Müthiş yazdığımı kabul ediyorum

Yazar milletinin hayatı tereddütle, kendinden şüpheyle geçer. En baba yazarın kalemi bile kendinden bahsederken titrer yaprak misali.

Haberin Devamı

Nitekim ben de öyleydim.
Virgülüm eleştirilse dikkat kesilir, her lafı kayda alırdım. Duyduklarımla kâh karalar bağlar, kâh havalara uçardım.
Hani “dar kapıdan geçeceksin” der ya İncil, işte eğilerek geçtiğim o kapıydı yazı.
Hani “vidon nidno self kontrol” der ya Serdar Ortaç, işte öyle coşkuluydu deli gönlüm.
Emelim kelimeleri kalbinize saplamaktı. İsterdim ki yazdıklarım ideoloji ve önyargıdan oluşan kabuğunuzu delsin, aranızda gönül bağı kursun.
“Safmışım...” diyemem; o zaman da anasının gözüydüm çünkü. Sadece alem değişik, milletin kafası bugünkünden farklıydı.
Geçenlerde bir müzik yazarının bana nefret kusan sözlerini okudum. Kendisini tanımam, etmem. Ne husumetimiz var ne muhabbetimiz. Yine de nefret kusuş tarzı tanıdık geldi.
Düşününce buldum: Yakup’ta içen eleştirmenin, Seda Sayan hayranının, internetteki fanatiğin, yandaş köşe yazarının ya da açılamadığı kızın elinde romanımı gören gencin nefretinin aynısıydı.
Hepsi farklı nedenlerle yola çıkmış ve ortak bir nefret söyleminde buluşmuştu. Gönül bağı hayal ederken kurmuştum nefret ağı.
O an anladım ki müthiş bir yazar olduğumu artık kabullenmek zorundayım. Böyle bir koalisyon herkes için kurulmazdı. Şu yaşımda Oscar Wilde mertebesine varmış, her türlü nefretin nesnesi olmuştum.
Son nefret kusan da aslında müzik yazarı falan değil, bana mavi hapı veren Morpheus’tu. Sayesinde anlamıştım gerçeği.
Ben bunları yazarken yağmur başladı ve bitti. Yan masadaki kız durup dururken sevgilisiyle kavga etti. Kahvenin müşterileri akşamla beraber azaldılar. Zamanın hafızasından zararsız birkaç dakika geçti.
Akşam, yine akşam, yine akşam... Kim derdi ki müthiş bir yazar olduğumu günün birinde kabullenmek zorunda kalacağım.

Haberin Devamı

Başbakan’ın ilk sınavı Ziya

TGRT ekranından millete tehdit savuran asabi ekonomist Ziya’yı duymuşsunuzdur.
Hani Başbakan’a gidip hasımlarını şikayet etmek için kendi deyimiyle “bakanlar kurulunun toplanmasını” bekleyen Ziya.
“Ne operasyonlar olacak, kimler demir parmaklıkların ardına gidecek göreceğiz” diyen Ziya...
Birilerine “inşallah çocuklarınız sizi çok fazla beklemek zorunda kalmaz” diyen Ziya...
Görünen o ki yeni dönemde Ziya’larla tanışacağız. Başbakan’ın ilk sınavı onlarla: Bakalım ali kıran baş kesen adaylarına yeşil ışıl yakacak mı...

Haberin Devamı

İncir  Çekirdeği

Bugün 17.00’de D&R Forum Bornova’dayım. Taraf yazarı arkadaşlar dahil herkesi beklerim.

Yazarın Tüm Yazıları