Geçen hafta Danimarka'nın kuzeyinde bulunan Aalborg kentindeydim. Avrupa'da yılın otomobili seçimleri öncesinde, aday otomobilleri test etmek için İskandinav jüri üyeleri tarafından organize edilen Tannistest'e katıldım.
Bu yıl üçüncü kez geldiğim Danimarka'da bir hafta boyunca, 32 aday otomobili test ettim. Test sürüşleri sırasında, Danimarkalıların trafik kurallarına titizlikle uyduğunu, herkesin birbirine saygı gösterdiğini bir kez daha gördüm. Dikkatimi çeken bir konu ise gündüz yanan farlar oldu. Danimarkalılar, otomobile bindikten sonra ilk iş olarak farlarını yakıyorlar. Tannistest organizasyonunu 27 yıldır yapan Car of The Year onur üyesi Danimarkalı Roger Solgard'ın test sırasında ‘mutlaka farları açın’ sözlerini, başıma gelen bir olaydan sonra ne kadar önemli olduğunu anladım. Çünkü, yolda bir Danimarkalı sürücünün flaşörleriyle beni uyardığını gördüm. O zaman dalgınlıkla farları açmadığımı hatırladım. Bizde, yolda farları yanan sürücülere, karşıdan gelenler tarafından farların açık uyarısı yapılır ya, Damimarka'da da tam tersi, farların kapalı uyarısı yapılıyor. Unutmayın, trafikte görmek kadar görülmek de çok önemli. Bu yüzden farlarınız gündüz de açık olsun.
Dünyanın en pahalı otoyolları Danimarka'da
Danimarka, oldukça küçük bir ülke. Ancak, ülkenin tamamı otoyollarla örülmüş. Her gelişimde, sanki yeterli otoyol yokmuş gibi, yenilerinin inşasıyla karşılaşıyorum. Bu yıl yeni bir otoyol çalışmasını görünce, geçen yıl bir sohbet sırasında yapılan bir espriyi hatırladım. Geçen yıl havalimanından otele birlikte geldiğimiz Ford Avrupa Üretim İletişiminden Sorumlu Finn Thomasen, gülerek 'Dünyanın en pahalı otoyolları Danimarka'da biliyor musun?' demişti. Ben de, yapım maliyetlerinin yüksek olduğunu düşünerek, 'Neden?' diye sormuştum. Thomasen, yolu göstererek 'Bak yolda bizle birlikte bir iki araç dışında başka araç yok. Bu kadar az kullanılan otoyol, dünyanın en pahalı otoyolu olur' diye cevaplamıştı. İstanbul'da ki otoyolları ve trafiği hatırlayınca, bizdeki otoyollar dünyanın en ucuz otoyolları olduğunu düşünüyorum. Maliyet hesabı, otoyolu kullanan araç sayısıyla yapılıyorsa, bu düşüncemde doğruyum sanırım.
En yüksek otomobil vergisi hangi ülkede
Türkiye'nin Avrupa'da otomobilden en yüksek vergi alan ülke olduğunu yıllardır yazıyoruz. Otomotiv firmaları ve bağlı oldukları dernekler vergi konusunun altını çiziyorlar. Biran önce vergilerin Avrupa ülkelerinin seviyesine indirilmesini istiyorlar. Bu konuda herkes hemfikir, otomobil fiyatlarının satın alınabilecek seviyeye gerilemesinin tek yolu var. O da vergilerin makul seviyelere indirilmesi. Danimarka'da Car of the Year jüri üyesi olan gazeteci arkadaşlarla sohbet ederken, Türkiye'deki yüksek vergilerin, otomobil pazarının önünü kestiğini, Avrupa'nın en yüksek verginin Türkiye'de olduğunu söylediğimde, Danimarkalı bir jüri üyemiz, beni uyardı. Avrupa'da en yüksek verginin Danimarka'da olduğunu söyledi.
Danimarka'da vergiler otomobil fiyatını 3 katına yükseltiyormuş. 100 bin Danimarka Kronu olan bir otomobilin fiyatı yüzde 25 KDV ve yüzde 180'ni bulan vergilerle toplamda 350 bin Danimarka Kronu'na çıkıyormuş. Lüks bir otomobile ödenen parayla, bahçeli bir ev almak mümkünmüş. Sohbet sonrasında, Danimarka'da gördüğüm otomobillerin çoğunun eski olmasının nedenini anlamış oldum. Türk olduğum için kendimi şanslı hissettim. En azından biz Avrupa'nın otomobilden en yüksek vergi alan ikinci ülkesiyiz.