İnternetin arka sokaklarında

Hürriyet’teki habere göre İngiltere yeni bir yasayı tartışıyor. Bu yasa çıkarsa kadınlar, nette tanıştıkları erkeklerden sabıka kaydı isteyebilecek.

Haberin Devamı

Amaç, son zamanlarda artan internet bağlantılı kadın cinayetlerini önlemek.
Gençliğimizdeki 2000 sonrasını anlatan filmlerde böyle şeyler yoktu. Uçan arabalar, robotlar, ay üsleri vardı.
Hiçbiri gerçekleşmedi. Nükleer savaş ya da uzaylı istilası da görmedik elhamdülillah.
Ama o filmleri yapanların hayal bile edemediği bir şeyin içinde yaşıyoruz: İnternet.
Gerçek dünyada yalan olan tahminler, internette misliyle yaşanıyor. Forum siteleri ya da sosyal paylaşım ortamları, Mad Max filminden farksız.
Hatta biraz dolanınca, “New York’tan Kaçış”ın gaddar alemine düştüğünüzü sanıyorsunuz.
Şiddet ve nefret söylemleri at başı.
Kafasına göre tehdit edenler, fetva verenler, iftira atanlar...
Kontrol mekanizması çok sınırlı. Biraz talep ettiğinizde sansürcü damgası yiyorsunuz.
Pek çok kişi, kendilerini düzenli olarak tehdit edenlere karşı hukuk mücadelesi veriyor. Daha doğrusu veremiyor çünkü yasalar yetersiz.
Bir arkadaşıma “internette takılmak bazen ‘Blade Runner’daki karanlık arka sokaklarda tek başına yürümek gibi” dedim: “Lazer tabancanı yanına alman lazım.”
“Bunu sen mi söylüyorsun?” dedi: “Birkaç ay önce ‘porno sansürden masumdur’ diyen sen?”
“Evet. Porno da bilim-kurgu da sansürden masum. Ama internet hepsinden karanlık.”
Otomatik Portakal, Logan’ın Kaçışı, Tuhaf Günler... İnternetin yanında sütten çıkmış ak kaşık hepsi.
Görünüşte köşedeki çarpıya tıklayınca bitiyor olay. Ama ruhunuzdan hemen hasar raporu alamıyorsunuz. 

Haberin Devamı

Başörtülü hırslı kızlar

Onları bize Hilal Kaplan hatırlattı.
Hani Ece Temelkuran’ın “Bu kadar hırslı olmak bir mümineye yakışıyor mu?” diye sorduğu yazar Hilal Kaplan.
Başörtülü kızlar eskiden kalenderdi.
Dillerinde Cahit Zarifoğlu’ndan dizeler, bakışlarında mazlumların yumuşaklığı vardı. Ne zaman ki iktidara geldiler, işler değişti. Harikalar diyarından çıkıp kapitalizmin rekabet dünyasına düştüler.
Şimdi kanatları kopmuş melekler gibi yarışmaya, öne çıkmaya, daha çok yükselmeye çalışıyorlar. “Empati” kelimesi çoktan sandığa kondu.
Onları her gazete ve televizyonda, saklayamadıkları hırslarıysa gözlerinde görebilirsiniz.

tatlı  Sözlük

Haberin Devamı

Deniz Feneri: Hep dibine ışık veren mum.

Yazarın Tüm Yazıları