Paylaş
Malum, 1. Cumhuriyet 80 darbesiyle dumura uğradıktan sonra 90’larda Susurluk-terör-enflasyon üçgeninde bitkisel hayata girdi, 2001 kriziyle de tamamen çökertildi.
2002’de Ak Parti ‘Yeni Cumhuriyet’in inşasına başladı. Sonuçta adına ister “2. Cumhuriyet” diyelim ister “Ilımlı İslam Cumhuriyeti”, ortaya yeni bir konsept çıktı.
Bu arada, her gece televizyonda bizi “aydınlatan” uzmanların 2001 olayını unutmuş olmaları da ayrıca ilginç. Neyse.
Yeni Cumhuriyet’in iyi ve kötü yanları elbette vardır. Bunlar tartışılabilir. Tartışılıyor da zaten. Tartışılmayacak bir şey varsa o da şimdi yeni bir statükonun içinde yaşadığımız.
Bu yeni statüko, seneye 10. yılını kutlayacak.
Tıpkı “10. Yıl Marşı”nda olduğu gibi, onlar da “çıktık açık alınla” diyecekler. Bakalım 10. yıl marşını seslendirmek kime nasip olacak?
Malum, Kenan Doğulu vaktiyle “10. Yıl Marşı”nı popa uyarlayıp epey sükse yapmıştı. Elbet 2012’de de yeni bir marş besteleyip ekmeğini yemek isteyen değerli sanatçılar olacaktır.
Twitter’da anket yaptım.
Gelen oylara göre Ajda Pekkan ve Nihat Doğan favori.
Nihat Doğan gündem yaratma, Ajda Pekkan da her gündeme dahil olma becerisiyle öne çıkıyor. Zaten her ikisi de Tayyip Erdoğan’a hayranlıklarını ifade etmiş.
Onları beklendiği üzere Sezen Aksu ve beklenmedik bir şekilde U2’nun solisti Bono Vox takip ediyor. Sonuçta ikisinin de bu işin hakkını vereceğine inancımız tam.
Şaka bir yana, 1923-1933 dönemiyle kıyaslanacak kadar çok değişim yaşandı 2002’den bu yana.
40’lardan itibaren aşınmaya başlamış tam bağımsızlıkçı ve ulusal solcu felsefe yerini küresel sisteme adapte olmaya kararlı bir kapitalizme bıraktı.
“Eski kafalı” bir Kemalist olarak merak ettiğimse iktidara “10. Yıl Marşı” besteleme uyanıklığını, pardon zarafetini kimin göstereceği.
Elif Şafak’tan özür dilerim
Elif Şafak geçen hafta mesaj attı. Kendisinden “iktidar yanlısı” diye bahsetmeme gücenmiş. “Söylediklerin kalbimi kırdı” diyor.
Elif’in kalemine hayranlığını defalarca ifade etmiş biri olarak cidden üzüldüm. Ama mevcut iktidarla muhabbetinin sır olduğunu da bilmiyordum, ne yalan söyleyeyim.
Şu “iktidar yanlısı” lafının biraz kaba kaçtığını kabul ediyorum. Ama iktidarı desteklemenin ve iktidar tarafından desteklenmenin utanılacak bir şey olduğunu da
düşünmüyorum.
Her yazarın politik görüşü olabilir.
Ülkenin aynı görüşe sahip kişiler tarafından yönetilmesi de kimsenin yazarlığına halel getirmez. En fazla eleştiririz, tartışırız olur biter. Yeter ki açık ve samimi olalım. Durduğumuz yeri söylemekten imtina etmeyelim.
İncir Çekirdeği
Hiçbir sevda yoktur ki sonunu baştan belli etmesin.
Paylaş