Meme kanserine karşıyım

Herkesin kişiselleştirmesi, hatta gurur meselesi yapması gereken bir olay. Yoksa millette hassasiyet nanay.
Bakmayın sevdiğimiz oyuncular yakalanınca gaza gelmemize. Dizi sezonu bitince kış uykusuna döneceğiz yine.
Yıllar önce biz Sinem Güven’in lafına gülerken, meme kanseri de bize gülüyordu. Başımıza öreceği çorapları bilmiyorduk.
Kanser teşhisi konan arkadaşıma doktoru şöyle demiş: “Bir yerde dört kadın oturuyorsa, emin ol ikisi kanserdir.”
Eğer “kesin diğer ikisi onları kanser etmiştir!” demek istemediyse, durum çok ciddi: İllet artık grip gibi bir şey olmuş.
Tabii ki kontroller düzenli yaptırılacak, mamografiye girilecek, Hülya Avşar’ın esprilerine gülünecek, bunlar Allah’ın emri. Ama beni geren Deniz Uğur’un sözü oldu.
“Bu devirde çevre şartlarından dolayı, herhalde pek azımız bu rahatsızlığı yaşamayacak.”
Deniz Hanım’ın metanetine saygı duymakla beraber, “çevre şartları”nın ne olduğunu düşünmeden edemedim.
Yani havada Çernobil radyasyonu gibi bir şey var ve meme kanseri vakalarındaki artışı buna mı borçluyuz?
Yoksa paranın peşinde koşarken hızlandıkça hızlanan hayata, artan strese, uygarlık geliştikçe insanoğlunun vahşileşmesine, kadının maruz kaldığı psikolojik şiddete mi?
Eğer öyleyse, bunlarla nasıl baş edebileceğimizi düşünmeye başlasak iyi olur. Kendimiz ve sevdiklerimiz için konuyu şahsen ve bizzat dert etmeliyiz.�
Dünyada paradan başka hiçbir şeyi sallamayan yeterince eleman var zaten. Onlar gezegenin kanserleri. Bu gidişle onlarla göğüs göğse geleceğiz.

CHP’ye kadın lider mi

Herhalde CHP Milletvekili Emine Ülker Tarhan’ın etrafındaki elektriği fark etmişsinizdir.
Yandaş medya onu her fırsatta yıpratmaya çalışıyor: Kâh özel hayatına taarruz ederek kâh sözlerini çarpıtarak.�
Muhalefetse toz kondurmuyor Emine Hanım’a. Sanki parti içinde bir nevi dokunulmazlığı var.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yıldızının sönmekte olduğunu da görünce, insan sormadan edemiyor: Acaba CHP ilk seçime kadın liderle mi gitmeyi planlıyor?

Erkek şarkıcı bulundu

Tam “Teoman’ın yerini kim dolduracak?” diyorduk ki, Halil Sezai kardeşimiz güneş gibi doğdu.
Böylece, bugünlerde mumla aradığımız “erkek şarkıcı” konseptine uygun bir sanatçımız oldu.
Bizim popta olay “eller havaya” olduğundan, erkek şarkıcıların işi zordur.
Taviz vermeden zirveyi yakalayan nadiren çıkar.
Eskiden Tanju Okan vardı, düne kadar da Teoman. Halil Sezai bayrağı devralacak gibi duruyor. Yeter ki “damar” yapacağım diye kendini bozmasın.

tatlı Sözlük

Dizi sektörü: Siyasetin yeni güreş minderi.