Jacqueline’e mektuplar-2

Inan bana Jackie, o kadar sakin bir hayat yaşıyorum ki, yaprak kımıldasa gündemime giriyor.

Haberin Devamı

Ama bir şey gündemime bir girdi mi çıkarmak zor oluyor, o ayrı.

Çünkü unutma özürlüyüm: Ne kadar çabalasam da beceremiyorum “unutma sanatı”nı.

Halbuki Umberto Eco diyor ki, günümüzde kafayı yememek için unutmayı öğrenmek zorundaymışız.

Haklı buluyorum Eco’yu: Yoksa internet yüzünden hafızamız çöplüğe dönecek.

Bir şekilde unutmalıyız: Isimleri, telefon numaralarını, parfümleri, adresleri, takım kadrolarını, haksızlıkları ve yalnızlıkları...

Ama sevgili Jackie, işin kötü tarafı ne söyleyeyim mi: Yazarlık mesleğinde bunu yapmak zor.

Yazmaya başlayınca normalde unuttuğunu sandığın şeyleri bile hatırlıyorsun.

* * *

Bilmiyorum çello çalarken aynısı oluyor mu; ama ilk kelimeyle beraber Matrix’in cennetinden kovulup gerçeğin çölüne yuvarlanıyorum ben.

Ve işin tuhafı, zavallı varlığımın anlam taşıdığını da en çok o zaman hissediyorum... Böyle yaşamak bazen zor geliyor insana.

Ama diyorlar ki her mesleğin ilk yirmi yılı zormuş. Ondan sonra rahatlarmış insan, artık meslek değiştirmek için çok geç olduğundan.

Ilk şiirim Varlık’ta çıkalı tam 19 yıl oldu. Seneye bir şekilde rahatlayacağım demek ki...

“20. Sanat Yılı”mı beraber kutlarız artık. Benim için Brahms’tan bir şey çalarsın.

Şaka bir yana, yoldaşların selamı var... Haftaya yazarım yine.

Haberin Devamı

Hayır değil, red

General Evren televizyonda konuşurken 9 yaşındaydım.

Onun emriyle oy pusulalarının “evet” ve “red” şeklinde basıldığını hiç unutmadım.

Koskoca adamlar düşünüp taşınmış, “hayır’da hayır vardır” denmesin diye, “hayır” yerine “red” yazmışlardı.

Böyle bir saçmalığı 9 yaşındaki çocuk bile yapmazdı. Bir “hayır” deme hakkı bile alınmıştı insanların elinden.

Ayrıca, “ne derseniz deyin hikâye, biz işi çoktan bitirdik” mesajı veriyorlardı. Bir de “red” diyenlerin fişleneceğine dair dedikodular vardı.

Işte ben o zamandan beri referandum olayına gıcığım.

Ayrıca, hem AKP’nin bizim demokratik hasretlerimizi kullanmak istediğini düşündüğüm...

Hem de o 9 yaşındaki çocuğun yapamadığını yapmak istediğim için referandumda “hayır” da, “evet” de demeyeceğim...

“Red” diyeceğim kısaca: Oy vermeyeceğim.

Haberin Devamı

Uçaktaki gökkonuksal avrat

Ey TDK’nın bulduğu saçma sözcüklerle dalga geçen arkadaşlar...

“Gökkonuksal avrat” esprisini ilk defa kendilerinin yaptığını sanan evlatları vatanımın, ey!

Her gün kullandığınız “uçak” kelimesi gökten zembille mi indi sanırsınız?

Ya “gökdelen” ya “sözcük” ya da “bilgisayar”?

Unutmayın ki bu sözcükleri bulanlarla “geç geç”i bulanlar aşağı yukarı aynıdır...

Ve saçmalamaktan korkanlar asla kalıcı şeyler yaratamaz...

İncir  Çekirdeği

Twitter’a Türkçe karşılık: Incir çekirdeği.

Yazarın Tüm Yazıları