Paylaş
Elbette kendisini tanıtırken böyle diyor: Serkan Kaptan. Aldığı ilk soru ise “Hangi tip uçakla uçuyorsunuz Kaptan’ım?” Oysa o, sekiz ülkedeki 15 havalimanının kaptanı. Yani lideri. CEO’su. TAV Havalimanları Holding’in genç CEO’su Kaptan’la Amsterdam’da 10 binden fazla havayolu ve havalimanı yöneticisinin katıldığı Passenger Terminal Expo 2023’te konuştum.
Havalimanı dünyasının efsane ismi Dr. Sani Şener’in yarattığı okulda yetişen ve bayrağı devralan Serkan Kaptan’ın hedefi terminallerde dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve yolcu deneyimine odaklanmak. Kuyrukların olmadığı, yolcu yoğun terminaller işletmeyi hedefleyen Kaptan, kontrollerin kolaylaşmasına ve operasyonel verimliliği artırmaya çalışıyor.
Gençliğinden beri havacılığa ilgi duyan Kaptan, TAV’ın küresel bir marka haline geldiği yolculuğun başından bu yana Sani Şener’in yanında kilit görevler üstlendi. İş geliştirmenin başında dünyanın dört bir yanında büyüme fırsatlarını kovaladı. Sektörün tüm dinamiklerine hâkim dünyadaki sayılı isimlerden biri.
GELECEĞİN HAVALİMANLARI TARTIŞILDI
CEO koltuğunu devralalı bir seneye yaklaşıyor. Bu dönemde TAV’ın geleceğini oluşturacak adımları attı. “Önümüzdeki üç yıl, yıllık ortalama yüzde 10-14 yolcu büyümesi bekliyoruz. 2024’te Almatı ve 2025’te Antalya’da yeni terminallerin devreye girmesiyle hem yolcu memnuniyetinde hem de operasyonel ve finansal anlamda önemli gelişme kat edeceğiz” dedi.
Amsterdam’da fuarla eş zamanlı olarak üç günlük bir konferans dizisi düzenlendi. TAV Havalimanları sektörün geleceğini şekillendiren gruplar arasında yer aldı, hatta Skytrax 100 havalimanı ödül listelerinde üç ayrı sırada şirketin 6 havalimanı birden ödüle layık görüldü.
Serkan Kaptan konferans kapsamında iki panelde konuştu. İlginç mesajlar verdi. İlk gün “Future Airports” başlıklı panelde Toronto Havalimanı Otoritesi Başkanı Deborah Flint, New York’taki havalimanlarını yöneten Port Authority CEO’su Huntley Lawrence ve Denver Havalimanı CEO’su Phillip Washington ile birlikte geleceğin havalimanlarını tartıştı. Kaptan ikinci gün de Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) Direktörü Luis Felipe de Oliveira, Bahrain Airport Company CEO’su Muhammed Al Binfalah ve Hindistan Noida Havalimanı’ndan Nicolas Schenk ile “What Lies Ahead?” başlıklı panelde konuştu.
Türkiye’de havayolları ve havalimanları pandemiden dünyadaki rakiplerine göre daha hızlı çıkmayı başardı. Devlet desteğiyle çalışanlarını korudu, esnek davranabildi. Böylece 2022’de geri dönen talebe hızlı cevap verebildi.
(solda) Serkan Kaptan
NİJERYA, KARADAĞ, KUVEYT RADARDA
Kaptan “Önümüzdeki dönemde var olan havalimanlarımızı büyüteceğiz ve gelişmekte olan pazarlarda yeni fırsatları değerlendirmeye devam edeceğiz. 2022’de 78.5 milyon yolcuya hizmet verdik. Finansal olarak pandemi öncesinin üzerine çıktık. Bu yıl tüm belirsizliklere karşın 81 ila 91 milyon yolcuya ulaşmayı bekliyoruz. Karadağ, Nijerya ve Kuveyt’te takip ettiğimiz projeler var. 2040’a kadar küresel yolcu trafiğinin iki kattan fazla artarak 19 milyara ulaşması bekleniyor. Bu trafiği karşılamak için dünya çapında 2.4 trilyon dolarlık havalimanı yatırımı gerekecek. İklim değişikliği, ekonominin dekarbonizasyonu, küresel eşitsizliklerin yarattığı belirsizlikler büyük bir değişim dalgasını getiriyor. TAV havalimanları farklılaşan ihtiyaçlara cevap verebilecek özgün bir iş modeline sahip” dedi.
TAV havalimanlarının tümü 2030’da karbon-nötr hale getirilecek. Şirket 2050’de de sıfır emisyona ulaşmayı taahhüt etti. yatırımlarına karbon bütçesi ekliyor, biyoçeşitliliği korumak için ciddi adımlar atılıyor.
GELECEĞE ÜÇ YATIRIM
- Antalya Havalimanı:Alman Fraport’la ortak. İşletme süresi 2052’ye uzadı. İlk etapta 600 milyon Euro yatırımla terminal kapasitesi 65 milyon yolcuya ulaşacak, apron ve bağlantılı tesislerle havayollarını kendine çekecek. Yeni terminal 2025 başına yetişecek.
- Almatı Havalimanı: İşletme süresi yok. Pandemiden hızlı çıktı. Çin’i Batı’ya bağlıyor. Kargosu güçlü. 200 milyon dolar yatırımla terminal kapasitesi ikiye katlanacak. İnşaatın yüzde 45’i tamamlandı. 2024’te hizmete girecek.
- Ankara Esenboğa Havalimanı: Başkentin giriş kapısı. Artan direkt uçuşlarla kendi doğusunu dünyaya bağlıyor. İşletme süresi 2050 yılına kadar uzadı. 210 milyon Euro yatırımla yeni bir pist, otopark yapılacak, havalimanı güneş enerjisine kavuşacak.
GİDİŞİN KONFORU DÖNÜŞTE BOZULDU
Uçağımız bir önceki nesil. Airbus A330-300 TC-JNO tescil işaretini taşıyor. TK-1953 seferi ile Amsterdam’a uçacağız. İstanbul Havalimanı’nda köprüde bekliyoruz.
Kaptanımız Öğretmen Pilot Savaş Şen, yanında First Officer, yani 2. Pilot Batuhan Öge var. Toplam 22 bin saatlik uçuşu olan Kaptan Şen yolcusunu bilgilendiriyor. Amsterdam hava sahasında ve Schiphol havalimanı üzerinde hoyrat rüzgârlar var. Hava fileleri kırılmış, büyük-küçük girdaplar oluşturuyor. Doğal vorteksler meydana geliyor. Koynuna aldığı uçakları sallayıp duruyor.
Oranın sakinleşmesini bekliyoruz. Kısa sürede Amsterdam’dan Slot geliyor. İstanbul Havalimanı’ndan kalkıyoruz. Güzel bir tırmanışla, irtifaya oturuyoruz. Amsterdam Schiphol Havalimanı üzerine geldiğimizde fırtına biraz sakinleşmiş. Kaptanımız Side Stick’le milimetrik oynayarak yan rüzgârların etkisini kırmaya çalışıyor. Fazla sallanmadan harika bir iniş yapıyoruz. Uçağımızın Purser’ı Türkan Yıldırım kabini güzel yönetiyor. Bize bakan Kabin Amiri Refiye Ayvasoğlu zerafeti dorukta tutarak mükemmel bir yolculuk sunuyor.
Yanımda TAV’ın kurumsal iletişiminin tepe ismi Erhan Üstündağ var. Az heyecanlı, çok güzel uçuşu konuşuyoruz.
(soldan sağa) Türkan Yıldırım - Savaş Şen - Refiye Ayvasoğlu
DÖNÜŞTE GİDİŞİ ÇOK ARIYORUZ
Yolcu terminali fuarına katıldıktan üç gün sonra Amsterdam’dan dönüyorum. Uçağımız Airbus A350-900. TK.1954. Türk Hava Yolları’nın en büyük ve en yeni nesil geniş gövdeli, çift koridorlu uçağı. Uçak Schiphol Havalimanı’nda en uzaktaki E20 köprüsüne park etmiş. İstanbul’dan geleli iki saatten fazla olmuş. Uzun bir yürüyüşten sonra uçağa giriyorum. O da ne? Uçağın içi ben diyeyim 26 siz deyin 27 derece. Kabin sıcak. Hava ağır. Havalimanında yürümekten yorulmuş yolcular rahatsız. Soruyorum. Uçağın APU arızası olup olmadığını. Yani yerde havalandırma sistemini de çalıştıran bu jeneratörler zaman zaman arıza yapıyorlar. THY ise yolcu gelişinden 15 dakika önce bu sistemin çalıştırılmasını ve kabin sıcaklığının 22-23 derece olmasını şart koşuyor. Kokpitten tek kelime açıklama yok. Bazı havalimanlarında köprüde APU çalıştırma kısıtlamaları vardır ama bu havalimanında yok. Peki, bu bütün konforu alıp götüren hata nerede. APU çalışmıyorsa neden harici soğutma alınmamış?
Uçağın kaptan pilotu, üstelik öğretmen pilot adayı Mete Kayışbudak, yanında 2. Pilot Sinem Ertürk Şen var. Belli ki kabindeki bu durum onların umurlarında değil. Bir açıklama yok. Uçaktan THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof.Dr. Ahmet Bolat’ı aradım. Sanırım ya Malezya ya da Endonezya’daydı. Büyük bir ilgi ile ‘Hemen arkadaşları arıyorum’ dedi. Tam 10 dakika sonra uçağın içine serin hava verilmeye başlandı.
(soldan sağa) Mete Kayışbudak - Sinem Ertürk Şen
Gidiş uçuşumuzdaki konfor, yolcu memnuniyeti Öğretmen pilot adayı-Kaptan Pilot yüzünden yerle bir olmuştu. Neyse ki Prof.Dr. Bolat anında olaya el koymuştu.
Kimilerine abartı gelebilir ama havayolu işletmeciliğinde emniyetli uçuş kadar bunlar da çok önemli. Ve şirketin kurallarını kimsenin bozmaya hakkı yok. Hele yolcudan bir anonsu kaçırmaya kimsenin hakkı yok. Sanırım THY’nin yumuşak karnı Uçuş İşletme Başkanlığı’na bir el atılması gerekiyor. Çünkü onlarca kural ve uygulama tartışmaları, arkadaş kayırmaları, sanırım eski nesil bir davranışla yeniden tırmanıyor.
Paylaş