Paylaş
Yani platonik aşkı yeniden keşfetmek için şu mübarek günler bulunmaz fırsat.
Yakınsın ama dokunamıyorsun. Sevgini ifade ediyorsun ama kışkırtmadan. Açların halini anlamamızı sağlayan ramazan, yalnız kalplerin halinden anlamamızı da sağlıyor.
Sahurdan iftara yine bir empati terbiyesi...
Dünyanın bir yerinde susuzluktan ölen çocuklar olduğu gibi, bir başka yerinde yalnızlıktan ölenler de var: Dokunmadan, hissetmeden...
Bastırılmış arzuları olmadık yerlerden fışkıran garibanlar var:
Cinselliklerini yaşayamadıkları için akıllarının yüzde 90’ı cinselliğe çalışanlar.
Bu yüzden karşı cinsle hayat boyu doğru düzgün iletişim kuramayanlar.
İşte onların halinden anlamak isteyen sevgililere bu fırsatı sunuyor ramazan.
Nasıl bir yudum suyun, bir lokma ekmeğin değerini anlamamızı sağlıyorsa, peynir ekmek gibi harcadığımız tutkuların da kıymetini öğretiyor.
Allah için, Noel de bir nevi romantizm değil mi?
Noel hakkında yapılmış tonla romantik film yok mu?
Çam ağacı peşinde koşan sevgililer, buz pateni yaparken çarpışmak suretiyle tanışan çiftler falan...
Döne döne yağar kar, Noel Baba çocukları sevindirir, ışıklar şehirleri süsler, sevenler kavuşur binbir badirenin
sonunda.
İnsanlar şu zalim dünyada hâlâ bir nebze sevgi kaldığını birbirlerine hatırlatırlar. Bu onları bir yıl idare eder.
Ramazan aslında bin kat daha romantik, kimse filmini yapmamış olsa da.
Bir de bakıyorsunuz mahya ışıklarıyla şenlenmiş şehir. Birinde neden şöyle yazmasın: “Aşk imiş her ne varsa şu alemde.”
Madem Mevlana’dan girdik, öbür mahya da Yunus’tan gelsin: “Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz.”
Karaman’a teklifim Gülhane
Ahmet Hakan, “Müslüman gibi yaşamayanlara özel bölgeler yapılsın” diyen Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman hakkında tarihi bir yazı yazmış. Okumadıysanız mutlaka okuyun.
Karaman’ın Ahmet’in deyimiyle “süper tehlikeli” teklifine karşılık bir teklif de bendenizden: “Özel bölge” olarak Gülhane Parkı ayarlansın.
Bir vakitler hayvanat bahçesi olarak hizmet veren Gülhane, bu yeni görevini de yadırgamayacaktır.
Karaman gibi yaşamayanlar burada fanuslara kapatılabilir, üstüne de “fındık-fıstık atmayınız” yazısı yapıştırılır. Hatta kapıda bilet keseriz. Bundan iyisi, Auschwitz’de kayısı.
tatlı Sözlük
Sevgisizlik: Kamufle edilemeyen tek insanlık durumu.
Paylaş