Paylaş
Yoksa yanımızdan geçip gidiyor. Yan yana yolculuk ediyoruz da haberimiz olmuyor.
Ufukta kaybolduktan sonra anlıyoruz; meğer o mutluluğumuzmuş. Balığın deryayı bilmemesi gibi, biz de onu bilmemişiz.
Mutluluğu uzakta arayan çok.
Eşkalini bilmedikleri bir şey uğruna ömür tüketiyorlar. Sanıyorlar ki daha çok para, şöhret ya da nüfuzla saadet olacak.
Mutluluğu atın önündeki havuç sanıyorlar. Televizyon öyle gösteriyor: Cep telefonunu değiştir, mutlu ol! Oysa mutluluk, gerçekten sahip olduklarımızda. Sevgilinin tebessümünde, çocuğumuzun dikkatinde, annemizin dalgınlığında.
Hem küçük hem de büyük şeylerde. Yeter ki elimizde eşkali olsun. Görünce teşhis edebilelim.
Yoksa yaşlı balığın “su bugün nasıl?” diye sorduğu genç balıklar gibi kalakalırız: “Su da neyin nesi?”
Su, etraftaki mutluluk. Biz onu başka yerde sanırız. Şu karşıki tepenin, üniversite diplomasının, ikramiyenin, cep telefonunun yeni modelinin ardında.
Kuşlar Padişahı’nı bulmak için helak olan kuşlar gibiyiz. Bilmiyoruz ki aradığımız aslında biziz.
Bu yazıyı okuduğunuz civarda mutluluk. Bendenizin yazdığı yerde.
Kendisini teşhis etmemizi bekliyor.
Ona havuç süsü verenler ise dizginleri tutanlar. Ulaşmak için daha çok çalışalım, arabayı çekelim diye.
Kendilerince haklı olabilirler. Ama biz de haklıyız. Şu hayatta havuçtan fazlasını hak ediyoruz.
Anlamazsak mutluluk her geçen gün biraz daha uzakta kalacak.
Güzel bir söz bekleyen sevgilinin yüzü kadar uzakta. Çocuğumuzun okşamayı unuttuğumuz saçı kadar uzakta.
Göğüs kafesimizin tam içinde yani.
Ejderha dövmeli kızlar
- Eski filmdeki Lisbeth, dünyadan dışlanmış bir kızdı. Yenisi dünyaya düşmüş bir kız.
- Eskisinin yüzünde “bittin oğlum sen!” ifadesi vardı. Yenisinin yüzünde “aklından bile geçirme!” ifadesi var.
- Eskisine bakınca ne yaşadığını merak ediyordunuz. Yenisine bakınca ne yaşayacağını merak ediyorsunuz.
- Eski Lisbeth kadın cinayetlerine ağıt gibiydi. Yeni Lisbeth kadın cinayetlerine isyan.
- Eskisinin masumiyeti insana keder veriyordu. Yenisinin masumiyeti dehşet veriyor.
Meltem Cumbul yapımcı olmalı
Meltem’in oyunculuğunu isteyen tartışır. Ama profesyonelliği bence tartışılmaz.
Sahip olduğu sosyal ağ ve tecrübeyle, sinemamıza yapımcı olarak da hizmet verebilir.
Yeşilçam’ı Hollywood, Bollywood ve Uzakdoğu’ya bağlayacak, ortak yapımlar geliştirecek bir yapımcı...
Türk sineması bugüne bugün dünyadaki 5-6 bölgesel güçten biri. Vizyon sahibi yapımcılara ihtiyaç çok. Biri neden Meltem olmasın?
tatlı Sözlük
Türkiye: Şehirleşemeyen, şehirlileşemeyen ülke.
Paylaş