Paylaş
GÖRDÜĞÜMDE inanamadım... Bir yanda fırından koca bir güveç çıkıyordu. Bir başka tarafta Erzurum’un cağ kebabı çevreye bir rahatsızlık vermeden pişiyordu. Bir başka tarafta tandır fırınında sıcacık ekmekler çıkıyordu. Karadeniz pideleri geliyor, kadayıfı gözler önünde çekilen ünlü Türk künefesi imal ediliyordu. Sandviçler, pastalar börekler arasında Anadolu’dan getirilmiş örnek kaplar bir geçmiş hikayesi sunuyordu. TAV Hava Limanları Holding iştiraki olan BTA kelimenin tam anlamıyla İstanbul Havalimanına çıkarma yapmış. İyi de olmuş. Havalimanı yiyecekleri konusunda deneyimli BTA, tecrübesi ile en kısa sürede yeni havalimanında devreye giren kuruluş olmuştu. İşinin efendisi bir CEO Sadettin Cesur, belki 20 yıldır tanıyorum. İnce eleyen sık dokuyan, eleştiriye tahammülü olan bir insandır. Çok uzun bir yoldan gelmiştir. Dünyanın birçok ünlü otelinde çalışmış, yönetmiş, deneyimli bu adam. Sanki kendini böyle dev işletmeye hazırlamıştı. BTA, her zaman TAV CEO’su Sani Şener’den büyük destek görmüştü.
Her şeyi tattım. Güveçten, cağ kebabından hepsinden çok etkilendim. Her şey taze taze yapılıyordu. Gözler önünde, geleneksel yöntemlerle... Yabancı yolcuların bakışlarını izledim. Onlar da her şeyden almak istiyorlardı. Sadettin Cesur, Bengi Vargül, Sahrap Soysal, süper şef Muhsin Ertürk ve BTA lider kadrosundan Kazım Çil bundan çok ama çok keyif aldık.
Gelin şu lezzet zincirini bir dolaşalım:
Tadında Anadolu: Anadolu’nun geleneksel tatlarını nesillere aktarma vizonuyla oluşturulmuş, özenle seçilmiş 600’ün üzerinde yöresel yemeği bulmak mümkün. Dış hatlarda yer alan ilk Tadında Anadolu, 1700 metrekare alanda hizmet veriyor. Pideden cağ kebaba, sulu yemekten ocak başına, künefeden kahvehanesine kadar Anadolu mutfağının her köşesinin temsil edildiği bir alan bulunuyor. Yemek uzmanı ve yazar Sahrap Soysal’ın danışmanlığını yaptığı sulu yemek reyonu geleneksel Türk yemeklerini misafirlerle buluşturuyor. Burası kobilerin büyük destekçisi Tadında
Anadolu, İstanbul Havalimanı’ndan uçan yerli ve yabancı yolcuların ilgi odağı oldu. Yolcuların yemeklerin yapılışına doğrudan tanık olabileceği restoranı günde
yaklaşık 6 bin kişi ziyaret ediyor.
Gram: Şef Didem Şenol’un yarattığı Gram’da, sağlıklı beslenme teması işleniyor. Şenol New York’ta French Cullinary Institute’da bir yıl aşçılık okudu, Eleven Madison Park’ta çalıştı. Ardından Türkiye’ye dönerek çeşitli restoranların mutfağında görev aldı. İki kitabı da bulunan Şenol, küçük üreticiyi desteklemeye özen gösteriyor ve her yemeği mevsiminde yapmaya çalışıyor.
Pizzeria Enzo: Türkiye’de gerçek İtalyan ev yemekleri ihtiyacına cevap vermek üzere yaratıldı. Burada üretilen taze makarnalar, farklı tekniklerle hazırlanan pizzalar ve özel sofra şarapları öne çıkıyor.
İki Michelin yıldızlı şef Akrame Benallal’ın imzasını taşıyan gurme burger dükkanı Vivanda Burger’de çeşit çeşit burgerlerin yanı sıra atıştırmalıklar ve salatalar da sunuluyor. Fransız şef Benallal, menülerini moda koleksiyonuna benzetiyor ve mutfakta yaratıcılığın önemine inanıyor.
Tickerdaze: Sporseverler için harika bir ortam olan, her yaştan ve her kesimden insanların ihtiyaçlarını karşılayan bir spor bar olarak kurgulandı. İki katlı olan mekanda geniş bira seçeneklerinin
yanında iyi hazırlanmış kokteyller de bulunuyor. Zengin kahvaltı seçeneği ve çocuk menüsü de bulunuyor.
Brewmark: Fıçı/şişe bira yelpazesi ve modası geçmeyen gözde içkileri içeren kokteyl listesinin yanında taze pişirilmiş pub tarzı atıştırmalıklar ve yemekler de yer alıyor.
YoSushi: 1997 yılında kurulup dünyaya yayılan bu restoranın odak noktası sushi olsa da birbirinden lezzetli ve geleneksel Japon yemekleri de menüsünde yer alıyor. YoSushi, İstanbul Havalimanı’ndaki noktasında dönen bandıyla yemek servisini eğlenceli kılıyor. Restorandaki masalar hareket halindeki yemek bandında konumlanıyor ve misafirler istedikleri yiyeceği banttan alabiliyor. Ödeme ise tabakların rengine göre yapılıyor.
Turcuisine: Kara tarafında geleneksel Türk yemeklerini günlük, taze olarak misafirlerine sunuyor. Hem sulu hem zeytinyağlı menüsü, zengin çeşitlilikteki reçeteleri dönemsel olarak
değişiyor.
Seferi: Biri dış, diğeri iç hatlar olmak üzere iki ayrı noktada bulunan Seferi, yolculuk öncesi, sırası ve sonrasında ihtiyaç duyulan self-servis lezzetler ve pratik ürünleri bünyesinde bulunduran modern bir büfe konsepti.
BTA ayrıca Havalimanın büyük personel karşılama için gelenlerin kullandığı ana restoranı işletiyor ve İGA özel yolcu salonunun da yiyecek içeceğini sağlıyor.
MERAK EDİLEN FİYATLAR
İSTANBUL Havalimanı’nın en büyük merkezi yiyecek içecek alanı ve birkaç uç noktasındaki BTA restoranlarındaki fiyatlar makul. Kiralar, cirodan pay ve belli yerlerde havaparası gibi rakamlarda düşünüldüğünde lezzet-porsiyon-temizlik gibi en çok önem verilen üçgende oluşan fiyatlar makul seviyelerde. Dünyanın her yerinde havalimanlarında fiyatlar biraz yüksektir. Ama BTA işletmelerinde bana normal geldi.
Su; BTA işletmelerinde 9 lira. Çok iyi bir ayran 13 lira. İşte yemeklerden örnek fiyatlar:
Mercimek çorbası: 17 TL
Çerkez tavuklu salata: 58 TL
Kinoa köfte: 38 TL
Pizza Margherita: 52 TL
Mantarlı pizza: 58 TL
Light pizza: 59 TL
Çıtır Kaliforniya roll: 75 TL
OCAKBAŞI
Çorba: 16 TL
Tahinli piyaz: 27.50 TL
İçliköfte: 30 TL
Arnavutciğeri: 35 TL
Akçabat köfte: 62 TL
Tavuk kanat şiş: 60 TL
Patlıcan kebap: 100 TL
Künefe: 35 TL
Fırında sütlaç: 25 TL
Şarap (kadeh) : 43-55 TL
Rakı (kadeh): 45-52 TL
(Elbette içki insan sağlığına zararlıdır.)
20 ÜLKEYE İHRACAT
TAV Havalimanları’nın iştiraki BTA, yeni İstanbul Havalimanı’nda 4 bin 200 metrekarelik alanda 10 ayrı noktada misafirlerini karşılıyor. Havalimanında bir merkezi konsept dışında yolcuların her noktada ulaşabileceği restoranları da var. Bugün dokuz ülkede toplam 18 havalimanında her gün yüz binlerce yolcuya hizmet sunan, ürünlerini 20 ülkeye ihraç eden BTA, Atatürk Havalimanı’nda edindiği tecrübeyi geliştirerek İstanbul Havalimanı’na taşıdı.
ÖZÜR
Geçtiğimiz haftaki ‘Marakeş’ yazımda ilkel bir hata yapmışım. Fas’ın başkenti Kazablanka değil, Rabat olacaktır. Düzeltir özür dilerim.
Paylaş