Sosyal medyadan sonra hayat

Önce Facebook sayfam virüs kurbanı oldu. “Bu videoda sen de olabilirsin!” diyen mesaja tıklamış bulundum, hesabım anında göçmüş bulundu.

Haberin Devamı

Hemen “sabotaj!” diye gürledim. Ama aynı kaderi paylaşan arkadaşlar durumun bendenize özel olmadığını izah ettiler.
Sonra hayat arkadaşım, twitter’ın ne lüzumsuz bir icat olduğu konusunda ikna etti. Yoksa iddia edildiği gibi yasaklama falan yok. Pardon.
“Kürtleri niye çok sevmeliyiz” yazıma gelen cevaplar nefret söyleminin dalağını yardı, ben de fırsattan istifade “kahveler sade bana müsaade!” dedim.
Hem hanımın gönlü oldu hem de karizmayı çizmekten kurtulduk. Ah ne güzel keten helvam!
Fakat sonuçta Facebook’suz ve twitter’siz kalmıştım işte.
Üstelik ikisine de geri dönüş söz konusu değildi. Daha internet bankacılığıyla tanışamamış birinin Zuckerberg kılıklı herifleri kafalamasını bekleyemezdiniz.
Mecburen “sosyal medya sonrası hayata intibak” çalışmalarına hız verdim. İlk gözlemim, şahsen tanıdıklarımla muhabbetin artması oldu.
Komik olduğunu sandığım ya da anlamlı bulduğum lafları artık direkt onlara söylüyordum. Evet, güzeldi hayat!
Sonra yazıları daha hızlı bitirdiğimi, daha çabuk kitap okuduğumu ve izlediğim film sayısının arttığını fark ettim.
Yaptığımın sigarayı bırakanların “meyvenin tadını alıyorsun kardeşim!” geyiğine benzediğinin farkındaydım. Ama duramıyordum yine de.
Tek sorun, ben gittikten sonra sosyal medyada pırtlak gibi çoğalan sahte Tuna Kiremitçi’leri ne yapacağımdı. Cüneyt değildim ki kim olduklarını bileyim.
Şikayet de maşallah NASA protokolü gibi olduğundan, en iyisi buradan ilan etmek: Gayrı Facebook ve twitter hesabım yoktur canlar. Kardeşiniz meyvenin tadını almakla meşgul. Taklitlerinden sakınınız!

Haberin Devamı

Hepimiz birilerinin al yazmalısıyız

Yangın Var filmini kâh gülüp kâh hislenerek izlerken iki özlü söz kafamın içinde çınladı durdu.
Biri üstat Osman Sınav’dan: “Sinemanın amacı insanda vicdan yaratmaktır.” Diğeri de Ahmet Kaya şarkısı: “Aramakmış oysa sevmek.”
Filmde abartı yok, duygu sömürüsü yok. “Selvi Boylum Al Yazmalım” hayranı iki gencin matrak yol hikâyesi var. Laz oğlu Koşman ile Kürt kızı Asya... Çayırbağ dolaylarından romantik komedi.
Velhasıl, hazır silahlar susar gibi olmuşken görmekte fayda var “Yangın Var”ı. Çünkü yaratacağı vicdan bundan sonra bize lazım.

tatlı  Sözlük

Haberin Devamı

Sosyal medya: İnternetin daha havalı söyleniş biçimi.

Yazarın Tüm Yazıları