Paylaş
Yeşilköy’deki THY genel yönetim binasındayız. THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı ile buluştuk. Biraz gergin gördüm. Uçuşların başlaması yaklaştıkça var olan sancılar daha da artmaya başlamıştı. Karamsar değildi. Ama daha çok devletin sırtına yük olmadan sorunları çözmekten yanaydı. Bunu da şirketin sağlığı açısından daha fazla önemsiyordu. Bilet fiyatlarından, ikrama, uçak alımından battaniyeye kadar birçok şeyi konuştuk.
Bilet fiyatları artacak mı?
Maliyetlerimiz çok yükseldi. Bugün otobüs yolculuklarında bile tavan ücreti 500 TL olarak belirlendi. Uçaklarda iç hatlarda bu ücret Ekim 2019’da belirlenen şekliyle tek yön 450 liraydı. Bu tavan ücreti ile uçmak şirketin sağlığını bozar. Biz önce yolcularımızın, sonra çalışanlarımızın ve bir o kadar önemli şirketimizin sağlığını düşünüyoruz. Bu üçlü için elimizden ne geliyorsa fazlasıyla yapacağız. Şu anda dünyada 22 bin uçaktan yüzde 90’ı yerde. Bu durum maliyetleri çok yükseltti.
İÇ HATLARDA İKRAM YOK
İkram konusunda değişiklik olacak mı? Bunca sorunun arasında ikram bu kadar önemli mi diyebilirsiniz ama THY’nin marka değerinde önemli rolü var.
İç hatlarda ikramı kaldırıyoruz. Sadece su vereceğiz. Bu durum yurtdışında da iki saatlik uçuşlara kadar böyle olacak. Sonrası kademeli olarak artan ama mutlaka ambalajlı ürünlerle ikram yapacağız. Pre Order sistemi ile ikram olmayan uçuşlar için yolcular ücretini ödeyerek uçakta teslim sipariş verebilecekler. Elbette ürünler Internet üzerinde bir sayfada açıklanacak.
Bir koltuk gerçekten boş bırakılarak mı uçulacak?
Uygulanması ve sürekliliği olmayan bir durum. Böyle bir boş bırakmada yeterli doluluk sağlamak mümkün değil. Yüzde 60-66 gibi doluluklarla uçmak şirketin sağlığını büyük ölçüde etkiler. Bugün yaşadıklarımızın düzelmesi zaten 1-3 yıl zaman alacak. Belki de beş yıl. Bu tip düzenlemelerle yolcumuzu arttıramayız. Doluluk olmadan kâr da olmaz. 2019 doluluklarına ulaşmamız zaman alacak. Yolcunun psikolojik olarak uçuşa hazır olması da zaman alacak.
Uçuşların başlama tarihleri iç hat 4 Haziran dış hat 10 Haziran deniyor. Bu kesin mi?
Şimdilik programımızı buna göre yaptık. Ama sürekli güncelliyoruz. Elbette bu tarihlerde değişiklik olabilir. Sağlık Bakanlığından Dışişleri ve İçişleri Bakanlığı’na kadar geniş bir yelpazede görüşmelerimiz var. Hepsi ile mutabakat sağlamak gerekiyor. İşi sağlıklı götürebilmek için bu gerekli. Başlangıç dışında önümüzdeki aylardaki uçuş planlarımızda da değişiklik olabilir. Tabii bir taraftan da şöyle bir zorluğumuz var. Bir hattın açılması hemen olmuyor. Özellikle dış hatlarda ikili görüşmeler, planlar yapılması gerekiyor. Bunlarda çok kısa sürede olmuyor. Zaman alıyor. Havacılık biraz ileri dönük planlamalar yapılmasını izinler alınmasını gerektiren prosedürler topluluğu…Uçuş izinlerinde karşı ülkenin içinde bulunduğu korona şartları, izin verilme zamanları hepsi henüz çok kesinleşmiş değil. Bu yüzden tarife yapmakta zorlanıyoruz. Amerika’da bazı noktalara uçuşları açacağız. Ama New York hemen olmayacak. Oradaki şartlar önemli. Uçuşun kesin olduğu noktalarda bile oynamalar oluyor. Bugün iyi şartlar görünen ülkelerde yarın şartlar değişiyor. Bu arada KKTC uçuşlarını bir an önce açmak istiyoruz.
UÇAN HİJYEN DÖNEMİ
Her şeyin başı hijyen mi oldu?
Evet artık her şeyin başında hijyen geliyor. Uçan aşçı dönemi bitti, uçun hijyen dönemi başladı. Uçaklarımızı sürekli dezenfekte ediyoruz. Bunu sadece ana üssümüzde değil, gittiğimiz havalimanlarında yapacağız. Baş, kol koyma yerleri ya da yemek masaları değil uçakta her taraf en üst seviyede hijyenik hale getiriliyor. Ultraviyole gibi yeni geliştirilen teknikleri, 90 gün etkili dezenfekte sistemleri de kullanacağız. Ekiplerimiz maske takacak. Yolcularımız maske takacak. Yolcularımız evden çıktığı andan itibaren maske takacak. Tuvaletlere hijyenik ürünleri koyduk zaten. Temizlik doruk seviyede olacak. Biz zaten şirket olarak buna çok özen gösteriyorduk. Şimdi dezenfekte şartları da çok ağır basıyor. Uçaklarımızda uzun uçuşlarda verdiğimiz çantalar yani Amenity Kit’lerin içinde artık maskeler, hijyenik malzemeler olacak. Yolcumuzun sağlığı için her tedbiri alacağız. Uçaklara binerken, inerken sosyal mesafelerin korunması gibi detaylar zaten vazgeçilmezlerimiz. Hepsini uygulayacağız. Sağlık Bilim Kurulu ile sürekli irtibat halindeyiz. Bütün güncellemeleri yapıyoruz. Yolcularımızın sağlık takip belgeleri olacak. HES kodu şartını uygulayacağız. Sıkı denetleyeceğiz. Ateş ölçme gibi terminal işletmeleri ile birlikte çalışacağız.
Yeni uçaklar geliyor? Ne yapmayı planlıyorsunuz?
Öncelikle kullanmak olduğumuz kiralama sözleşmeleri sona eren yaşlı uçakları iade edeceğiz. Yine kiralama yapmayacağız. Elbette ihtiyaç olmadığı sürece. Şimdiye kadar 25 paketlik anlaşmamızdan Boeing 787-9 tipi uçaklardan anlaşmanın yarı sayısında teslim aldık. Sonrakilerin teslim sürelerini ileriye atabiliriz. Airbus 350-900 tipi uçaklardan da aynı sayıda siparişimiz var. Hazır olanları teslim konusunu görüşüyoruz. Diğerlerini erteleme için çalışmalar yapılıyor. Doğabilecek ciddi yükleri hafifletmeye çalışıyoruz. Dar gövde uçaklarımızı alıyoruz.
MAAŞLARLA OYNAMA GEREKECEK
Personel çıkaracak mısınız? Eski maaşlarla yola devam edilecek mi?
Elimizden geldiğince bunu yapmamaya çalışacağız. Ama bir birim maaş alanla 20 birim maaş alanlarla aralardaki ayarlamalar gerekli oluyor. Bir birim alana dokunmamak için belki 20 birim ya da altına alınan maaşlarda oynamalar gerekecek. Yaratılacak imkanlarla en düşük seviyede maaş alan çalışanlarımızın ayakta kalmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Personel için 2020 sonuna kadar direneceğiz. Maaşlarla ilgili sendikalarla görüşmeleri sürdürüyoruz. İstihdamı korumaya çalışıyoruz.
BİLET FİYATLARI NASIL BELİRLENİYOR?
Elbette yakıt, ekip giderleri ve uçağı kiralama değerlerinden başlayarak birçok maliyet ortaya konuluyor. Uçağın bir saatlik uçuş maliyeti de önemli bir baz. Sonra uçulacak hattaki mesafe ve uçak tipi gözönüne alınarak ortaya bir fiyat çıksa da rakiplerin uyguladıkları fiyatlarda baz olarak alınıyor. Fiyatları arttırması açısından uçuşun direkt yapılması, gidiş-geliş tarihleri arasındaki süreler de önemli. O hattaki doluluk oranları gibi birçok neden fiyat belirleme çarkında yer alıyor. Genellikle kampanyalarda belirli sayıda koltuk fiyatı düşük tutulup, erken bilet alımı teşvik ediliyor. Ama uçuş yaklaştıkça ve doluluk arttıkça fiyatlarda yükseliyor. Bu yüzden uçakta yan yana oturan iki yolcunun bile aynı gün, aynı saatte uçmalarına rağmen birbirinden farklı ödemelerle bilet aldıkları ortaya çıkıyor. Havayolu şirketleri bilet fiyatlarını aşağı ya da yukarı sık sık güncelliyorlar. Hem doluluğu arttırmak hem de daha yüksek fiyatla satış imkânlarını arıyorlar. Ekonomi ve business sınıfları arasında da fiyat farkı için belli bir mantık aramakta yanlış. Bazen business fiyatları ekonominin üç-dört kat ve hatta daha fazlası olabiliyor.
YOLCULARA BATTANİYE YOK
Bundan böyle 4 saate kadar olan uçuşlarda yolcuya battaniye verilmeyecek. Hatta uçaklara yüklenmeyecek. Dört saatin üzerindeki uçuşlarda ise battaniyeler yine özel ambalajlarda yolcuya sunulacak. Kaban ısısı ile ilgili ayarlamalar gözden geçirilecek. Yolcuların üşümemek için kendi kullandıkları montları, kazakları hırkaları yanlarında getirmeleri gerekiyor. Bu durum hijyen şartları için de daha uygun görülüyor. Elbette uçakların koltuk ceplerinde dergi vs olmayacak. Çok insanın temas ettiği hiçbir şey olmayacak. Sadece ihtiyaç torbaları yani kusma vs durumlarda kullanılan torbalar bulunacak. El çantaları dışında hiçbir bagaj uçak içine alınamayacak. Yani kabin ölçülerinin de altında küçük çantalara izin verilebilecek. Uçağa kadar kabin bagejı ile gelenlerin bagajları alınıp, uçak altı kargoya gönderilecek.
KARGO TAŞIMADA REKOR KIRILDI
THY koronavirüs döneminde kargo taşımada rekorlar kırdı. Uluslararası kargo taşımacılığında bölgenin lideri haline geldi. Dünyada 5’inci sıraya yerleşti. Kargo uçakları dışında uygun ürünler için yolcu uçakları hem içi hem uçak altı kargo taşımacılığında kullanıldı. Önümüzdeki dönemde de kargo için uzun vadeli planlar var. Bazı yeni kargo uçaklarının filoya katılması bile gündemde.
Paylaş