Ayhan Olgun isimli okuyucumuz, Türkiye'de yaya olmak zor başlıklı yazdığım yazı üzerine, e-mail göndermiş. Yaya geçitlerinin araçlar tarafından gasp edildiğini söyleyen Olgun, ne sürücü okullarındaki öğretmenlerin ne de polisin kurallardan haberi olmadığını belirtiyor.
‘‘Yaya ışıksız bir yaya geçidine gelince her iki yönde trafik durur; yaya geçişini tamamladıktan sonra araçlar hareket eder kuralının’’ hiçbir yerde yazmadığını ve öğretilmediğini belirten Olgun, şunları söylüyor:
‘‘Herkes önce yaya. Bir yerde aracımızı bırakmak zorundayız. Oradan sonra yürüyoruz. O zaman araçlarla birlikte uyum içinde olmalıyız. Daha doğrusu araçlar şehir içi trafiğinde yaya önceliği ile hareket etmeli. Gerçi ben böyle davranıyorum ve tek tük böyle davrananları görüyorum. Ama sayımız yok denecek kadar az’’. Yaya geçitlerine ‘‘fırsat bulursan geçersin geçidi’’ adını uygun gören okuyucumuz, yayalara özgürlük için kampanya düzenlenmesini istiyor. Olgun, İstanbul'da her yere yaya geçidi çizilmesinin yanlış olduğuna dikkat çekerek, araç trafiğinin fazla olduğu yerde ışıksız yaya geçidinin işlemediğini, bu yüzden buna dikkat edilmesi gerektiğini de hatırlatıyor.
Trafikte ‘sol şerit’ sendromu
Türkiye'de 1000 kişiye düşen otomobil sayısı 65'i geçmiyor. Ancak, buna rağmen trafikte yoğunluk problemi yaşanıyor. Araç sayısı yüksek olan ülkelerde de trafik yoğunluğu var. Ama Türkiye'de durum daha vahim. Bunun en önemli nedeni, sürücülerin trafik kurallarına uymaması, durulmayacak yerde durması, park edilmeyecek yerde park etmesi, gereksiz yere şerit değiştirmesi ve sol şeridi babasının malı gibi kullanması... Yani sorun akışkanlık sorunu...
Trafiğin akması için yapılması gereken şeylerin başında sol şerit kullanımının bilinçli yapılması gerekiyor. Dünyanın her yerinde sol şerit adından da anlaşılacağı gibi ‘‘sollama’’ şerididir. Yani sol şerit devamlı meşgul edilemez. Sollama yapıldıktan sonra orta şeride geçilir. Trafik kurallarında da sol şerit kullanımıyla ilgili cezai maddeler vardır. Ancak, özellikle İstanbul yollarında, diğer şeritler boş olmasına rağmen, herkes sol şeridi kullanma telaşında. Sol şeritte, kamyonlar, otobüsler ve otomobillerden daha yavaş gitmesi gereken ticari araçları görmek mümkün. Onların devamlı sol şeridi kullanması, trafiğin akışını engelliyor. Bu yüzden trafikte olan herkes, ulaşması gereken yere daha geç ulaşıyor. Bir iki kişinin yaptığı hata, trafikte boşuna uzun zaman harcamamıza neden oluyor. Devamlı sol şerit kullanımının, psikolojik nedenlerden kaynaklandığını düşünüyorum. Sürücüler, sol şeritten gitmeyi bir ayrıcalık olarak görüyorlar.