Havayı koklayan adam olarak tanınan CNN Türk’ün meteoroloji mühendisi Bünyamin Sürmeli ile ortak bir yönümüz var. Ben hava durumundan anlamam, yağmur yağacağını falan da bilmem...Zaten romatizmam da yok. Yani ortak yönümüz ‘hava’yla ilgili değil. Bünyamin’le ortak bir yönümüz; ikimizin de mesleklerimizle ilgili sorularla sıkça karşılaşmamız. Özellikle, kış aylarında Bünyamin’e herkes ‘Hava nasıl olacak, kar var mı?’ diye soruyor. Bana sorulan sorular ise otomobillerle ilgili. ‘Hangi otomobili satın alayım, aracımı bakıma götüreceğim, tanıdığın bir servis var mı, hangi lastik markası daha iyi?’ en fazla karşılaştığım sorular. Bundan şikayetçi değilim, (Bünyamin’i bilmiyorum) sadece bir gerçeğin altını çizdim. Aslında ‘otorite’ kabul edilerek danışılması, insanın gururunu okşuyor. Auto Show Fuarı sırasında gerçekleştirdiğimiz canlı yayınlara yetişememe kaygısıyla Bünyamin’e kar yağışıyla ilgili tacize varan sorular sorunca, ortak yönümüz aklıma geldi.Sol şeritlerin yeni sahipleri ticarilerHafif ticariler gerek konfor, gerek tasarımları, gerekse motor performanslarıyla otomobillere benzemeye başladı. Böyle olunca da altına bir hafif ticari araç çeken kendini sol şerite atıyor. Sol şerit bütün dünyada sollamak için kullanılıyor. Ama Türkiye’de ne yazık ki sol şerit, hız yapma şeridi olarak algılanıyor. Yük taşımak için dizayn edilen bu araçlar, yüksüz olduklarında ise birer hız makinasına dönüşüyor. Sol şeridi kapatıp, önüne gelen aracın dibine dayanıyor. Hem kendilerini hem de trafikteki diğer araçları tehdit ediyorlar.Trafikte, her aracın bir hız sınırı var. Ticari araçların hız sınırı, otomobillerden daha düşük. Ama, buna rağmen sol şeritte otomobillerle yarışıyorlar. Kendilerini sol şeridin sahibi zanneden ticari araç sürücülerine karşı yapabilecek hiçbir şey yok. Hız sınırını aştıkları için Trafik polisinin ceza yazma olanağı var. Ama hangi ticari aracı tespit edip ceza yazacaklar. Dolayısıyla, bu işin çözümü ticari araç sürücülerinin iyi niyetinde saklı...Otomobil almak için en uygun dönemYılın son günleri otomobil satın almak için cazip fırsatlar sunuyor. Firmalar, 2004 başında koydukları satış ve pazar payı hedeflerini gerçekleştirmek, ellerindeki stokları eritebilmek için kampanyalara hız verdiler. Kampanyalarda, peşin alımlarda indirim, vadeli alımlarda ise 12 aya varan 0 faizli kredi olanakları sunuluyor. Öyle kampanyalar var ki indirim miktarı 8.5 milyara kadar çıkıyor. Şimdi otomobil satın alan kazanıyor. Yeni yılda ‘taşıt kredisi faizleri düşecek’ diye bekleyenler ise, firmaların 2005 başında yapacakları ayarlamalar sonrasında zamlı fiyatlarla karşılaşacaklar. Bizden söylemesi...