Paylaş
Yerli uçak ne oldu?
Bir heyecanlandık, çok heyecanlandık. Ama arkası gelmedi. Belki bilmediğimiz hazırlıklar yapılıyordur. Umarım öyledir.
Bir yerinden başlamak gerekiyor bu işe. Çok geç kaldık. Havacılığın her dalında çok geç kaldık.
Hâlâ bir bölgesel uçağımız bile yok. Düşük maliyetlerle Türkiye’nin kentlerini, popüler kasabalarını çapraz bağlayacak. Sınır kentlerinden komşu ülkelere vızır vızır işleyecek uçağımız yok.
Hatırlar mısınız... Bir zamanlar THY’de İngiliz Avro yapımı RJ’lerin 70 ve 100 serisinden 14 uçak vardı.
AlliedSignal imalatı LF507 modeli dört motorla uçardı. Her motor 60 bin dolarlık modifikasyonla daha ekonomik ve performanslı hale getirilmişti. Bu uçaklardan ikisi Samsun ve Siirt’te kırıma uğradı. Ölen olmadı. Ama Diyarbakır’da pist başına yakın bir yerde toprağa vuran RJ100 uçağı alev aldı. Yolcular yanarak hayatlarını kaybettiler. Üç kazanın incelemesi sonucu ağırlık pilotaj hatası çıktı.
RJ uçaklarından ilki ile ben de İstanbul’dan Bodrum Imsık Havaalanı’na yapılan ilk uçuşa katılmıştım. THY’nin Uçuş İşletmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kaptan Pilot Oktay Öztekin ile birlikte uçmuştuk. Yolcusuz seferde uçak zeytin ağaçlarının dalları arasından güvenle iniş yapmıştı. Hatta inişten sonra uçağı çevirmek için araç olmadığından THY’nin o zaman ki Basın ve Halkla İlişkiler Başkanı Faik Akın ile birlikte köylülerin yardımıyla RJ100’ü döndürmüştük.
Bu uçaklar sayesinde birçok yetersiz havaalanına inip kalkılıyordu. Yolcu sayısı düşük noktalara THY sürekli yolcu taşıyordu. Şimdiki gibi koca uçakları yollamıyorlardı.
DEVE KESİLEREK YOLLANDI
Sonunda uçakları neredeyse lanetlediler. İmalatçı, ‘RJ’ler sizde kalsın, uçtukça uçuş saati kadar kira ödeyin’ dedi ama dinletemedi. 1993 yılında gelen uçakların 2006’da sonuncusunun bakımı yapıldı, üstüne apronda deve kesilerek bir skandalla uğurlandı. O gün bugün bölgesel uçağımız yok. Araya bir BoraJet girdi. ATR72 tipi pervaneli, 70 yolcu kapasiteli uçaklarla küçük havaalanlarını merkezlere bağlandı. Ama kötü yönetim şirketi zora soktu. Bu uçaklar gitti yerine Brezilya yapımı jet motorlu Embraer 190 ve 195’ler geldi. 118 koltuklu uçaklarla yapılan operasyonu da beceremediler. Geldiğimiz noktada bölgesel, çok küçük havaalanlarımızda var ama bölgesel uçağımız yok. Oysa İsviçre’nin ünlü havayolu şirketi Swiss daha geçtiğimiz günlerde sonuncu RJ100 tipi uçağını emekli etti. Onlarda da bir kırım oldu. Kazanın nedeni yine pilotaj hatasıydı. Toplam 25 RJ uçakları vardı.
Bu uçakların imalatı 2001 yılında durdu. Ama Swiss, 2017 yılı ortasına kadar RJ uçaklarını çok verimli bir biçimde kullandı. Kar içinde, kısa pistli, dağlar arasındaki havaalanlarına yüz binlerce yolcu taşıdılar.
Bizim tu-kaka yaptığımız uçaklar, İsviçre’de bir başarı hikâyesi yakaladılar.
YERLİ BÖLGESEL UÇAK
ŞİMDİ yerli bölgesel yolcu uçağını bekliyoruz. Bu uçak, hem jet motorlu hem de pervaneli olacak. Belki yarı hazırlanmış pistlere inip kalkacak. Alman Dornier 328 platformu üzerine yapılacak. TRJet olarak adlandırılan bu projede ikinci aşamada koltuk kapasitesi 70-90 arasında değişen ayarlamalar yapılacak. İkinci aşama aynı zamanda sıfırdan yeni bir uçak ailesi tasarımı ortaya çıkacak. Ama bunlar ne zaman olacak. TAI üzerinden mi gerçekleşecek yoksa Eren ve Fatih Özmen çiftinin Amerika’daki Sierra Nevada şirketi ile kurulacak fabrikada mı imalat yapılacak... Hiçbir şey net değil.
Bizim bölgeler yerli uçak bekliyor. Türk yolcu uçmaya alıştı. Harekete geçmek için boşlukların hızla dolması gerekiyor.
PARAŞÜTLÜ JET
TEK motorlu, pervaneli uçak pazarında Cirrus, geliştirdiği SR20/SR22 serisi ile kısa sürede kendine bir yer edindi. Tanınmasında iyi tasarımı, yüksek performansı kadar sırtında taşıdığı paraşüt de etkiliydi. Acil durumlarda pilot başının üzerindeki kolu çekip uçağın sırtındaki paraşütü açıp uçağıyla emniyetle yere iniyordu. Yaşanan 65 olayda toplam 131 kişinin hayatı bu sistemle kurtulmuştu.
Şirket pervaneli uçaktan sonra tasarladığı tek motorlu jetle yeni bir sayfa açtı. Cirrus Vision Jet adı verilen uçak, geçtiğimiz aylarda havacılık otoritelerinden onay aldı ve teslimatlar başladı. Liste satış fiyatı 1 milyon 960 bin dolar olan özel jet, iki pilotla birlikte 5 yolcu taşıyabiliyor. Uçak sertifikasyonunda da tek pilotla uçuş iznine sahip.
HAYAT KURTARIYOR
Cirrus’un pervaneli serisinde olduğu gibi uçağın sırtında acil durumlarda devreye giren katapultlu paraşüt sistemi bulunuyor. Motor durduğunda veya uçak anormal duruma girdiğinde pilot başının üzerindeki, orta bölümdeki kolu çektiğinde, uçağın üzerinde dev bir paraşüt açılıyor. Uçak, yolcular içinde, olduğu gibi güvenle yere iniyor.
Kalkış için 621 metre pist yeterli olan Cirrus Vision Jet, 8 bin 500 metre yüksekliğe çıkıyor. Saatte 555 kilometre hızla uçabiliyor. Menzili 2 bin kilometre olan Vision Jet için imalatçı 600’ün üzerinde sipariş aldı.
Facebook Ülke Direktörü Derya Matraş “Gençler telefonsuz yaşamaktansa küçük parmaklarını kaybetmeyi tercih ediyor.”
Paylaş