Buyurun dubleks lounge’a

Adım atmadığım havalimanı sayısı sayılabilecek kadar az. Hepsinin özel yolcu salonlarını gördüm. Birkaç rahat koltuk, salon ne kadar büyük olursa olsun bir ya da iki ikram masası yer alır. İkramlar 5-6 çeşittir, içecek dâhil 20’yi geçmez. Duş vardır. Çoğu sıradan tasarımlardır. Buna Lufthansa’nın ünlü Senatör Lounge’ı da dâhil. Rahat edersiniz, keyif alırsınız, ihtiyaçlarınıza kısmen cevap verir…
Ama İstanbul’daki öyle değil. Girince büyülenirsiniz. Çok etkilenirsiniz. Şimdi THY’nin bir Do&Co yapımı dubleks hale gelen Lounge İstanbul salonuna girerseniz, şaşkınlığınız hayranlıkla buluşur.
Do&Co’nun patronu, dünyanın en ünlü ikram şirketinin sahibi Attila Doğudan, salonu neredeyse elleriyle yapmış. THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ve Genel Müdür Temel Kotil onun için bütün engelleri kaldırmış. Elini tutmamışlar. Su yolunda akmış. Bir mucize ortaya çıkmış.
Bir köşesinde mantı açılan, diğer yanında börekler pişen, köfteler yapılan 3500 metrekarelik salonda ister masaj yaptırın, ister golf oynayın, isterseniz çantanızı mükemmel bir dolaba kitleyip tarihi doku içinde otomobil yarıştırın… Ya da gidip özel bir odada müthiş bir konforda bağlantılı uçağınızı beklerken dinlenin.
Salonun tuvaletleri öylesine görkemli ki, hele kadın yolcular makyaj köşelerine kadar çok rahat edecekler. Tuvaletlerin bir uluslararası kural olan dışarı açılan kapıları, hijyen şartlarındaki yüksek kalite, hepsi, hepsi harika.
Ama görmek lazım. THY’nin özel yolcu programına katılıp, birkaç saat erken havalimanı gidip bu salonun keyfini yaşamak lazım.

PİŞERKEN İZLEYİN

İnsanoğlunun aklını oynatmadan önce neler yaptığını ancak bu salonda görebilirsiniz. Sunulan her şeyin aslına uygun imal edilişine tanıklık edebilirsiniz. Pideden böreğe, mantıdan gözlemeye, köfteden pilava her şey gözünüzün önünde pişiyor. Damağınızda lezzeti doruğa çıkarıyor. Bu dubleks salonda merdivenlerle aşağı inilen yeni bölüme çelik bir dünyanın içinden geçilerek ulaşılıyor.
İsterseniz önce çay bahçesine geçebilirsiniz. Yeri kum gibi görünen özel kaplamalı bahçede dünya çaylarının neredeyse çoğu var. Yanında yeni çıkmış sıcak simit, Trabzon tereyağı ve kaşar peynir unutulmamış. ‘Simitçi arabası’, çay masasının yanında. Her çeşit meşrubat, içki var. TV bölümünde, neredeyse her yayına ulaşmak mümkün. Uzatın ayaklarınızı keyifle izleyin. İsterseniz bilgisayar oyunları oynayın…

AKUSTİK SORUN ÇÖZÜLDÜ

Yeni salon üst kattakinden daha ferah, çünkü mimarisi tümüyle Do&Co ya ait. Yukarıda Autoban firmasının yarattığı akustik faciası burada yok. Herkes kendi oturduğu yerde rahatça konuşuyor ve kimse duymuyor. Kablosuz internet çok güçlü, kesintisiz. Son teknoloji bilgisayarlardan oluşan bölümlere kadar tüm detaylar emrinizde.
Her şeyi denedim. Arabaları yarıştırdım, elekronik sistemli perdede golf oynadım. Ayarı Hamdi Topçu’nun tavsiyesi ile 14’e getirip 15 dakikalık müthiş bir masajla kendime geldim.
Gözlemeleri tattım, o anda açılan mantıdan da gereğinden fazla yedim. Köftecinin önünde geçerken, bir tane aldım. Kıymalı pideden utanmasam alıp eve de götürecektim.
Siz evinizde bile bu konforu bulamasınız. Çok iddialı gibi görünse de, yaşayınca anlayacaksınız.
Eğer THY’nin özel yolcu programına ait bu salonu kullanabilecek bir kartınız yoksa, bu işin çaresine bakın. Bu salonu bir kez bile kullanamadan uçuyorsanız, uçmak için harcadığınız paraya bile yazık ediyorsunuz demektir.

Bulabildiğim tek eksik sigara odası

Lounge İstanbul’un tek eksiği sigara tiryakileri için küçük bir bölüm bulunmaması. Lufthansa’nın bile Frankfurt merkezdeki first class solunda sigara içilen bölümü var. Düşünün yolcu Almatı’dan gelmiş Cape Town’a gidecek. Toplam uçuşu 15 saat, üç saat Atatürk Havalimanı’nda beklemesi var. Transit yolcu nerede sigara içecek? Vizesi yoksa dışarıda çıkamayacak. Yani bu konuda ısrar mantıksız… Mademki THY transit yolcu ile devleşti o zaman o yolcunun sigara içeni de çok zararlı olmasına rağmen evet saygı bekliyor…