Otomotiv sektörü 2004 yılını rekorlarla kapattı.2004 sektör tarihinde altın yıl olarak kayıtlara geçti.
Her ne kadar yıla iyi başlayan ancak, hurda teşvikinin avantajını kaybetmesi ve ÖTV oranlarının artırılmasıyla darbe yiyen sektör, her türlü olumsuzluğa karşın, ekonomik ve siyasi istikrar, geçmiş yıllarda ertelenen talebin ortaya çıkması gibi nedenlerle 2004’ü iyi kapattı. Talep ve ihracattaki artış ise üretim rakamlarına ve kapasite kullanım oranlarına da olumlu yansıdı. Otomotiv Sanayii Derneği’nden (OSD) yapılan açıklamaya göre, sektörün motorlu araç üretimi 2004 yılında yüzde 53 artarak 862 bin 35 adede çıktı. 2003 yılında yüzde 52 olan kapasite kullanım oranı ise 2004 yılında yüzde 74’e yükseldi.
Böylece Türkiye, üretim açısından dünyada 18’inci, Avrupa Birliği’nde Almanya, Fransa, İspanya, İngiltere ve İtalya’dan sonra 6’ncı sıraya yükseldi ve devler ligine girdi. Motorlu araç üretimi 2003 yılı itibariyle Almanya’da 5.5 milyon adet, Fransa’da 3.6 milyon adet, İspanya’da 3 milyon adet, İngiltere’de 1.8 milyon adet, İtalya’da 1.3 milyon adet olarak gerçekleşmişti.
İhracat rekabetinde iki birinci çıktı
Otomotiv sektöründe, geçen yıl üretim ve satış konularında yaşanan rekabetin yanı sıra ihracatta da büyük bir rekabet yaşandı. Ford Otosan, Oyak Renault, Toyota ve Tofaş arasında yaşanan bu rekabetten, adetsel bazda Ford Otosan, döviz girdisi olarak ise Toyota birinci çıktı. Ford Otosan 139 bin 169 adet hafif ticari araç ihraç etti. Toyota 118 bin 629 adet otomobil ihraç ederken, ihracat geliri 1.6 milyar Euro’yu buldu. Toyota bu ihracat rakamı ile Vestel’den sonra Türkiye’nin en büyük ikinci ihracatçısı oldu. Toyota’nın Ford Otosan ve Oyak Renault’dan daha az sayıda ihracat yapmasına rağmen, en fazla ihracat geliri sağlayan firma olması, ihraç ettiği Corolla Verso’nun satış fiyatının diğerlerine göre yüksek olmasından kaynaklandı.
Hükümetten 3 YTL’lik bayram harçlığı
Geçen hafta duyduğum bir haber ‘eski tas eski hamam’ deyişini hatırlattı. Hükümet bayram nedeniyle 19 Ocak Çarşamba gece yarısından 23 Ocak Pazar günü gece yarısına kadar otoyolları ve boğaz köprülerinin ücretsiz olmasını kararlaştırmış. Daha önceki bayramlarda da yapılan bu uygulamayı bayram harçlığına benzetiyorum. Hükümet, bayram harçlığı olarak köprülerden geçiş yapanlara 3 YTL (3 milyon TL) harçlık veriyor. Bunun yerine bayram boyunca köprü ve otoyollardan elde edilen gelir, Güney Asya’da yaşanan tsunami felaketinden zarar görenlerin yaralarını sarmak için bağışlanabilirdi. Bu fikri mutlaka bir yazar önermiştir. Ancak, ben geçen haftayı yurtdışında geçirdiğim için haberleri canlı canlı takip edemedim. Bu yüzden bunu yazmış bir meslektaşım varsa özür diliyorum.
Karbüratörlü otomobiller, bu bayram da çalışıyorum, insaf...
Geçen Ramazan Bayramı’nı ofiste geçirmiştim. Otoyaşam’ı hazırlamak için çalışıyordum. Bayram boyunca otoyolu kullanmış ve otoyolda karbüratörlü eski jenerasyon otomobillerin dur-kalklar nedeniyle motorlarının arızalandığına ve trafiği felç ettiklerine şahit olmuştum. Ben de o trafiğin içinde saatlerce beklemek zorunda kalmıştım. Umarım geçen bayram yaşanan tecrübeler ders olmuştur ve trafiğe gereksiz yere çıkılmaz. Bunu niye mi yazıyorum; çünkü bu bayramda da çalışıyorum.