Çin aşısı ile Avrupa

Bütün kuralları yerine getirdim. Ama yine de bir Avrupa ülkesi İspanya’nın Çin aşısını kabullendiğini kabul etmekte zorlandım. Bana göre en cesur ülke İspanya idi. Dünya Sağlık Örgütü’nün onay vermesi ile Sinovac aşısını kabullenmişti. Avrupa İlaç Ajansı’nın (EMA) kararını beklememişti. Açılan kapıdan girdim. Pasaport kontrolünde ne kadar kalacağımı sordular. ‘İki gün’ deyince ‘daha fazla kalsaydınız’ diyen pasaport polisi ile gülüştük. Sanırım turizm anlayışı böyle bir şeydi.

Haberin Devamı

Hiç beklemiyordum. Avrupa’da hiçbir ülkenin EMA diye adlanan İlaç Ajansı’nın onayı olmadan Çin Aşısı ile Avrupa’nın bir ülkesinin kapılarını açacağını tahmin bile etmiyordum. Gördüğümde gözlerime inanamadım. İspanya’nın yayınladığı seyahat NOTAM’ında Çin aşısı Sinovac’ın iki dozunu yaptırmış ve üzerinden 14 gün geçmiş kişilerin geçerli vize ile İspanya’ya gelebileceği yazıyordu.
İnanamadım. THY Basın Müşaviri Yahya Üstün’ü aradım ve şirketten de kontrol edilmesini rica ettim. Evet doğruydu. Bana göre Avrupa’nın en kral ülkesi İspanyaydı. Zaten hep İspanyolları çok severdim.

Çin aşısı ile Avrupa

VİZEM BİTMİŞTİ

Hemen İspanya’nın seyahat sağlığı ile ilgili (spaintravelhealth) servisinin sitesine girdim. Bir güvenlik numarası geldi. Formu indirdim ve aşı karnem dahil bilgileri yükledim. Yani bizim aşı karnesi de bana göre rüştünü ispat etmişti. 65 yaş üstü olduğum için Çin aşısı Sinovac’ı yaptıralı üç aydan fazla oluyordu. Yorgun vücudum yine de yeterinden çok fazla antikor üretmişti. Doldurduğum formu gönderdikten sadece 5-6 dakika sonra barkodlu İspanya’ya giriş sağlık belgem geldi. Tam pandeminin en hırçın zamanında Schengen vizem bitmişti. Ama Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın tanıdığı hakla gri-hizmet pasaportu almıştım. Yani vizeye ihtiyacım yoktu ama ‘Acaba bana da şu gri pasaportla Almanya’ya giden kaçak folklorcu muamelesi yaparlar mı? ‘ sorusu da aklıma takılıyordu.
Pandeminin ortalarında bir kez İngiltere’ye uçmuştum. Bir ara açılmıştı. Ama ben döndükten iki gün sonra İngiltere’de kapılarını yeniden tam olarak kapattı. Neyse TK 1855 , Airbus A 321-200 uçağı ile Barselona El Prat Havalimanı’na indim. Kaptanımız 9100 saat uçuşu olan kara kuvvetlerinden gelmiş Mete Taşkın, First Officer, yani ikinci pilot Cem Tepebaşı, Kabin Amiri Yasemin Danacıoğlu, Melike Koşar mükemmel bir uçuş yaşattılar.

Çin aşısı ile Avrupa

Haberin Devamı

‘DAHA FAZLA KALIN’

Haberin Devamı

Elimde kapı gibi barkodlu sağlık belgem vardı. Önce manuel bir kontrolden geçtim sonra barkodu okuttular. Fotoğraf çekilmesine bile izin vermiyorlardı. Neyse pasaportta kuyruk falan yoktu. Gri pasaportumu verdim. İlk kez kullanıyordum. Polis sisteme okuttu ve ‘ne kadar kalacaksınız’ diye sordu. Sadece iki gün olduğunu söyleyince ‘Keşke daha fazla kalsaydınız’ demez mi. Gülüştük. Turizm kültürü böyle bir şey işte. Damgayı vurdu. Ve yılın sadece 8-10 günü güneşsiz kalan Barselona’ya adım attım. Hava güneşli, sıcak ve şehirde hayat yeniden doğuyordu. Mail adresime bir mesaj geldi. İspanya Seyahat Sağlığı Merkezi’nden. Herhangi bir rahatsızlık hissettiğimde Barselona’da sağlık için arayacağım telefon numarası yazıyordu.

Haberin Devamı

Pandemi elbette bitmiş değildi. Çok acı çekmişlerdi. 81 binden fazla can kaybı olmuştu. Huzurevlerinde bakıcılar kaçtığı için insanlar yataklarında günlerce ölü olarak kalmışlardı. Hareket ve neşe dolu İspanyolların evlerine kapanmaları da onlar için dayanılmazdı. 22.00’dan sonra akşam yemeği yiyen İspanyollar elbette düzenledikleri kaçak eğlencelerde de yakalanmışlardı. Bütün sahili halka açık plajlarda dolu Barselona’da lokantalar açılmış, barlar kapılarını aralamıştı. Sokağa çıkma yasağı gece 01.00’e alınmıştı. Dışarıda toplu olunmayan yerlerde 26 Haziran’dan itibaren maskeler takılmayacaktı. Hayat Euro’ya göre pahalı değildi. Ama ben sıradan bir yerde iki kişi akşam yemeğe 70 Euro ödedim. Normaldi ama memleket kuruna çarpınca her şey ürkütücü oluyordu.

Çin aşısı ile Avrupa

Haberin Devamı

KONTROL NOKTALARI

Katalunya meydanı (Plaça de Catalunya) ve çevresi yeni yeni hareketleniyordu. Daha çalışkan ve varlıklı Katalanlar yasaklara kızıyorlardı. Maskeleri fora edenler de çoğunluktaydı. Ama bölgenin dinamiği turizmdi. Yine de zorlansalar da kurallara uydular. Şimdilerde ağır ağır rahatlamaya başlamışlardı ve keyifleri yerine geliyordu. Çin aşısı ile Avrupa’ya girişi ikinci ülke olarak Avusturya tanıdı. Ama Almanya, Alman aşısından başkasını tanımamakta direniyor. Avrupa İlaç Ajansı (EMA-European Medicienes Agency) hâlâ Sinovac için kesin bir karar vermiş değil. Sanırım biraz daha zaman alacak. Ama Çinli turistlere Avrupa’nın çok ihtiyacı olacak. Hadi beni geçin ama onlar için Çin aşısı elbet bir gün tanınacak. Ancak söylemekte yarar var. AB üyesi İspanya her ne kadar Çin aşısı olanları kabul etse de İspanya’dan farklı bir AB ülkesi geçiş yapmak çok zor. Geçmişte schengen vizesi aldığınızda Avrupa’daki diğer ülkeler bu vize ile giriş yapabiliyordunuz. Şimdi ise sınırlarda kontrol noktaları oluşturulmuş. Eğer Çin aşısını kabul etmeyen bir ülkeye İspanya’dan geçiş yapmak isterseniz kaçak muamelesi görüyorsunuz.

Haberin Devamı

Neyse sonuçta teşekkürler İspanya...Arayı fazla açmam, yine gelirim...

HAFTADA 14 SEFERE ÇIKTI

THY Barselona Müdürü Şafak Küçükçolak, Barselona uçuşlarının 28 Haziran’dan itibaren haftada 10’dan 14’e çıkacağını açıkladı. Üstelik günlük uçuşlardan birinin geniş gövdeli Airbus A330 uçakları ile yapılacağını söyleyen Şafak Küçükçolak, “Dar gövde olarak da en yeni uçaklarımızdan A321 Neo kullanılmakta. İspanya’ya turist vizesi ile minimum 2 hafta önce 2. doz aşısını olmuş olmanız veya negatif PCR/Antijen testi ibraz etmeniz halinde rahatlıkla girebilirsiniz. Barselona içerisinde 26 Haziran’dan sonra dışarıda maske takma yasağı iptal olacağı için misafirlerimiz şehri rahatlıkla gezebilecekler. Oteller birbiri ardına açıldığından konaklama sıkıntısı veya yüksek ücret sorunu da bulunmuyor” dedi.

PANDEMİNİN GÖBEĞİNDE TAŞINDILAR

Çin aşısı ile Avrupa

Deckwirth ailesi tam pandeminin göbeğinde İstanbul’dan Barselona’ya taşındılar. Baba Fabian Alman bir hukukçu. Sanal para ticareti yapmıyor ama işi yemiş yutmuş. 8 dili kusursuz konuşuyor ve yazıyor. Anne Bala Çolakoğlu, Amerikan Duke Üniversitesi mezunu. Türkiye’de Turkcell’de 12 yıl dijital sadakat programında görev almış. Küçük kızları Alaia Türkiye’de doğmuş. En zorlu süreçte taşınıncaya kadar kendilerini koronavirüsten korumuşlar. Ama Barselona’ya yerleşince virüs onları yakalamış. Hafif atlamışlar. Sokaklardan içeri girmeyen, kay kayı ile kentin içinde fırdöndü gibi dönen Alaia ise virüsten paçasını kurtarmış. Bol güneşli bir şehirde yaşamaktan ama daha çok yasakların bir bir kalkmasından çok memnunlar. Denize gitmeye başlamışlar, toplu eğlencelerde sosyal mesafeyi koruyarak zor günlerin acısını çıkarmaya başlamışlar. Bir yakın gezide bütün belgelerinin olduğu çantayı hırsızlara kaptırmışlar. Şimdi yeniden çıkarıyorlar. Pandemide ortalığı terk eden yabancı hırsızlar sistem biraz rahatlayınca geri dönmüşler. Yeni bir hayat ve yeni bir dünyada korona geçirdikleri için daha rahatlar. Ama elbette bir süre sonra aşılarını olacaklar.

Yazarın Tüm Yazıları