Kızını şeytana satma

Sen, kızının para karşılığı satılmasına razı olan ana. Razı olduğun şeytanla pazarlık.
Çocuğunla gerdeğe girecek olanın gözlerine iyi bak: Damat değil, şeytan göreceksin.
Belki bizzat şeytan değil. Ama onu mutlu edecek bir alışverişte karanlığın bilinçsiz vekili.
Şeytanın en büyük marifeti, bizi olmadığına inandırmak. İşte sen de inanmışsın.
Çocuğunun kısmetinin çıktığına, bundan menfaatin olduğuna, yanlış bir şey yapmadığına inanıyorsun.
Zaten kötülüğü yapan önce kendini inandırır. Başını yastığa koyduğunda kırk bahane üretir.
Dünyanın bir numaralı canisine, en büyük günahkâra sor: Sana kırk mazeret sayar.
Geçmişin en büyük firavununun bile kafasında güya “haklı” sebepleri vardır.
Herhalde sen de başını yastığa koyduğunda kendine bahaneler, mazeretler üretirsin.
“Fakirhaneden bir boğaz eksildi” dersin. “Evlenmeyip de ne yapacaktı” dersin. “Elimize üç-beş kuruş geçti” dersin.
“Bir ben mi yapıyorum sanki?” dersin. Ne de olsa memleketin “çocuk gelin” sıralamasında Avrupa şampiyonu.
Ama hiçbiri seni kurtarmaz: Çocuk yaştaki kızını kocaya değil, şeytana satıyorsun!
Bir çocukla gerdeğe girenin ruhuna şeytan girer. Bir çocuğa ancak şeytan o şekilde dokunur.
Sen kim oluyorsun da insan satıyorsun? “Babasıyım” diyorsan hadi yap babalığını.
“Anasıyım” diyorsan icabında siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın!
Kızının çocukluğunu koru, masumiyetini koru, geleceğini yaşama hakkını koru.
Oğlunu kurban edene Allah gökten koç indirmiş. Kızını kurban edene inse inse bela iner.
İnanmazsan bak kitaba: “Ey iman edenler. Kendinizi ve çoluk-çocuğunuzu; yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyunuz! (Tahrim: 6).”
Kendini ateşten koru. Kızını ateşe atma. Kızını yakan ateş seni de yakar, unutma.

Şiir makamında şarkılar

Haluk Çetin, sanatseverlerin tüm yurtta Ataol Behramoğlu ile yaptığı unutulmaz dinletilerden tanıdığı bir müzisyen.
Kendisinin uzmanlık alanı, şiir bestelemek.
Albümü “Şiiriçi Şarkılar” da bunun güzel bir ürünü.
Ataol Behramoğlu’ndan Sunay Akın’a, Nâzım Hikmet’ten Ahmet Telli’ye, gitarı eşliğinde ustaların şiirlerini seslendiriyor Haluk.
Düzenlemeleri de Vedat Sakman gibi bir üstat yapınca, ortaya sevgiliyle paylaşılacak bir eser çıkmış: Hani o artık nadir bulunan şeylerden.