyaf takviyeli malzemeler oluşturuyor. Elyafın yanında parçanın kullanım yerine göre fiberglas, karbon, grafit, kevlar gibi malzemeler de eklenebiliyor. Birbirine yapıştırılan malzemeler yüksek ısı ve basınç altında birleştiriliyor. Ve ortaya kompozit çıkıyor. Kompozit kolay biçimlendirilmesi, hafifliği ve korozyona karşı dayanıklılığı ile hızla metalin yerini alıyor. Ancak kompozitin imalatı zor ve pahalı. Kullanılan malzemelerin kısıtlı raf ömrü, yüksek kalitede işçilik gerektirmesi maliyetleri yükseltiyor.

Uzun yıllar ağırlıklı olarak alüminyumu tercih eden uçak imalatçıları önce gövdede kompozit kullanmaya başladılar. Raytheon şirketi Premier 1 ve Hawker Horizon uçaklarının gövdesinin tamamını kompozitten imal ediyor. Yeni nesil savaş uçaklarında radar dalgalarını yansıtmayan kompozit kanatlar kullanılıyor.

Kompozit teknolojisiyle imal edilen en büyük parça A380'de olacak. Kanatların gövdeye bağlandığı 7.8 metre boyunda, 7 metre eninde ve 4 metre yüksekliğindeki kanat kutusu Karbon Fiberle Güçlendirilmiş Plastik (CFRP) olarak adlandırılıran bir malzemeden üretildi. Kompozit kanat kutusu metalden imal edilseydi 1.5 ton daha ağır olacaktı.

Bir diğer malzeme ise kısaca GLARE olarak adlandırılan karbon fiberle güçlendirilmiş alüminyum. Malzeme ince alüminyum şeritlerin üzerine yüksek ısı ve basınçla karbon malzemenin sıkıştırılması ile ortaya çıkıyor. GLARE özellikle uçakta dış yüzeyde kullanılıyor.

Türkiye'nin en büyük kompozit tesisi Ankara merkezli TAI'de bulunuyor. Yaklaşık 100 işçinin görev yaptığı tesiste yüksek teknoloji ile havacılığın yanı sıra savunma ve otomotiv endüstrisi için imalat yapılıyor.

Boeing 7E7 ile yükselecek

Küçülen pazarda bazı müşterilerini Airbus'a kaptıran Amerikalı imalatçı Boeing, yeni nesil uçağı 7E7 ile sipariş rekoru kırmayı hedefliyor. Şirketin merkezi Seattle'da düzenlenen tele-konferansta konuşan 7E7 Program Müdürü Mike Bair, uçağın üç ayrı model üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Türkiye’den Kokpit’in katıldığı konferansta, Boeing 7E7 ile ilgili sır kapısını yavaş yavaş aralamaya başladı.

Amerikalı imalatçı gelecek nesil uçak konseptinde Airbus gibi yolcuları belli noktalarda toplayıp büyük uçaklarla taşımak yerine daha küçük uçaklarla değişik noktalara sefer yapacak bir uçak üzerinde duruyor. Yolcuların aktarmalı uçuşları istemediğini belirten Boeing yetkilileri, havayollarına doldurması kolay, uzun menzilli ve düşük maliyetli bir uçak sunmayı hedefliyor.

Koltuk sayısı 250 olarak belirlenen çift koridorlu 7E7'nin uçuş maliyeti halen kullanılan yolcu uçaklarından yüzde 20 daha ucuz olacak. İlk uçuşunu 2006'da yapacak 7E7'nin teslimatları 2008'de başlayacak. Uçağın üç ayrı modeli imal edilecek. Kısa menzilli model 250 yolcu kapasitesi ile 6 bin 500 kilometre menzilli olacak. 15 bin 500 ve 15 bin 400 kilometre menzilli iki ayrı model uzun uçuşlarda kullanılacak.

YUNUS BALIĞI

7E7, dıştan bakıldığında yunus balığını andıran bir tasarıma sahip. Uçları kıvrık kanatlar, hafif öne eğilmiş burun yapısı aerodinamik olarak mükemmelliği yakalamayı hedefliyor.

7E7 özel üretim teknikleri ile üç günde imal edilecek. Şu an Boeing portföyündeki en yeni uçak olan 777 ise 15 günde üretilebiliyor. Boeing, gelecek 20 yılda 3 bin 7E7 satmayı hedefliyor.

A380 2 ton zayıflayacak

Airbus Endüstri, geleceğin dev yolcu uçağı A380'in ağırlığını 2 ton daha azaltmak için tüm mühendislerini bu projeye yönlendirdi. Toplam 6 bin mühendisin ter döktüğü projede azalacak her bir kilogram uçağın performansını daha da artıracak.

Boeing'in 30 yıldır tahtını kimseye kaptırmayan 747 Jumbo Jet’in yerini alacak iki katlı dört motorlu A380 için Airbus yaklaşık 14 milyar dolar harcadı. Geliştirme maliyetlerinin yarısını kendi sermayesinden karşılayan Airbus'ın projede yaşayacağı ciddi bir sorunla ekonomik açıdan darboğaza girebileceği iddia ediliyor. İmalatının Haziran 2004'te tamamlanması planlanan uçak yıl sonunda uçacak. Teslimatlar Mart 2006'da başlayacak.

A380’i hafifletmek için yeniden kompozitler üzerinde çalışmalara başlayan şirket, bu konuda yüksek teknolojiye sahip Japonlardan yardım alıyor. Airbus ilk imal edilecek prototipte fazla ağırlığın 1.5 tona, ikinci A380'de 500 kilograma düşürmeyi öngörüyor. Üçüncü uçakla birlikte A380 fazla kilolarından kurtulmuş olacak.

ŞAKAYLA GELEN MODEL

Airbus projeye başlarken asıl hedefi A380'nin önce yolcu modelini yapıp satabilmek, ilerki yıllarda kargo modelini tasarlamaktı. Tüm hesaplamalar yolcu modeli üzerine yapılmıştı. Pazarlama ve satış çalışmalarında Airbus ekibinin şakayla karışık ortaya attığı kargo modeli bir anda havayollarının büyük ilgisini çekti. Airbus talebi görünce kargo modelinin tasarımına başladı. Ve ortaya 150 ton kargo taşıyabilen A380F çıktı. Maksimum kalkış ağırlığı 590 ton olan uçak ile büyük ve çok ağır malzemeler uzun menzile rahatlıkla taşınabilecek. Şimdi bazı havayolları verdiği yolcu uçağı modelinden birkaç tanesini kargo modeline çevirmek için görüşüyor.

Toplam 116 kesin A380 siparişi alan Airbus, Cathay Pacific, Çin, Güney Kore ve Katar Havayolları'na satış için görüşmelerini sürdürüyor. Avrupalı imalatçı 2004 içinde sipariş sayısını 150'ye ulaştırmayı hedefliyor.


MALZEME ORANLARI (%)


A380 7E7 777

Kompozit 25 50 12

Alüminyum 61 20 70

Titanyum 5 15 7

Çelik 7 10 9

Diğer 2 5 2


Onur Air tek fiyatla uçacak

Tarifeli iç hat uçuşlarına 8 Aralık'ta başlayacak Onur Havayolları, tek yön bilet fiyatını 79 milyon lira olarak açıkladı. Kış sezonunda her noktaya tek fiyat uygulayacak şirket, gidiş-dönüş bilet fiyatını ise 149 milyon 500 bin lira olarak belirledi.

'Uç Türkiye Uç' sloganıyla ilk etapta Kayseri'ye sefer yapacak şirket aralık sonuna kadar Diyarbakır, Erzurum, Trabzon, Samsun, Adana, İzmir ve Antalya hatlarını açacak. Bu noktalardan Diyarbakır, Trabzon, Adana, İzmir ve Antalya'ya günde iki, diğer hatlarda ise günde bir kez karşılıklı sefer yapılacak. Yaz sezonunda bu noktalara Van, Malatya, Gaziantep ve Bodrum eklenecek.

DÜŞÜK MALİYETLİ

İç hat uçuşlarında 5 adet MD88 uçağı kullanacak Onur Air, düşük maliyetli havayolu konseptini benimsedi. İkram vermeyecek şirket, uçakta ücretsiz sadece su ve maden suyu dağıtacak. Diğer içecekler ve sandviç türü yiyecekler yolculara satılacak.

Maliyetleri düşürmek için Yurtiçi Kargo şirketi ile anlaşma yapan Onur Air uçtuğu noktalara kargo da taşıyacak. Uçakların dışına ve kabine reklam alacak şirket, dolar kuruna göre fiyatlarını ayarlayacak.

İç hatlardan çok fazla vergi alındığını belirten Onur Air Yönetim Kurulu Başkanı Cankut Bagana, vergilerin azaltılmasıyla fiyatların daha da uygun hale getirilebileceğini söyledi. İç hatlarda bir yılda 1 milyon 600 bin yolcu taşımayı hedefleyen Onur Air'in filosunda 20 uçak bulunuyor. MD88 uçaklarını iç hatlara çeken şirket, filosuna 5 adet A321 katmak üzere çalışmalar yapıyor.

THY 45-60 uçak alacak

Türk Hava Yolları, filosunu yenileme ve genişletme projesi için sayısı 45 ile 60 arasında değişebilecek yeni uçaklar almak amacıyla harekete geçti. Toplam değeri 2 milyar doların üzerinde olacak uçakların yüzde 60’ı lease yani finansal kiralama ile, kalanının ise satın alınması düşünülüyor.

Özelleştirmeden sorumlu bakanlığa başvuracak olan THY yönetimi, yeni uçakların kısa sürede filoya katılabilmesi için ısrarcı olacak. THY, filosunda bulunan Boeing 737-400/500, A310 ve RJ100/70 tipi uçakları geri verecek, sahibi olduklarını da satacak. Halen filo yaş ortalaması 7.5 olan THY, alınacak uçaklarla yaş ortalamasını düşürecek. Yeni nesil uçaklarla filosunu 100 uçağa çıkaracak olan şirket bu arada business sınıfında da yeniden yapılanmaya giderek rekabet şansını yukarı çekecek. Business koltuklar dışında uçak içi eğlence sistemleri de yenilecek.

GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR

Geçtiğimiz haftalarda Airbus'ın Toulouse'daki fabrikasını ziyaret eden Genel Müdür Abdurrahman Gündoğdu, A340 ve A330 uçakları dışında A340'ın ultra uzun menzilli modelleri olan A340-600 ve 500 tipi ile de ilgilendi. Ayrıca dünyanın en büyük yolcu uçağı olacak A380 ile ilgili imalat gelişmeleri hakkında da bilgi alan Genel Müdür Gündoğdu, Airbus'un diğer küçük modellerini de inceledi. Daha sonra Boeing'in Seattle'daki fabrikalarını gezen Gündoğdu, 717'den başlayarak yeni nesil 737'lerin 700-900 modelleri ve 777 tipi uçakları gördü. Bu arada imalatına başlanacak olan 7E7 uçağı hakkında da geniş bir brifing aldı.

THY'nin bölgesel uçuşlar için kısa menzilli uçak arayışı da sürüyor. Bu amaçla da birçok imalatçı ile yapılan görüşmelerin önümüzdeki aylarda hareketleneceği sanılıyor. THY yetkilileri uçak alımları ile ilgili araştırmaların sürdüğünü, henüz modeller ve sayıları ile ilgili kesin bir karar alınmadığını belirttiler. Ancak şirketin 45 ile 60 arasında yeni uçak alımı için ciddi hazırlık içinde olduğu biliniyor. Alınacak uçak sayısı ile ilgili bilgilerin uçak imalatçılarına ulaşmasından sonra Airbus ve Boeing doğrudan satış için harekete geçerken görüşmelerin çoğu da Türkiye temsilcilikleri dışında yapıldı.

Sabiha Gökçen belgeseli

Dünyanın ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen'in hayatını anlatan 'Türk Kızı, Gök Kızı, Atatürk Kızı: Sabiha Gökçen' belgeseli seyircilerle buluştu. Gülşah Çeliker'in hazırladığı ve Ali Akyüz'ün yönettiği belgeselin ilk gösterimi Harbiye Askeri Müze'de gerçekleştirildi.

İlk gösterime Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe ve kadın pilotlarımızdan Emekli Albay Şenay Günay da katıldı. Çekimleri Amerika, Rusya, Fransa ve Yunanistan'da gerçekleştirilen belgeselin hazırlıkları 3 yıl sürdü. Yapımcı Gülşah Çeliker, belgeselin yurtdışına da satılması için çalışmalar yapıldığını söyledi.
Yazarın Tüm Yazıları