Ufuk Sandık

Türkiye'nin ‘ihracat üssü’ ünvanına darbe

7 Temmuz 2004
Türkiye, son dönemde yapılan yatırımlarla Avrupa'nın hafif ticari araç üssü olmuştu. Sadece Türkiye'de üretilen Fiat Doblo, Ford Transit Connect, Hyundai Starex ve Peugeot Partner modellerini yurtdışına ihraç eden Türk otomotiv sektörünün bu ünvanı şimdi tehlikede... Geçen hafta ÖTV Kanunu'nda yapılan bir değişiklikle hafif ticari araçların ÖTV'si yüzde 4'ten yüzde 20 ile yüzde 75'e artırıldı. Bu artışın, satış kaybı nedeniyle hafif ticari araç üretimini olumsuz etkilemesi bekleniyor. Otomotiv Sanayii Derneği'nin hesaplamalarına göre, hafif ticari araç üretimi bu yıl 90 bin adetten 40 bin adete gerileyecek. Eşya taşımaya mahsus araçlar içinde yer alan hafif ticari araçlar son yıllarda Türk otomotiv sanayinin geliştirdiği en önemli ürünleri oluşturuyor. Büyük bir ihracat potansiyeline sahip bu ürünlerin iç pazarda aşırı vergilerle kısıtlanması, otomotiv sanayinin rekabet gücü açısından çok önemli bir darbe oluşturuyor. Otomotiv sektöründe iç pazarda güçlü olmayan ürünlerin ihracatında aşırı bir risk bulunuyor.

Bu vergi artışı olmasaydı, Türk otomotiv sektörü kısa vadede 1 milyon adet üretim ve 700 bin adet ihracat, orta vadede 1.5 milyon adet üretim ve 1 milyon adet ihracat hedefine koşuyordu. Otomotiv sektörünün dolar bazındaki ihracat hedefi ise 15 milyar dolar gibi oldukça yüksek bir rakamdı... Bütün bu hedeflere ulaşmak için ise yüksek bir istihdam gerekiyordu. Türk otomotiv sektörünün bu ihracat hedeflerine ulaşması için 480 bin kişiyi istihdam etmesi bekleniyordu. Ancak, şimdiki hükümetin ve bundan öncekilerin otomotiv sektörünü kasa gibi görerek, vergileri artırması ihracat ve istihdam hedefleri ile Türkiye'nin Avrupa'nın ihracat üssü ünvanını tehlikeye soktu.

ÖTV artışı vergi gelirini azaltacak

Hükümet, ÖTV artışı ile kendi bindiği dalı kesti. Hafif ticari araçların ÖTV'sini artıran hükümet, bu yıl içinde satılması beklenen 90 bin araçtan eski ÖTV oranına göre 465 milyon dolar vergi geliri elde edecekti. Ancak, ÖTV artışı nedeniyle talebin azalması sonucu, hafif ticari araç satışlarının 40 bin adete gerilemesi bekleniyor. Hükümetin 40 bin hafif ticari araçtan elde edeceği vergi geliri, ÖTV oranlarındaki artışa rağmen 390 milyon dolarda kalacak. Dolayısıyla, bu yıl hükümetin vergi kaybı 75 milyon doları bulacak. Hükümet, bir taraftan bütçe açıklarını kapatmak için vergi gelirlerini artırmaya çalışıyor, diğer taraftan ise vergi gelirlerini aldığı kararlarla düşürüyor. Yapılan bu artış, sadece hükümeti değil, otomotiv sektörünün yatırım kararlarını ve ihracat hedeflerini de etkiliyor.
Yazının Devamını Oku

Domates ile otoların büyük yarışı

30 Haziran 2004
Döviz kurlarındaki artış nedeniyle otomobil fiyatlarının yükselmesi, hurda teşviğinin bitmesi, taşıt kredi faizlerinin artması, otomobil satışlarını olumsuz etkiledi. Ancak, geçen hafta İstanbul-Antalya arasında yaptığım kısa seyahatte, otomobilde satışların çok da kötü olmadığına şahit oldum. Yol boyunca otomobil taşıyan TIR'larla karşılaştım. İlk başta, gördüğüm TIR sayısını ve kaç tane araç taşıdıklarını hesaplamaya çalıştım. Ancak, sonunu getiremedim. O kadar çok TIR gördüm ki, hesap bir anda karıştı...

Yolda otomobil taşıyan TIR sayısı kadar domates taşıyan kamyonlarla da karşılaştım. Antalya'dan yola çıkan yüzlerce kamyon, büyük şehirlere domates taşıyordu. Sanki, domates taşıyan kamyonlarla, otomobil taşıyan tırlar arasında görünmeyen bir yarış vardı. TIR'lar taşıdıkları otomobileri biran önce müşterilerine ulaştırmaya çalışırken, kamyonlar da seralardan çıkan domatesleri pazar tezgahlarına götürmek için birbirleriyle yarışıyorlardı.

Yeni oto aksesuvarı plastik sandalyeler

Başlığı görünce şaşırmayın... Şaka değil... Yazlıklarda, evlerde kullandığımız plastik sandalyeler artık otomobil aksesuvarı oldu. Plastik sandalyelerin aksesuvar olduğunu geçenlerde Anadolu yakasından Avrupa'ya geçerken TEM üzerinde bir ticari araçta gördüm. Hınca hınç dolu bir ticari aracın yolcuları arka tarafa yerleştirilmiş beyaz plastik sandalyelerin üzerinde oturuyorlardı. Yurdum insanı, daha fazla yolcu taşıyabilmek için çözümü bulmuş aracın arkasına sandalye yerleştirmişti. Yakında otomobil aksesuvarı satan dükkanlarda sandalye satılmaya başlanırsa sakın ola şaşırmayın...

Hurda desteği anlamını yitirdi

Otomobilde Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indirimi sağlayan hurda desteğinin 4.5 milyar liradan, 2 milyar 250 milyon liraya indirilmesi, uygulamanın fiilen sona ermesine yol açtı. Desteğin yarı yarıya inmesi, hurda fiyatlarının yükselmesi, hurdanın cazibesini tamamen ortadan kaldırdı. Böyle olunca, bayiler hurda araç hizmeti vermemeye başladı. Eğer müşteri kendi hurdasını getirirse, 2 milyar 250 milyon liralık ÖTV indirimden yararlanabiliyor.
Yazının Devamını Oku

Otomobilde kafalar iyice karıştı...

23 Haziran 2004
Otomobil satın almayı düşünenlerin kafası, son yaşanan olaylarla iyice karıştı. Danıştay 7'inci Dairesi'nin motor silindir hacmi 1600 cc'nin üzerindeki motorlu taşıtların vergi oranlarında yüzde 11.11 oranında üzerinde yapılan artışa ilişkin kısmın yürütmesini, dava sonuna kadar durdurması kafaları bulandırdı. Buna göre silindir hacmi 1600-2000 arasındaki otomobillerin ÖTV'sinde 0.89 puanlık bir (yüzde 51.11) bir azalma olabilecek. Danıştay'ın kararı otomobil satın alacakları, beklenti içine soktu. Birçok tüketici olayın ne olduğunu anlayabilmek için satın alma kararını erteledi.

Ayrıca, birçok tüketici 2000 cc hacmindeki otomobillerin ÖTV indirimini, 1600 cc hacmindeki otomobiller için de algıladığı için, bu sınıftaki otomobillerde de beklenti yarattı. Ancak, motor silindir hacmi 2000 cc'ye kadar olan motorlu taşıtlarda müşterilerin satın alma kararını olumsuz etkileyecek bir durum söz konusu değil.

Piyasalarda alım kararını etkileyen ikinci olay ise bir söylenti... Hurda desteğinin yarı yarıya indirilmesi sonrasında, piyasalarda bu desteğin yeniden 4.5 milyar liraya çıkartılacağı konuşuluyor. Bu durum, satışları etkiliyor. Tüketiciler, beklenti içine girdikleri için, alım kararlarını erteliyorlar. Ancak, yaptığımız araştırmaya göre, hükümetin aldığı bu karardan geriye dönmesi söz konusu değil. Yıl sonuna kadar 2 milyar 250 milyon liralık hurda teşviği uygulanacak. Sanırım bu söylenti Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın daha önce yaptığı bir açıklamanın yanlış anlaşılmasından kaynaklandı. Unakıtan, hurda teşviğinin 2005 yılında da süreceğini söylemişti. Bu açıklama, birçok kişi tarafından hurda indiriminin 4.5 milyar lira uygulanacağı şeklinde anlaşıldı.

Renault, Carlos Ghosn'u bekliyor

Nissan-Renault ittifaki sonrasında Nissan'ın içinde bulunduğu zor durumdan kurtarmak amacıyla Japonya'ya gönderilen Carlos Ghosn, 2005 yılından itibaren Renault Başkanı Louis Schweitzer'den görevi teslim alacak. Nissan'ı iflasın eşiğinden kurtarıp kár eden bir şirket haline getiren ve ekonomi çevrelerince ‘‘Buzkıran’’, ‘‘Maliyet Öldüren’’, ‘‘Problem Avcısı’’ gibi lakaplarla anılan Nissan Başkanı Ghosn, Renault'da endişeyle bekleniyor. Ghosn'un, Schweitzer'e göre daha radikal olması ve maliyetleri düşürmek için agresif reformlar yapması Renault çalışanlarında tedirginlik yaratıyor. Ghosn'dan sonra Renault'da hem yönetim, hem de global stratejilerle ilgili önemli değişiklikler bekleniyor. Renault'nun Avrupa'daki önemli üretim üslerinden biri olan Oyak Renault'nun da bu değişikliklerden nasıl etkileneceği merakla bekleniyor.
Yazının Devamını Oku

Otoda rüzgar ters esiyor

16 Haziran 2004
Otomotivde rüzgar tersine dönmeye başladı. Hurda desteğinin yarı yarıya inmesi, taşıt kredisi faizlerindeki artış ve son olarak döviz kurlarındaki yükselişin otomobil fiyatlarına zam olarak yansıması, uygun şartlarla otomobil sahibi almayı zorlaştırdı. Döviz kurlarının yılbaşından bu yana sabit olması, taşıt kredisi faizlerinin yüzde 2'lerin altına inmesi ve hurda araçlar için ÖTV desteği, otomobil almak için uygun bir ortam yaratmıştı. Zaten yılın ilk yarısındaki yüksek satış rakamları da bu durumu açıkça gösteriyor. Bugün ise tüm olumlu şartlar tersine döndü. ÖTV indirimi avantajını kaybetti, faizler yükseldi, otomobil fiyatları döviz kurlarındaki artış nedeniyle yaklaşık yüzde 10 zamlandı. Ancak, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, otomobil satın almak için uygun ortamın tamamen ortadan kaybolduğunu söylemek yanlış olur. Evet, düne göre şartlar otomobil satın alacaklar için zorlaştı. Ama, yine de daha önceki yıllarla kıyaslandığında otomobil fiyatlarının her ay rutin olarak zamlanmadığını ve faizlerin çok yüksek olmadığını görüyoruz. Sonuç olarak bugün, düne göre uygun şartlarla otomobil sahibi olmak kolay değil, ama daha önceki yıllara göre bakıldığında tüm olumsuzluklara rağmen şartlar yine de uygun...

Otomobillerin de heykeli dikilir

Yıllardır şehrin sokaklarında düzenlenen Formula 1 yarışları ve yaşı 90'ı aşan Monte-Carlo Rallisi gibi etkinlikler sayesinde, otomobil kültürü ve ilgisi şaşırtıcı boyutlara ulaşan Monte-Carlo'nun meydanlarını otomobil heykelleri süslüyor. Geçmiş yıllarda Formula 1 Monaco Grand Prix'sini kazanan otomobillerin ve pilotlarının heykelleri, şehrin en güzel köşelerinde anıtlaşıyor. Tıpkı gerçek otomobiller gibi çelik ve alüminyumdan yapılan heykeller, bu şehirde önemli zaferlere imza atmış otomobillerin ve pilotların anılarını ölümsüzleştiriyorlar.

Şampiyondan kitap

18 yıllık motorsporları kariyerine 5 Türkiye Ralli Şampiyonluğu, 3 Türkiye Tırmanma Şampiyonluğu ve 3 Türkiye Ralli-Kros Şampiyonluğu sığdıran usta pilot Ali Bacıoğlu, otomobiller ile ilgili bilgi ve birikimini, 'Otomobil' isimli kitabında derlemiş. Kitapta 43 şema ve 70 fotoğraf yer alıyor. 'Sürüş teknikleri', 'bilmeniz gerekenler' ve 'tavsiyeler' adlı üç ana başlıktan oluşan kitapta, 13 bölüm yer alıyor. Bu bölümlerde otomobil seçimindeki ana kriterler, otomobilde emniyet, otomobil bakımı, lastikler ve jantlarla ilgili bilgiler, emniyetli sürüş teknikleri, sportif sürüş teknikleri, servis ürünleri, çevrenin korunması, ilk yardım, otomobil sporları ve teknik terim ve açıklamalar gibi konularda bulunuyor.
Yazının Devamını Oku

Trafikte haftasonu kabusu

2 Haziran 2004
Cumartesi-Pazar günleri trafiğe çıkmak zorunda kalmak benim için bir kabus... Hafta içi yaşanan yoğun trafik bile beni rahatsız etmiyor. Saatlerce trafikte dur kalk yapmak bile benim için sorun değil. Hafta sonu trafiği ise hafta içine göre daha rahat. Araç sayısı daha az... Ancak, haftasonları ne kadar hurda araç ya da şirketlerin iş amacıyla kullandıkları hafif ticari araçları varsa hepsi birden trafiğe çıkıyor. Hafta boyunca yatan, bakımsız, farları yanmayan, frenleri tutmayan hurda otomobiller trafikte ilerlemeye çalışıyorlar. Hem de sol şeridi kapatmış, hiçbir trafik kuralını dikkate almadan...Otomobiller tıklım tıklım dolu... Bu yetmezmiş gibi stationwagon otoların bagajına ya da kamyonetlerin kasasına bile insanlar yığılmış. Günübirlik eğlenmeye gidiyorlar. Fakat ne kendilerinin canını ne de trafikte diğer insanların canını tehlikeye attıklarının farkında değiller.

Cumartesi ve pazar günleri yollar bozulan, kaputu açılmış motorundan buharlar çıkan ya da takip mesafesini ayarlayamadığı için ani frende öndeki araca çarpan araçlarla dolu... İnsanların eğlenmeye gezmeye hakkı var. Ekonomik nedenlerden dolayı yeni otomobil alamıyor da olabilirler. Ancak hiçbir gerekçe ne sosyal ne de ekonomik, trafikte yaşanan sorumsuzluğun nedeni olamaz.

Hafta sonu trafiğine dikkat edin! Mümkünse dışarı çıkmayın. Sadece hafta sonları trafiğe çıktığı için, trafik beceresini ve reflekslerini kaybetmiş binlerce sürücünün yolda olduğunu unutmayın.

Yılın en büyük yarışı devam ediyor

Hürriyet-Oto Yaşam Gazetesi'nin başlattığı en büyük otomobil yarışı büyük ilgi görüyor. Bugüne kadar binlerce otomobilsever, yılın en beğenilen otomobillerini seçmek için oy kullandı. Oylama sonuçlandıktan sonra, oylamaya katılanlar birbirinden güzel sürpriz hediyeler için çekilişe katılma şansına sahip olacaklar. Küçük, giriş, MPV, orta sedan, orta hatcback sınıflarında yer alan aday otomobiller için oylama devam ediyor. Bu hafta da orta üst ve üst sınıfın aday otomobillerin listesini açıklıyoruz. Geçen hafta Oto Yaşam'da yayımladığımız orta hatcback sınıfı aday listesinde teknik bir sorun nedeniyle Volkswagen Golf yer alamadı. Ancak www.hurriyetim.com.tr'de ki orta hatcback aday otomobiller listesinde diğerleriyle birlikte oylanmaya başlandı. Bu yanlışlıktan dolayı otomobilseverlerden özür dileriz.

Hükümet bir ileri bir geri gidiyor

Hurda araçta ÖTV indirimi doğru bir karardı. Hükümet, aldığı bu kararla hem hurda araçların trafikten çekilmesini hem de otomotiv sektörünün canlanmasını sağlamıştı. Ancak, ÖTV indirimi alınan bir kararla bir gecede yarı yarıya indirildi. Bu karar sonrasında ise yüksek fiyata aldığı hurda aracı üzerine tescil ettiren, parasını ödediği otomobili almayı bekleyen tüketiciler mağdur oldu. Yetkili satıcılarla tüketiciler karşı karşıya geldi. Pazardaki talebe bakarak üretim ve ithalat planı yapan otomotivciler ise şok oldu. Bu indirim kararının hangi gerekçelerle alındığını tartışmayacağım. Ancak, bu alınması gereken bir karar olsa da, belirli bir geçiş süresi olmadan bunu uygulamaya başlamak yanlış. Tüketiciler, devlete güvenip otomobil satın almak için harekete geçerken, sabahtan akşama değişiklik yapmak devletin ciddiyeti ile kafalarda soru işaretleri yaratıyor. Bu karar, belirli bir geçiş süresi verilerek uygulamaya başlansaydı, gerekçeleri açıklansaydı, tüketicilerin mağduriyeti önlenirdi. Bazı otomotiv firmaları, ÖTV avantajının yarı yarıya indirilmesi üzerine, tüketicilerin mağduriyetini gidermek için ÖTV indirimden kaynaklanan kaybı karşılamaya başladılar. Ancak, bu süre haftalarla sınırlı... ÖTV avantajına göre kendini ayarlayıp, parasını ödeyen ve otomobilini bekleyen binlerce tüketicinin mağduriyetini kim karşılayacak belli değil. Acaba, hükümet bir çare düşünüyor mu? Yoksa ben yaptım oldu mu diyecekler...
Yazının Devamını Oku

Ucuz şartlarla oto sahibi olma dönemi bitiyor

26 Mayıs 2004
İki hafta önce otomobil satın alanlar şanslı... Düşük faizler, hurda teşvik sistemi gibi avantajlar nedeniyle, bugüne göre daha ucuza otomobil sahibi oldular. Bugün ise otomobil satın almak için farklı bir ortam var. Bankaların kullandırdıkları taşıt kredisi faizleri yükseliyor. Bunun yanı sıra hükümet hurda teşvik sisteminde yeni bir düzenlemeyle, indirimden yararlanacaklara, hurda otomobillerini, hurda merkezlerine bırakma zorunluluğu getirdi. Daha önce, bayiler Anadolu’dan hurda otomobil toplayarak, müşterilerinin hurda indiriminden yararlanmalarını sağlıyorlardı. Hurda indiriminden yararlanan müşteri ise hurda otomobili görmüyordu bile... Bu yeni uygulama, hurda teşviğinden yararlanmayı zorlaştırıyor. Bir başka gelişme ise yükselen döviz kurları.... Otomotiv firmaları, ithal otomobillerinin fiyatlarını döviz kurlarına göre ayarlamaya hazırlanıyorlar. Ancak duyduklarıma göre, şartların olumsuz olarak değişmesine rağmen otomobile olan talep yükseliyor. Sanırım, müşteri olayın farkında. Faizler yükselmeden, oto fiyatları artmadan, şartlar daha da zorlaşmadan önce otomobil satın almayı planlıyor. Eğer bir iki ay içinde otomobil satın almayı düşünüyorsanız, beklemeyin. Şimdi harekete geçin...

Suda giden otoyla Formula 1 keyfi

Suda giden otomobil haberlerini daha önce gazetemizde okumuştunuz. Ancak bu otomobil trafikte giderken görülmemişti. Geçtiğimiz hafta yapılan Formula 1 Monaco Grand Prix’si için dünya jet sosyetesinin buluştuğu Monte Carlo’da, ilk kez plakalı bir ‘suda giden otomobil’ görüldü. Yatına bağlı otomobiline atlayan oto sahibi, yanında iki bayan ile karaya kadar otomobili ile çıktı, otoparka parketti ve yarışı seyretti.

İspanya daha mı güvenli?

Değişim içindeki Mitsubishi Motors, büyük umut bağladığı yeni Colt’un bayii tanıtımını geçen Şubat ayında Türkiye’de yapmayı düşünüyordu. Yaklaşık 5 bin kişi bu önemli tanıtım için Antalya’ya gelecek, Türkiye’nin tanıtımının yanı sıra önemli bir döviz girdisi de olacaktı. Ancak, Kasım ayında ardı ardına patlayan bombalar toplantının Türkiye’de yapılmasını önledi. Mitsubishi’nin Türkiye distribütörü Temsa’nın tüm girişimleri, özellikle İngilizlerin Türkiye’ye gelmek istememeleri nedeniyle, toplantı İspanya’ya kaydı.

Bir süre önce İspanya’nın başkenti Madrid’de de bombalar patlamış ve yüzlerce insan hayatını kaybetmişti. Ancak, patlayan bombalara rağmen İspanya’da özellikle otomotiv tanıtımları devam ediyor. Ne turizm etkileniyor, ne de toplantılar iptal ediliyor. Ben de Madrid’te patlayan bombalardan 1 hafta sonra İspanya’da Madrid ve Barcelona’da düzenlenen iki ayrı otomobil tanıtımına katılmıştım. Geçen hafta yine iki önemli otomobil tanıtımı için İspanya’ya gittim. Uluslararası Madrid Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Renault’nun yeni modeli Modus’ün basın toplantısına katıldım. Madrid’teki bu toplantıyı tüm dünyadan 500 gazeteci izledi. İkinci durağım ise Barcelona oldu. Burada da Mitsubishi Motors’un basın toplantısına katıldım. Barcelona sokaklarında Colt’u test ettim.

Patlayan bombalara rağmen, İspanya’da otomotiv tanıtımları tüm hızıyla devam ediyor. Ancak, Türkiye’de en ufak bir gerginlikte başta turizm sektörü olumsuz etkileniyor. Turlar, tanıtımlar, seminerler, konserler iptal ediliyor. Burada bir yanlışlık var sanırım... Avrupalı bize ön yargılı bakmaya devam ediyor, biz de kendimizi iyi ifade edemiyoruz. Bunu değiştirmek için herkes üzerine düşeni yapmalı.

Servis sistemi oto da Türkiye’yi Avrupa’nın üretim üssü yaptı

Türk otomotiv sanayinin Avrupa’nın üretim üssü haline gelmesinde birçok neden var. Bunların başında kaliteli üretim ve Türk ürünlerinin rekabetçi fiyatlara sahip olması geliyor. Geçen hafta Ford Otosan Gölcük fabrikasına yaptığım gezide, Türk otomotiv sanayiinin Avrupa’ya göre rekabetçi olmasının bir başka nedenini daha öğrendim. Ford Otosan Genel Müdürü Turgay Durak, Türk otomotiv sanayinin Avrupa’daki fabrikalardan daha rekabetçi olmasının nedenleri arasında servis sistemini gösterdi. Evet yanlış anlamadınız. Türkiye’de çalışanların iş yerlerine ve evlerine taşıyan servis sistemi... Çünkü Avrupa’daki fabrikalarda üretimi aksamasına neden olan en önemli faktör, işçilerin işe gelmemeleri ve işbaşı yapmamaları Fabrikaya kendi otomobilleri ile ulaşan işçiler, çeşitli mazeretlerle işbaşı yapmıyorlar. Bu yüzden sabah işçilerin şefleri önce sayım yapıp, hangi serviste kaç kişi eksik, onların yerini kim dolduracağının hesabını yapıyor. Bu da üretimi olumsuz etkiliyor ve gecikmeye neden oluyor. Türkiye’de ise durum farklı, Türk işçiler, evlerine yakın yerlerden servis otobüsleri ile alınıp fabrikaya getiriliyor. Dolayısıyla acil bir durum ve özel nedenler dışında, hiçbir işçi fabrikaya gelmemezlik yapmıyor. Çünkü servisi kaçırırsa, fabrikaya ulaşmak kolay değil.... Ayrıca Avrupa’da akşam maç seyredip, takımının zaferini kutlayan ve ertesi gün işe gelmeyenler bile varmış. Türk işçiler ise mesai yapmak için can atıyor. Bu durumu kullanırsak, daha birçok proje Avrupa’dan Türkiye’ye gelebilir. Ne de olsa bizim işçimiz Avrupalı gibi ehli keyif değil, işini seviyor...
Yazının Devamını Oku

Biri emniyet şeridini gözetliyor

19 Mayıs 2004
Geçtiğimiz haftalarda gözüme çarpan en ilginç haber, Metin Avcı isimli bir vatandaşın, emniyet şeridini ihlal edenlerin fotoğraflarını çekip, internet sitesinden yayınlamasıyla ilgiliydi. Metin Avcı kurduğu sitede emniyet şeridini kullanan otomobilleri suçüstü resimlerini çekerek yayınlıyor. www.Emniyetseridi.com.tr adlı sitede duyarlı vatandaşlarında çektiği resimler yayınlanırken, Metin Avcı önümüzdeki günlerde düzenlenecek kampanyalarla en çok suçüstü resim çekip gönderen kişilere deterjan veya otomobil lastikleri vereceklerini açıklamış.

Site kurucusu Metin Avcı ‘‘İşim gereği her gün köprüden geçiyorum. Bugüne kadar onlarca otomobili emniyet şeridi kullanırken görüntüledim. Kurduğumuz sitenin amacı, bu yüzsüzleri görüntülemek ve Emniyet güçlerine yardım etmek’’ dedi. Kamuoyunun gündemine sık sık gelen karayollarında bulunan emniyet şeritlerinin usulsüz kullanımı yeni kurulan bir siteyle internet ortamına taşındı. Trafikte yaşanan problemleri çözmenin belki de en önemli yolu, trafikte sorumluluk sahibi olmayı öğrenmek ve duyarlı olmak, bu yüzden Metin Avcı'yı kutluyorum.

Doğal klimalı Polo

Volkswagen dünyasından ilginç bir gelişme daha geçtiğimiz hafta dikkatimi çekti. Volkswagen şirketi Polo Twist modelinin tam 8 tondan buz modelini yaratmış. 350 saatte yapılan ve 12 saatte eriyen Buz Polo geçtiğimiz hafta Londra'da bir mağazanın önünde sergilendi. Buz Polo'nun yapım amacı ise Volkswagen'in yeni nesil araçlarda klimayı standart olarak sunmasını simgelemesinden kaynaklandı.

Oto Yaşam okurlarına teşekkürler

Hürriyet-Oto Yaşam Gazetesi 30 haftadır her çarşamba günü sizlerle buluşuyor. Gelen e-postalar, teşekkür telefonları, öneriler, eleştiriler Oto Yaşam'ın doğru yolda ilerlediğini gösteriyor. Auto Show Dergisi tarafından yapılan ankette, otomobilseverlerin en çok okudukları gazeteler arasında Hürriyet-Oto Yaşam Gazetesi'nin açık farkla birinci çıkması da doğru yolda olduğumuzun önemli bir gazetesi. Oto Yaşam çalışanları ve Oto Yaşam'a destek veren herkese teşekkür ederim. Geçen hafta başlattığımız Oto Bil (Türkiye'nin en büyük otomobil yarışı) büyük ilgi görüyor. Otomobilseverler, hurriyetim.com.tr/otobil adresinden en beğendikleri otomobilleri oylayabiliyorlar. Oylamaya katılanları, birbirinden güzel hediyeler bekliyor. Gözünüz Oto Yaşam'da olsun...

Çalınan otoya cepten takip

Otomobil hırsızlığına, son teknoloji ürünü alarmlar ve güvenlik sistemleri bile yetersiz kalıyor. Avrupalı üreticilerin 'çalınamaz' diye niteledikleri otomobiller bile, 'yetenekli' Türk hırsızlar tarafından çalınabiliyor.

‘‘Otomubul’’ isimli yeni ürün ile, çalınan otomobil takip edilebiliyor. ‘‘Otomubul’’ yerleştirilen araçlar, hırsızlık, aracın çekilmesi ya da vale parking esnasında kullanılma halinde, araç sahibini anında uyarıyor. ‘‘Otomubul’’ aracın hareket ettiğini ve gittiği istikameti SMS aracılığı ile araç sahibinin cep telefonuna bildirerek ihbar ediyor. Bunun için bir Turkcell GSM hattına sahip olmanız ve en yakın satış noktasından bir Otomubul cihazı satın almak yeterli. Cihaza sim kart yerleştirildikten sonra aktif hale gelen sistemin üç ayrı çalışma modu bulunuyor. Sürekli takip modunda; araç her baz istasyonu bölgesi değiştirişinde SMS ile bilgi gönderiliyor. Tek mesaj modunda ise, bölge değişimi halinde tek bir mesaj geliyor. Alarm modunda, ‘‘otomubul’’, aracınız yerinden hareket ettiği anda, bu durumu ve aracın gittiği istikameti cep telefonunuza SMS yollayarak bildiriyor.

Rover Streetwise Türkiye'de

Son yıllarda farklı amaçlara hizmet eden ve farklı görünüşlere sahip SAV (Sport Activity Vehicle) sınıfı araçlara olan yoğun talep, Rover'ı da harekete geçirdi ve yeni Rover Streetwise doğdu. Tasarım ekibinde gençlerin de bulunduğu Rover Streetwise, Rover 25 platformuna sahip. 25-35 yaş grubu için tasarlanmış dinamik bir araç olan Rover Streetwise'ın, pratik ve eğlenceli kullanımı, sürücüsüne keyif veriyor. Şık ve modern görünüşü kadar, sağlam bir karaktere de sahip olan Rover Streetwise, bunu yerden yüksek yapısına, natürel gri renkteki tamponlarına ve kendine has kemerli çamurluklarına borçlu. Üç ve beş kapılı olmak üzere iki farklı karoser seçeneği olan Rover Streetwise'da iki donanım seviyesine ve 3 farklı motor alternatifine sahip. 1.4 litre hacmindeki motorlar, 84 ve 103 beygir güç üretirken, 1.6 litrelik motor 109 beygir gücünde. Motorların tümü benzinli. Rover Streetwise, geniş bir aksesuvar paketine de sahip. Standart özellikleri arasında klima, ABS ve EBD, Comfort Club donanımında, Radyo/CD çalar, deri direksiyon simidi ve vites topuzu, elektrikli ve ısıtmalı dikiz aynaları, alarm gibi ekstralar mevcut.

OSD, 30'uncu yılını kutluyor

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), sektörün en parlak günlerini yaşadığı bir dönemde 30'uncu yılını kutlayacak. OSD, 3 Haziran tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve üst düzey devlet protokolünün de katılımıyla düzenlenecek bir törenle 30'uncu kuruluş yılını kutlayacak. Ankara'da düzenlenecek törene Başbakan'ın yanı sıra, ilgili Bakanların ve milletvekillerinin de katılması bekleniyor. OSD, tarihi 50 yıl öncesine dayanan ve Türkiye için stratejik öneme sahip olan otomotiv sanayiinin en büyük temsilcisi konumunda bulunuyor. 14 Haziran 1974 yılında Motorlu Kara Nakil Vasıtaları Kamyon, Kamyonet, Traktör, Otobüs ve Otomobil İmalatçıları Sanayi Derneği adı altında kurulan OSD, 7 Kasım 1979 tarihinde yapılan tüzük değişimi ile bugünkü adını aldı.

İstanbul'da ‘klasik otolar’ İtalyan rüzgarı estirecek

İstanbul'da İtalyan rüzgarı esecek. Italian Trade Commission (İtalyan Dış Ticaret Enstitüsü), Klasik Otomobil Klübü'nün desteğiyle 6 Haziran'da ‘‘İtalian Festival’’ düzenliyor. Klasik Otomobil Klübü üyesi Türk koleksiyonerlere ait 20 adet klasik İtalyan otomobilinin küçük İstanbul turuyla başlayacak etkinlik, Esma Sultan Yalısı'nda son bulacak. 1940 ile 1970 yılları arasında değişen 20 klasik İtalyan otomobili Taksim Meydanı'nda start alacaklar. Otomobiller kortej halinde İstiklal Caddesi, Eminönü ve Sultanahmet'e gidecekler. Sultanahmet'te verilecek moladan sonra, Dolmabahçe'ye geçilecek. Fiat'in iki yeni otomobilinin kortejin önünde ve arkasında yer alacağı güzergah boyunca İtalyan otomobil tasarım tarihi canlı olarak sergilenecek. Otomobillerin son durağı ise Ortaköy Esma Sultan Yalısı olacak.

Car Plus'ın ilk sayısı çıktı

Aylık otomobil dergisi Car Plus'ın ilk sayısı satışa sunuldu. Yeni modellerin tanıtıldığı güncel sayfalar, otomobil testleri ve karşılaştırmalarının yer aldığı dergide, motorsporları, modifikasyon, nostalji, oyun, hobi, internet, servis ve multimedya bölümleri bulunuyor. Ayrıca otomobillerin teknik özelliklerinin ve fiyatlarının yer aldığı sayfalarda var. Car Plus'ta Metin Çeker, Yüksel Mermer, Cengiz Artam, Cüneyt Işıngör ve Mert Önengüt gibi konularında uzman yazarların köşe yazıları da bulunuyor. Aylık yayınlanan derginin satış fiyatı 5 milyon lira.

Lastikte 30 yıl

Türkiye'nin en büyük, Avrupa'nın ise 6'ıncı büyük lastik üreticisi Brisa, 30'uncu yılını kutluyor. Sabancı Holding'in Kurucu Başkanı Sakıp Sabancı'nın sağlığında planlanan ‘‘Lastikte 30 Yıl’’ toplantısı, Sabancı Center'da yapıldı. Türkiye'nin en büyük Türk-Japon ortaklıklarından olan Brisa'nın anlamlı gününde, Sakıp Sabancı'nın sektöre yaptığı katkılar anılırken, 30 yıllık yolculuğa tanıklık eden bayiler de onurlandırıldı. Sabancı Center'de düzenlenen törende, 30 yılını dolduran bayilere plaket verildi.

Chrysler'den test sürüşü

Chrysler Jeep Ticaret, müşterilerine ve bayilerine yönelik gerçekleştirdiği ‘‘Testival’’ adlı, test drive organizasyonunun bu yıl ikincisini düzenliyor. Geçen yıl yalnızca İstanbul'da gerçekleştirilen deneme sürüş organizasyonu, bu yıl müşterilerden gelen talep üzerine Anadolu'ya da taşınıyor. 9 Mayıs'ta Bursa'da başlayan, 16 Mayıs Adana'da yapılan Testival'04, 23 Mayıs Ankara, 30 Mayıs İstanbul Adanolu yakası, 6 Haziran İstanbul Avrupa yakası ve 13 Haziran Antalya olmak üzere toplam 6 ayrı noktada yapılmış olacak. Testival'04'e katılanlar, hem Chrysler ve Jeep marka otomobilleri test edecek, hemde farklı aktiviteler, çeşitli sürprizlerle keyifli bir gün geçirecekler.
Yazının Devamını Oku

Erkek BMW sürücülerinin seks hayatı daha aktif

12 Mayıs 2004
Yayın hayatına yeni başlayan ‘‘Men's Car’’ isimli bir Alman dergisi ilginç bir araştırma yapmış. Geçen hafta bazı gazetelerde haberde olan bu araştırmaya göre, erkek BMW sürücülerinin seks hayatının, diğer otomobil sürücülerinden daha aktif olduğu ortaya çıkmış. Yaşları 20 ile 50 arasında değişen 2 bin 253 sürücü arasında yapılan araştırmada, haftada 2.2'lik ortalama ile en fazla seksi erkek BMW sürücüleri yaparken, erkek Porsche sürücüleri ise haftada 1.4'lük ortalama ile listenin sonlarında yer aldılar. Bu haberi okuyunca, BMW'nin bir reklam filmi aklıma geldi. Bir BMW sürücüsü yolda ilerlerken, onu gören bütün kadınlar balkon ve camlardan iç çamaşırlarını atıyorlardı. BMW firması, bu reklam filmini hazırlarken demek ki bir gerçekten yola çıkmış...

Erkek BMW sürücülerini haftada yaptıkları seks ortalamalarıyla şu markaların sürücüleri izliyor: Audi (yüzde 2.1), Volkswagen (yüzde 1.9), Ford (yüzde 1.7) ve Mercedes (yüzde 1.6). Alfa Romeo ve diğer İtalyan otomobillerini kullananlar (yüzde 2.0), Fransız otomobillerini kullananlar (yüzde 1.9), Japon otomobili sahipleri (yüzde 1.8), İsveç (yüzde 1.6) ve Kore otomobillerini kullananlar (yüzde 1.5).

Kadınlar arasında ise Fransız marka otomobil sürücüleri haftada 2.1'lik ortalama ile ilk sırada yer alıyor. Onları Audi (yüzde 2.0) ve BMW (yüzde 1.9) izliyor. Listenin en altında 1.2'lik ortalama ile Porsche kullanıcıları geliyor.

Trafik Yılı'na BP ve PO'dan katkı

‘‘Trafik Yılı’’ ile ilgili bir süredir yazdığım yazılara, birçok kişiden destek geldi. Hemen herkes ‘‘Trafik Yılı’’nın sözde kaldığı konusunda hem fikir. Ancak, geçen hafta yaşanan gelişmeler oldukça şaşırtıcıydı. Birçok firma ‘‘Trafik Yılı’’ ile ilgili projelerini arka arkaya açıklamaya başladılar. (Oto Yaşam'da yayımlanan yazılardan sonra bu projelerin açıklanması sanırım tamamiyle tesadüftür). İki büyük akaryakıt firması BP ve Petrol Ofisi, Trafik Yılı'na yönelik kampanyalarla, trafik sorununun çözümüne katkı sağlamaya çalışıyorlar. Umarım bu projeler sözde kalmaz ve sorunun çözüm bulunmasına katkıda bulunur. Oto Yaşam, bu tarz projelerin hem takipçisi hem de destekçisi olacak.
Yazının Devamını Oku