İstanbul'da yaya olmak zor

Yer Taksim Meydanı, İstanbul... Kaldırımda bir adam dikkatimi çekiyor. 10 dakikadır kımıldamadan, önünden son sürat geçen otomobilleri izliyor.

Adamın otomobillere meraklı bir tip olduğunu düşünüyorum. Sonra elindeki harita dikkatimi çekiyor. Turist olduğunu anlıyorum. Turistin, İstanbul'da ne kadar çok otomobil var, düşüncesiyle otomobil parkını incelediğini hiç sanmıyorum. Sadece karşıdan karşıya geçmek istiyor ve sürücülerin ona yol vermesini bekliyor. Avrupa'da yaya geçidinde bekleyen bir yaya varsa, yol önceliği ona aittir. Bütün araçlar yayalara yol verir. Yayaya yol vermeyen sürücüler, trafik polisi tarafından cezalandırılırlar. Hele bir de karşıdan karşıya geçen yayaya otomobilinizle çarptınız mı, yandınız. En ağır cezalarla karşılaşırsınız...

Otomobillerin yayalara yol vermelerine çok alışık olmayan bir ülkenin insanı olarak, yurtdışına her gidişimde şaşkınlık yaşarım. Karşıdan karşıya geçerken, otomobillerin Türkiye'deki gibi yol vermeyeceğini düşünüp, beklerim. Ama, daha yaya geçidine adım attığımda, otomobillerin durduğunu görürüm. Birçok sefer, otomobiller durduğu halde, onları beklediğim olmuştur. Sonradan alışırım, Avrupa'da olduğumu, yayaya saygı gösterildiğini hatırlarım.

Ama burası Türkiye, trafikte öncelik, altında en pahalı, en güçlü otomobil olan sürücülerin... Yaya mı, o da kim? Unutmayın, trafiği sadece otomobil sahibi sürücülerle değil, yayalarla da paylaşıyoruz. Önceliğin onlarda olduğunu unutmayın.

Turiste ne mi oldu, inanın bilmiyorum. Bu manzaraya daha fazla dayanamadım, oradan uzaklaştım... Ben köşeyi dönerken, hálá bekliyordu.

41 kere maşallah

Şu anda Oto Yaşam'ın 41'inci sayısını okuyorsunuz. Yaklaşık 10 ay önce yayın hayatına başlayan Oto Yaşam'ın ömrünün uzun olması için 41 kere maşallah diyorum. Her Çarşamba günü Hürriyet ile birlikte evinize giren Oto Yaşam'a gösterdiğiniz ilgi, önerileriniz ve eleştirileriniz için ekibim adına teşekkür ederim. Bol otomobilli günler...
Yazarın Tüm Yazıları