Her radar altimetre arızasında uçak düşer mi? Hayır düşmez.
? Her oto pilot arızasında uçak çakılır mı? Hayır çakılmaz. ? Her flap arızasında uçak yıkılır mı? Hayır yıkılmaz. ? Her kalkış risk midir? Hayır değildir. ? Her inişte bir felaket ihtimali vardır mıdır? Hayır yoktur. ? Uğur Cebeci’den pilot olur mu? Hayır olmaz. ? Teknisyen olur mu? Hayır olmaz. ? Steward olur mu? Harika olur. ? Uğur Cebeci, hiçbir el bagajını koltuk önünde bırakır mı? Bırakmaz. ? Alıp hemen baş üstü bagajına koyar mı? Koyar. ? İnişte yerine oturup omuz kemerini bağlar mı? Bağlar. ? Saçları uzasa bile toplamadan uçar mı? Uçmaz.
? Emekli pilot generalden havayolu pilotu olur mu? Olmaz. ? Helikopter pilotundan havayolu pilotu olur mu? Olmaz. ? Pilotlardan ne olur? Daha iyi pilot olur. ? Pilotlardan yönetici olur mu? Hayır olmaz. ? Altı yıllık first officer’dan kaptan pilot olur mu? Bu coğrafyada olmaz. ? THY yabancı kaptan pilot alır mı? Almalıdır. ? Hangi ülkelerden alır? Amerikalı alır, Alman alır, Kuzey ülkelerinden alır. ? THY’nin pilot eğitimi iyi midir? Evet iyidir. ? THY pilotları iyi midir? İyidir. ? Amsterdam kazasının nedeni pilotaj mıdır? Çok erken, cevap veremem. ? THY’de pilot alımında DLR Testi uygulanır mı? Hayır uygulanmaz. ? Bu test ne işe yarar? Hızlı karar vermekten başlayıp her şeyi ortaya döker. ? Pilotlardan öğretmen pilot olur mu? Muhteşemi olur. ? Pilotlardan başka ne olur? Astronot olur. ? Uçaklar kendi kendine düşer mi? Hayır düşmez. ? Uçaklar güvenli midir? Evet, çok güvenlidir. ? THY Türkiye’nin yıldız markası mıdır? Evet, eşi yoktur. ? Yine uçar mıyım? Evet, her zaman uçarım. ? Kendimi yıldız gibi hisseder miyim? Evet, hissederim.
? THY hızlı mı büyüyor? Evet, hızlı büyüyor. ? Bu coğrafyada büyümek doğru mudur? Evet, doğrudur. ? Büyümede risk olur mu? Çok olur. ? THY’nin başındaki adamlar doğru mudur? Doğrudur. ? Şirkete yandaş adam alırlar mı? Alırlar. ? THY tarihinde, bütün yönetimlerde bu olur mu? Olur. ? Her zaman yönetim kurulu üyeleri, her şeye burunlarını sokarlar mı? Sokarlar. ? Daha önce de uçak kazası oldu mu? Oldu. ? Bütün kara kutular okundu mu? Okundu. ? THY’nin bir kriz planı var mıdır? Hayır yoktur. ? THY’nin kriz masası var mıdır? Vardır. ? Kazadan sonra uçağın ‘TURKISH’ yazısı önüne pano çekilemez miydi? Çekilirdi. ? Bütün açıklamaları basın müdürü yapamaz mıydı? Yapardı. Eksiksiz yapardı. ? THY’nin uçuş emniyet müdürü var mıdır? Vardır. ? Doğru adam mıdır? Hayır değildir. ? Altındaki adam kaza-kırım konusunda uzman mıdır? Birinci sınıf uzmandır. ? THY’nin uçuş eğitim başkanı var mıdır? Vardır. ? Doğru adam mıdır? Değildir. ? THY’nin uçuş işletme başkanı var mıdır? Vardır. ? Doğru seçim midir? Değildir. ? Şirketin eğitim başkanı var mıdır? Vardır. Havacılık Müzesi eski müdürüdür. ? Kabin hizmetleri başkanı doğru insan mıdır? Hayır değildir.
? Boeing ve Airbus imalat hatası yapar mı? Yapar. ? Yüzde kaç hata yapar? Yüzde 0,0000001 yapar. ? Kaç uçak imalat hatasından düşer? Yüzde 0,0000001. ? Uçak kazasında pilotlar ölür mü? Evet, o yüksek yetenekli insanlar da ölür. Canımız gider, kanımız dökülür.
Bir insan ya da bin insan
‘Çok şükür, fazla can kaybı olmadı’. Beni çıldırtan bir sözdür bu. Bir kişi, sadece bir kişi, hangi milletten, hangi dinden, hangi renkten olursa olsun. Bir insanın hayatını, hele de ‘Kontrolü kendisinde olmayan’ bir nedenle kaybetmesi çok hazindir. Kontrolü elinde tutanlara çok büyük sorumluluk getirir. Bütü n vicdanları titretir, inletir, mezarda bile bitmeyecek azap yükler. Amsterdam kazasından sonraki açıklamalar arasına sıkışan bu anlayış, beni çılgına çevirdi. Kazalardan sonra kimse tartışma çıkmasını istemiyor. Ne yanlış. Kazalar tartışılacaktır. Aklı başında maceracı olmayan, geçmişle hesabı bulunmayan, ihtirassız insanlar tarafından tartışılacaktır. Sorumluluk döneminde üç kaza olmuş ve onlarca yolcunun hayatını kaybettiği zamanların adamları akbaba gibi ortaya çıkınca sinirlerim bozuluyor. Ağızdan çıkanları kulakların iyi duyması gerekir. Bunun için sadece insan olmak ve profesyonel davranmak yeterlidir.
Yorum: Pilotları doğru eğitin
Dünyanın en saygın havacılık dergilerinden Flight International, 5 Mart 2009 tarihinde internette yayınlanan 10-16 Mart sayısında hem THY’nin Amsterdam Boeing 737-800 hem de XL Havayolları’nın Fransa’da düşen Airbus A320 uçaklarıyla ilgili bir yazı-yoruma yer verdi:
THY’nin Amsterdam’da düşen Boeing 737-800 uçağıyla ilgili soruşturmaları yürüten Hollanda Güvenlik Kurulu’nun havacılık dünyasına yapacağı en iyi hizmet, pilotların modern havacılık ortamı içinde çalışırkenki psikolojisini detaylı bir şekilde ortaya koymak olacaktır. Aynı şey, geçen yıl kasım ayında Perpignan’da bakım sonrası test uçuşunda düşen XL Havayolları’nın Airbus A320 uçağını araştıran Fransız havacılık otoritesi için de geçerlidir. Tabii ki Hollanda Güvenlik Kurulu, 594 metrede, ILS ile yaklaşırken motorları neredeyse durma noktasına getiren auto throttle’ın tasarımındaki hatalara da bakmak zorunda. Ancak bu, araştırmanın kolay kısmı. Söz konusu her iki kazada da asıl huzursuz edici nokta, uçuş ekibinin emniyetli pilotluk konusundaki temel esasları göz ardı etmeleri. Her iki olayda da pilotlar hayatını kaybetti. Ama uçaklarını kurtarılamaz durumlara bilerek getirmediklerine göre insanların neler olduğunu anlamaya ihtiyacı var. Türk pilotlar, gaz kollarını kontrol etmeyi unuttu. XL Havayolları uçuş ekibi ise uçağı en son sınırlarında test etmek için son yaklaşmada çok düşük sürat kullandı. Günümüz uçaklarında giderek artan otomatik sistemler, uçuş emniyetini yükseltiyor. Bu da daha az kaza anlamına geliyor. Ancak dezavantajlara gelince iki boyut var: İlki, dördüncü nesil sistemlerin karmaşıklığı ve mantığı. Bu teknik problemleri en aza indirirken, koşulların nadir görülebilecek kombinasyonunun pilotların kafasını daha fazla karıştırma olasılığı. İkincisi ise bu uçaklar için verilen eğitimler uygun olarak uyarlansa da, endüstrinin de kabul ettiği üzere geleneksel pilot yetenekleri ve bilgisinin otomasyon tarafından yenilebileceği. Havacılık otoritelerinin ve havayollarının şunlara cevap bulması gerekiyor: Otoriteler geleneksel eğitime bağlı oldukları için, havayolları da son teknoloji uçakları sadece geliştirilmiş güvenirlik değil aynı zamanda daha düşük pilot eğitim masrafları sunduğu için tercih ediyor. Geliştirilmiş sistemlerin karmaşıklığı, pilotların manuel prosedürlerle uçmadaki pratik eksikliğiyle birleşince değişik bir eğitim yaklaşımı gerektiriyor. Pilotlar otomatik sistemlerin hata verdiği koşullarda deneyim edinmedikçe, mantık bize imalatçıların hepsini birlikte tasarlaması gerektiğini söylüyor. Gelecekte bir gün dünyanın ilk pilotsuz yolcu uçağının kaybolduğundaki feryatlar düşünüldüğünde, bunun uzun zaman boyunca gerçekleşmeyeceği ortaya çıkıyor. Bu arada imalatçıların da pilotları daha uygun şekilde hazırlamayı öğrenmesi gerekiyor. Türk pilotlar esasları unutmuş olabilir mi?