Paylaş
Bu sefer de solcu arkadaşlar “Cesaria Evora’yı anlamak için burjuva olmak gerekir” tespitime kızmış. “Nedir kardeşim bu burjuva güzellemesi?” diyorlar: “Bu da yeni moda çıktı!”
“Burjuva” tehlikeli laf zaten. Nereye çeksen oraya gider. Siyaset tartışırken insanın elinde patlar. Biz olaya kültürel açıdan bakalım: Burjuva, “şehirli” demek.
Şehir kültürünü benimsemiş, içine sindirmiş insan. Metropol raconu bilen. Zengin olmasın varsın.
Mesela bizim sülalede iki yakasını bir araya getirebilen azdır. Ama üç kuşaktır şehirde takıldığımız için, ufaktan burjuvalaşmışız. Şehirli olmuşuz yani.
Zaten ancak küçük burjuva takar kafayı Cesaria Evora’nın müziğine. Leos Carax’ın filmine. Vaclav Havel’in oyununa. Hariko Murakami’nin romanına.
Sobada yakacak kömürü olmayan vatandaşa “Cesaria” desen alırsın cevabı: “Ben de seninkini!”
Haliyle, burjuva dediğin kolay yetişmiyor. Şehre gelen ailenin burjuvalaşması için birkaç kuşak hayatta kalması şart.
Hatta bugün “Yeni Türkiye”yi kurmakta olan muhafazakâr sermaye bile, bütün o zenginliğe rağmen burjuvalaşabilmiş değil.
Şimdiye kadar enerjilerini iktidarı kapıp dükkânın önünü açmaya harcadıklarından, fırsatları olmadı.
Oğlunun sünnetine milyonlar harcayan birine “burjuvasın” demiştim de kızmıştı: “Anlamam öyle şeyden, ben Anadolu çocuğuyum!”
Kelime alafranga ve “yumuşak” tınlıyor ya, delikanlıyı bozacak bir şey sanmıştı adamcağız.
Şimdi düşünüyorum da, iyi ki “sempatiksin” diyene Temel’in yaptığı gibi, her ihtimale karşı beni vurmamış!
Muhteşem Süleyman Saim Tekcan
Edebiyatımızın Cumhurbaşkanı Doğan Hızlan ise, plastik sanatlarınki de herhalde Süleyman Saim Tekcan.
Bu yıl 50. sanat yılıydı Süleyman Hoca’nın. Sadece dünya çapında bir sanatçı değil, pek çok ressamın ilham ve cesaret kaynağı. Hem eserleri hem de dersleriyle.
Bununla da yetinmemiş, İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi’ni kurmuş. Hani Üsküdar’daki o şahane yeri.
Mesleğiniz ne olursa olsun, arada bir uğrayın derim: Ne de olsa şu hayatta hepimizin ilhama ve cesarete ihtiyacı sonsuz.
Siyaseti neden sevmem
- İnsanları birleştirmek yerine bölmeyi iş edindiği için.
- Bize gerçek yüzünü göstermediği, hep illüzyonlar yaptığı için.
- İçinde naifliğe, romantizme, idealistliğe yer olmadığı için.
- Siyaset yerine bir Şeyh Galip şiirinden bahsetmeyi sevdiğim için.
- Aydın Güven Gürkan ve Kemal Burkay gibi siyasetçiler az bulunduğu için.
- Sırnaşık olduğu, nereye gitsek karşımıza çıktığı için.
tatlı Sözlük
Düşmanlık: Zaman ve enerji israfı.
Paylaş